Son iki maçtýr yaptýðýmýz hazýrlýk karþýlaþmalarý; Fransa ve Ýzlanda maçlarýna bir hazýrlýk niteliðinden çok, sezon açýlýþý yapankulüplerin futbolcularýný tanýma/tanýtma/tanýþtýrma hamlelerine benziyor.
Ýki hazýrlýk maçýnýn kadrolarý karman-çorman bir tercih þaþkýnlýðý havasýnda... Bu kadar birbirinden farklý isimlerle, Fransa ve Ýzlanda’ya karþý ortak bir proje/hedef/strateji üretilemez. Temel kadronuz olmayýnca- temel felsefeniz de olmaz.
Þenol hocanýn arayýþ hamlesini yadýrgamýyoruz ama kendi futbolcusunun Türk olduðunu bilmediði itirafýný da ondan duyduk. “Beraber oynasýnlar da bir görelim” anlayýþý ile oluþturulan deðiþmeli tercihler; Fransa’ya diþ geçirecek bir kadro oluþturmasýna izin vermez.
Yunanistan ve Özbekistan maçlarýnda iyi sonuçlar alýnmýþ olsa bile, “Bu iþ tamamdýr” demeye yetmiyor.
***
Vatandaþa, “Al sen bir kadro kur” desen, ortak bir fikir henüz oluþmadýðý için; ortaya birbirine hiç benzemeyen, tamamen farklý kadrolardan oluþan onlarca milli takým çýkar. Bu durum, Fransa ve Ýzlanda’ya karþý avantajlý/umutlu/güvenilir olmamýzý engelliyor.
Yoksa sahaya çýkýp iyi oynadýk, iyi sonuçlar aldýk, iyi iþler de yaptýk. Fakat hazýrlýk maçlarýný; hem rakiplerimizi, hem kendi milli takýmýmýzý hedefe göre belirleme þansýmýz olmadý. Son Dünya Þampiyonu Fransa’ya karþý, bizi Özbekista mý hazýrlayacak? Yýlýn þakasý gibi...
***
Þenol Hoca, Beþiktaþ’ta tercih etmediði Oðuzhan’ý Milli Takým’a alarak, ondan bir helallik istiyor gibiydi... Gerçi onun dýþýnda birçok yeni isim olumlu tercih... Maçlarda iyi þeyler de olmadý deðil. Gelecek adýna belki umuda doðru gidiyoruz ama, Fransa maçýna deðil.