Özel alan tartýþmasýný bitirmeyelim

Berrak Tüzünataç ile Þahan Gökbakar’ýn balkonda öpüþmesi hakkýnda, Anayasa Mahkemesi’nden çýkan kararýn, basýnda yeteri kadar konuþulmadýðý kanýsýndayým.. Mahkeme, Tüzünataç’ý haksýz buldu, haberi savundu.. Bakýn eðer, Berrak Tüzünataç kararýna meslek örgütleri ciddiyetle eðilmezse, bu iþin sýnýrýný standardýný herkes kendi eliyle koymaya çalýþacak, söylemedi demeyin.. Hangi konunun haber, hani mekanýn özel alan olduðuna, neye göre karar vereceðiz?.. AYM’nin bu tartýþmalý kararýna göre mi?.. Ýletiþim fakültelerinde yeni mezun olacak meslektaþlarýmýza iþin sýnýrý öðretilmeyecek mi?.. Öpüþülen balkon özel alan mýdýr,   görülen manzara haber midir?.. Bir kaç yazýyla da deðil üstelik.. Akademik boyutta ciddiyetle ele alýnarak, dünyadaki örnekleri ile karþýlaþtýrýlarak bir çizgi çizilmesi gerekiyor.. Yoksa yarýn çok daha garip fotoðraflarý tartýþmak zorunda kalabiliriz..

Metrobüsler kalkacak mý?

Yeni Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkaný Mevlüt Uysal hýzlý baþladý.. Semt semt, sokak sokak Ýstanbul çalýþýyor.. Öyle anlaþýlýyor ki, bu enerji ile, çok kýsa zaman içinde Ýstanbullularýn yüzü gülecek.. Baþkan’ýn, ‘havaray’ projesinin iptal edildiðini ilan etmesiyle bazý çevrelerin kafasý karýþtý.. Oysa benim anladýðým kadarýyla, artan trafik ve yoðunlaþan kent ulaþýmý ile ilgili Uysal’ýn baþka bir planý var.. ‘Sefaköy Beþyol'dan, Baþakþehir'e havaray projesi durduruldu’.. Peki ya sonrasý?.. Onun yerine metro ve hafif raylý sistem geliyor.. Çok kýsa bir vakit içinde ihaleye çýkýlacak.. Bazý yerlerde yer üstünden bazý yerlerde yer altýndan gidecek. Aksaray-Esenler veya Vezneciler-Sultançiftliði gibi.. Bu projeksiyon bana, yaklaþmakta olan baþka bir geliþmenin habercisi gibi geldi.. Yoksa, geldiði günden beri tartýþýlan metrobüsler kaldýrýlýyor mu?..  Metrobüse alternatif bir raylý hat üzerinde çalýþýldýðýný biliyoruz.. Yokuþlu yollar ve kýtalar arasý geçiþ, raylý sistem için handikap. Ama Sayýn Baþkan’ýn buna da kafa yorduðunu zannediyorum.. Kolay gelsin...

Lobisi kuvvetli olan kazansýn

Adýyaman, çið köfte için marka tescili yaptýktan sonra Urfa harekete geçti..“Biz çoktan patentimizi almýþtýk zaten..” diyerek belge koydular masaya.. Anlaþýlan bu “Çiðköfte hangi mutfaða aittir?..” tartýþmasý daha sürecek gibi görünüyor.. Oysa çið köfteyi, Urfa’da da, Adýyaman’da da yemiþ bir kardeþiniz olarak söyleyebilirim ki, iki yerde de çok lezzetli yapýyorlar.. Hatta, bu kavgayý kenardan izleyen Antep, Malatya ve Elazýð’da yediðim çið köfteler de muazzamdý.. Ýlla bir kente mâl edeceksek, ‘Urfa usulü, Antep usulü’ diyemez miyiz? Misal Antep’in çið köftesi biraz daha aðýr olur, Urfa’nýnki sert ve kuru, Adýyaman’ýnki de yaðlý ve gevþek.. Ya hu zaten milleti patates püreli bulgur köftelerine mahkum etmiþsiniz, ‘gerçek çið köfte kimindir?’ diye birbirinizi yiyorsunuz.. Çið köfteyi adam gibi yapýn da, yöresi ‘Türkiye’ olsun.. Yoksa söyleyeyim, lobisi kuvvetli olan iþi bitirir.

O kitap kapaðý için açýklama

Çarþamba günkü yazýmda Marmara Belediyeler Birliði himayesinde okurlara ulaþtýrýlan bir kitabýn kapaðýndan söz etmiþtim size..Kitabýn adý ‘Özerklik’.. ‘Özerklik’ ifadesinde, ‘i’ harfinin üzerindeki kuþ figürlerinin, PKK’nýn sarý-kýrmýzý-yeþil güvercinlerine ne kadar çok benzediðini yazmýþtým.. ‘Böyle netameli bir konuda, bu görselin seçilmesi doðru mu?’ diye sormuþtum.. Kitabýn kapaðýný tasarlayan ekipte çalýþan bir grafikerden açýklama geldi.. Kapaktaki kuþlarýn güvercin deðil turna olduðunu, renklerin de sarý/kýrmýzý/yeþil deðil, kahverengi/turkuaz/kiremit rengi olduðunu söylüyor grafiker Hasan Dede.. “Türkiye cumhuriyetinin onurlu, þerefli birer mensubuyuz. Ülkemizin birliði bizim için önemlidir.. Subliminal gönderme bizim gibi insanlarý özellikle üzmektedir” diyor açýklamada Hasan Dede..  Eyvallah..