Oyun hevesi var ancak düzen yok

Ýlk yarýnýn önemli bölümünde daha iyi oynayan taraftý. Doðal olanýn da bu olmasý gerekirdi. Fakat bu üstünlük Trabzonspor ismine yakýþýr bir üztünlük asla olamadý.

Waris ve Yatabare dakikalar ilerledikce pas trafiðini arttýrýnca Trabzonspor hücuma çýkmaya baþladý. Bu ikiliye sað tarafta Salih ve Serdar eþlik etti. Soner ve Medjani orta sahada iyi müdahaleler yaptý.

Bu söylediklerim sizi yanýltmasýn; utana sýkýla bunlarý yazýyorum. Aslýnda yazýlacak futbol asla sahada yoktu. Sadece 44 ve 45’inci dakikalarda Mustafa Akbaþ ve Waris’in müthiþ þutlarýný kaleci Emrah’ýn mükemmmel çýkarýþlarý vardý.

Ýkinci yarý Akhisarspor daha açýk oynamaya baþladý ve pozisyon da yakaladý.  Hele Ýshak kademeye girerek öyle bir pozisyon kurtardý ki gol olmamasý mümkün deðildi.  Ýkinci yarý futbol öyle hale geldi ki topu kazanan karþý kalede pozisyon bulmaya baþladý.  Üzücü olan Trabzonspor’un organize atak yapamamasý idi.

Yine Özer oyuna girdi ataklar arttý. Ama eksiklerine raðmen Akhisar o kadar dengeli oynadý ki kalelerini iyi savunup iyi çýkýþlarla gol pozisyonu yakaladýlar.  Maç bitse de iþimize baksak görüntüsündeki futbol, taraftarý üzmeye ve sýkmaya baþladý.

Futbol kötü ama bence biraz da teknik direktör açýsýndan bakarsak Avrupa’da 8 yabancý, içeriye gelince 5’e düþtü bir de kupa maçýnda rotasyon olunca birbirini tanýyan ekip kurup iyi futbol oynamak zor oluyor. Ýþte bu durumda iyi futboldan çok dünyanýn parasýný alan futbolcularýn þahsi becerilerinin öne çýkmasý gerek.  Maalesef Trabzonspor’da öne çýkacak özelliði olan futbolcu sayýsý çok az.