Bugün Türkiye, hem tarihsel olarak hem de geleceði belirlemesi açýsýndan en önemli seçim günlerinden birini yaþýyor. Yaklaþýk bir yýla yakýn bir zaman dilimi içinde olup bitenler, bize bu günün çok keskin bir viraj olduðunu anlatýyor.
Bu açýdan bugün, yalnýzca bir yerel seçim deðil, halkýn bütün bu olup bitenleri gördüðü, bunlara kendi cevabýný verdiði bir gün de olacak. Böyle olunca bu seçimlere katýlým oranýnýn çok yüksek olacaðýný söyleyebiliriz.
Ayný zamanda bu seçim, seçmenin yaklaþýk yüzelli yýlý aþkýn bir süredir çizilen temel ayrýþma kalýplarýndan çýkarak yeni siyaset tercihlerine baðlý olarak yeni saflaþmalarý da ortaya çýkaracak. Þöyle ki; Türkiye’de geleneksel sað ve sol oylar saflaþmasý bu seçimle tarihe karýþýyor. Þimdiye deðin, muhafazakar sað partilere oy vermiþ bir kesim, ilk defa bu seçimlerde, kendisini ‘solda’ tarif eden ama aslýnda ulusalcý-faþist cephede olan partiye oy verecek. Öte yandan, dünyadaki ayrýmýndan çok farklý olarak, Türkiye’de anlatýlan, bize özgü ‘sol’ ve ‘sað’ kavramlarýna ideolojik ve politik olarak bulaþmamýþ çok geniþ genç seçmen kitlesi de bu, tarihsel suni ayrýmdan baðýmsýz yeni, demokratik , bölgesinde hatta dünyada etkin bir Türkiye için oy kullanacak.
Geleceði belirleyen dinamikler
Aslýnda bu yönde oy kullanacak ve kendisini geleneksel-yapay sað-sol ayrýþmasýndan zihinsel olarak ayýrmýþ yeni bir orta sýnýf da bu on yýllýk süreçte ortaya çýktý. Bu yeni sýnýf, daha önce, toplumsal hiyerarþinin en altýnda yer alan yoksul sýnýflarýn okumuþ, iþ kurmuþ ya da bir önceki kuþaklardan devraldýklarý aile iþlerini geliþtirmiþ yeni bir sosyal tabaka ve Türkiye’nin önümüzdeki yýllardaki geleceðini bunlar belirleyecek.
Ýsterseniz bu yeni toplumsal dinamikten -sýnýftan- bugün biraz bahsedelim ve Türkiye’ye, yarýndan itibaren, hangi iç ve dýþ koþullara göre bu yeni dinamiðin yön vereceðine deðinelim.
Çünkü bugün oy kullanmaya giden herkesin soracaðý soru þu; ‘tamam ben oyumu kullanýyorum ve vatandaþlýk görevimi yapýyorum, ama benim bu iradem, ortaya çýkacak ve Türkiye’nin yarýnýný belirleyecek mi, yarýndan tezi yok bu ülkede, benim oyumun, irademin üstüde yeni oyunlar, kumpaslar kurulacak mý?’
Bu sorunun cevabýný kesin olarak veremeyiz ancak, bütün bunlarýn farkýnda olan ve bu farkýndalýðý, çeþitli örgütlülüklerle, farklý araçlarla siyasi iktidara hatta devlete yansýtan, devleti etkileyen ve giderek devletin kendisi olan/olacak olan yukarýda bahsettiðimiz geniþ yoksul ve orta sýnýflarýn sürece ve Türkiye’ye sahip çýkmasý ile kitlelerin iradesi ve oyu yerini bulabilir. Ýþte tam bir yýldýr yapýlanlar, bugün bu seçim yapýlmasýn, hadi yapýldý diyelim; sessiz çoðunluðun, þimdiye deðin olduðu gibi, iradesinin siyasete yansýmamasý içindi.
Ancak iþte görüyorsunuz ki, sandýk baþýndayýz ve bütün bu oyunlar bozuldu ve akþam sandýklar açýlýnca da bu gerçek bir kez daha ortaya çýkacak. Ancak bugün ve bundan sonraki seçimlerde ortaya çýkacak olan irade, Türkiye’nin yeni demokratik siyasetini dizayn edebilecek mi?
Kimler için diktatör(lük), kimler için demokrasi?
Ben bu soruya evet diye cevap verebiliyorum ancak yarýndan itibaren tam on yýldýr ‘yukarýya’ týrmanan ‘aþaðýdakilerin’ demokrasisini de hýzla oluþturmak þartý ile...
Biliyorsunuz, bu seçimlere giderken bir ‘diktatör’ yakýþtýrmasý ortaya atýldý. Bu boþ bir seçim kavramý olarak ele alýnabilir; ancak bu diktatör kavramýnýn, siyaset teorisi açýsýndan bir gerçekliði de var. Þöyle; en geliþmiþ burjuva demokrasileri bile özünde -birileri için- diktatörlüktür; geliþmiþ bir demokraside örneðin ýrkçý-faþist politik örgütlenme, eylem yapamazsýnýz, ekonomide tekelci kurallar koyup manipülasyon yapamayacaðýz gibi, bilgiyi çarpýtýp kendi çýkarlarýnýz için bütün memleketi zarara uðratamazsýnýz.
Burjuva demokrasisi, bu anlamda, oyunu kuralýna göre oynayan burjuva sýnýfý için çok geniþ, çalýþan sýnýflar ve diðerleri için de kýsýtlý da olsa ‘özgürlük’ demektir. Ancak, sistemin kurallarýný çiðneyen lümpen burjuvalar, mafya yapýlarý, tekel çýkarlarýný sistemin çýkarlarý üzerinde tutan ahtapot tekelci yapýlar ve paramiliter örgütler için, bildiðimiz demokratik rejimler, aslýnda, diktatörlüktür. Ýþte Türkiye’de, yakýn zamana deðin, halkýn oylarýný bile siyasete yansýtmayan eli kanlý oligarþinin diktatörlüðü vardý. Tabii bu, onlar için demokrasi bizim için diktatörlüktü. Þimdi tam tersi oluyor; bundan dolayýdýr ki, önümüzdeki süreç evet; bir avuç tufeyni, zalim için diktatörlüktür. Ama Türkiye için gerçek anlamda demokrasiye iþte tam bugün adým atýyoruz.
Bir egemenlik savaþý
Þunu unutmayalým; tam bugün Hazar’dan baþlayarak, Doðu Avrupa’ya kadar uzanan geniþ coðrafyada Türkiye üzerinden bir egemenlik savaþý var.
Bu egemenlik savaþý, aslýnda Osmanlý’nýn bu coðrafyadan silinerek, Asya ile Avrupa’yý, Osmanlý olmaksýzýn, birbirine baðlayýp, dünyanýn en zengin yeraltý kaynaklarýnýn ve en bereketli pazarlarýnýn ele geçirilmesi, yaðmalanmasý amacýna baðlý olarak baþlayan bir savaþtýr. Bu savaþýn en önemli ve simgesel baþlangýçlarýndan birisi Kýrým Savaþý’dýr. 1854 yýlý bu anlamda dönüm noktasýdýr ve ne ilginçtir ki, yine Rusya’nýn Kýrým’a -neredeyse- el koymasý ile Batý bir kez daha Türkiye’ye yüzünü dönmüþ ve Rusya karþýsýnda Türkiye’den geçecek güney enerji ve transit ticari geçiþlerden baþka bir çare olmadýðýný anlamýþtýr. Enerjide Güney Gaz Koridoru, Transit Ticari Geçiþlerde ise Yeni Ýpek Yolu, Türkiye’nin, 20. Yüzyýl baþýndaki gibi tasfiye edilerek deðil de, daha da güçlenerek gerçekleþebileceðini tüm dünyaya anlatýyor.
Oyunuzun etkisi yalnýz Türkiye ile sýnýrlý deðil...
Ýþte Türkiye’de ortaya çýkan, yoksul ve orta sýnýflarýn farkýndalýðý ile devletin yeni yönelimine dönüþen ekonomik ve siyasi bir çýkýþ var. Bu çýkýþ, hiç þüphesiz, bugün halkýn siyasi iradesi olarak sandýða yansýyacak ve bu siyasi iradeyi, þimdiye kadar olduðundan farklý olarak, devlet de koruyacak ve maddi bir güce dönüþtürecektir. Böyle olunca, yalnýz Türkiye’de deðil, örneðin Irak’ta da ya da Doðu Avrupa’da da yeni bir döneme adým atacaðýz.
Bundan dolayý yarýndan itibaren yeni bir döneme giriyoruz. Zor ancak hem ekonomik hem de siyasi olarak Türkiye’den baþlayan bir güney ve doðu çýkýþý izleyeceðiz. Türkiye’de, tam bir yýldýr bu sürecin önünde duran örgüt ve yapýlar tasfiye edilecek. Her türlü komployu yapan, halkýna ihanet edenler süreçten silinecek. Ekonomide de yeni bir kalkýnma ve büyüme programý gündeme gelecek. Göreceksiniz, yarýndan itibaren ekonomide bir süredir devam eden iyileþme hýzlanacak. Ve bu siyasete de yansýyacak. Böyle olunca Cumhurbaþkanlýðý ve Genel Seçimleri de daha rahat atlatabileceðiz ve bu seçimler zaten demokratik istikrara katký yapacak. Bugün bir baþlangýçtýr ve hayýrlý olsun, oyunuz yeni bir dönemi baþlatýyor, unutmayýn...