Cumhurbaþkaný Turgut Özal’ýn kabri neden açýldý, naaþý neden rahatsýz edildi, adli týp neden sürece müdahil oldu, gerçekten anlamakta zorlanýyorum.
Adli týp yaptýðý araþtýrmalarda dokularda, kemiklerde yoðun zehir kalýntýlarý bulsa ve böylece de Özal’ýn zehirlenerek öldürüldüðü sübut bulsa ne olur, bulmasa ne olur?
Ne olacaðýný ben size söyleyeyim: Kartal Demirað meselesi ne oldu ise yine o olur.
Malum, 18 Haziran 1988 günü Özal’a yönelik bir suikast giriþimi oldu; tetikçinin Kartal Demirað isimli bir kiþi olduðunu biliyoruz, gerisini ise bilmiyoruz.
Özal 1993’de zehirlenerek öldürüldü ise bu cinayeti iþleyenler de muhtemelen Kartal Demirað’ýn eline silahý tutuþturan kimselerle ayný kimseler, ayný çýkar gruplarý.
Özal’in ölümü bir cinayet ise gerçek katiller konusuna giremem, bilmem ama cinayet giriþimlerinin nedenleri hakkýnda baþka bir yazýda bir-iki þey söylemek mümkün.
1988 suikastýnýn çok önemli þahitleri hala aramýzdalar.
Bu kiþilerle görüþülüp 1988 suikastýna iliþkin bildikleri TAM OLARAK öðrenilmeden Özal’ýn naaþýnýn neden rahatsýz edildiðini gerçekten anlamýyorum.
Ergenekon ya da Balyoz davalarý kapsamýnda 1988’in tetikçisi Kartal Demirað ile, kardeþi Ali Demirað ile neden yeniden görüþülmüyor?
Mehmet Aðar 1988 suikastý döneminde yanýlmýyor isem Ankara Ýl Emniyet Müdürü idi; Aðar ile neden bu konu tekrar tekrar görüþülmüyor.
Ýnternetten ne zaman Özal suikastý diye giriþ yapsam, ne alaka, karþýma emekli paþa Sabri Yirmibeþoðlu’nun (ne alaka diyorum ama Yirmibeþoðlu dönemin MGK Genel Sekreteri) ismi çýkýyor; Sayýn Yirmibeþoðlu ilerleyen yaþýna raðmen kafasý týkýr týkýr iþleyen bir kiþi, neden kendisiyle bu mesele konuþulmuyor?
Özal suikastýnda Yirmibeþoðlu’nun ismini yanýlmýyor isem gündeme getirin kiþi de suikast soruþturmasýný yapan Savcý Sayýn Uður Tönük; Uður Tönük de bilebildiðim kadarýyýyla hayatta, kendisiyle görüþmek, bu dava soruþturmasýný neden yarýda býraktýðýný sormak, bu davanýn peþine düþmemesi için Sabri Yirmibeþoðlu’ndan sinyal getirdikleri iddia edilen üç MÝT elemaný ile görüþtüðü iddasýnýn üzerine gitmek Özal’ýn mezarýný açmaktan daha mý zor?
Kartal Demirað Kýbrýs’a gitmiþ mi, gitmiþ ise neden gitmiþ, kimlerle görüþmüþ bu adada, bunlarý öðrenmek de mi mezar açmaktan daha zor?
Ýnternet bilgilerinde yani açýk istihbarat kaynaklarýnda þimdi galiba Ýsviçre’de yaþayan Erol Semavi’nin de adý geçiyor; Sayýn Semavi ile bu konu görüþüldü mü?
Rahmetli Özal’ýn ailesi aramýzda; iddialar Özal’ýn Sayýn Korkut Özal’a tüm bildiklerini anlattýðý yönünde.
Korkut Özal gibi çok nitelikli, çok zeki bir insaný ülkenin çýkarlarý için bildiklerini anlatmaya ikna etmek de mi mezar kazmaktan daha zor?
Hislerim, bu zehirlenme meselesinden, Özal’ýn zehirlenerek öldürüldüðü kesinleþse bile, bir þey çýkmayacaðýný söylüyor.
Ama elimizde, tetikçi de dahil, 1988 suikastý ile bir biçimde ilgili olabileecek çok sayýda isim var ve 18 Haziran 1988’de olanlar bir iddia falan deðil, doðrudan bir cinayet giriþimi.
Kartal Demirað, Ali Demirað, Uður Tönük, Mehmet Aðar, üç MÝT görevlisi, Sabri Yirmibeþoðlu, Mehmet Aðar, Erol Simavi, Özal ailesi, Allah hepsine uzun ömürler versin, hayattalar.
Toplumun elinde bu reel kaynaklar varken, bu kaynaklardan 1988 suikastýna iliþkin tüm bilgiler alýn(a)madan, 1993 zehirlenme iddiasýnýn peþine düþüp Özal’ýn naaþýný neden rahatsýz ettik, gerçekten anlamak kolay deðil.
twitter.com/KarakasEser