Özgür Özel'e Baþbaðlar ipucu

Otuz bir yýl önce PKK, Erzincan'ýn Baþbaðlar köyünde yaþayan 33 insanýmýzý katletti. 5 Temmuz 1993'teki katliamýn failleri hâlâ yakalanmýþ deðil. PKK'nýn kurucusu Abdullah Öcalan mahkemede, katliamýn kendisinden habersiz yapýldýðýný söylemiþti. Katliamý planlayanýn adýný da vermiþti: Müslim Durgun. Örgütteki kod adý "Doktor Baran" olan Müslim Durgun Tuncelili.

Katliam, 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta Pir Sultan Abdal Þenlikleri'ne davet edilen Aziz Nesin'in, Müslümanlarýn mukaddes deðerlerine hakaret edici yayýnlar yapmasý sebebiyle Sivas'ta baþlayan protesto eylemleri sýrasýnda ölenlerin intikamýný almak için yapýlmýþtý.

Mezkûr hâdiselerin olduðu dönemde ülkeyi DYP-SHP koalisyonu yönetiyordu. Koalisyonun Adalet Bakaný Seyfi Oktay'dý. Yaklaþýk 3 yýl görevde kalan Oktay'ýn yerine de, yine bir SHP'li olan Mehmet Moðultay getirilmiþti. Sosyal demokrat Halkçý Parti (SHP), 12 Eylül 1980 darbesinde kapatýlan CHP'nin yerine kurulmuþ bir siyasi partiydi.

Oktay/Moðultay döneminde yargýya "TSE cuntasý" hakim olmuþtu. Bu cuntanýn Adalet Bakanlýðý'ndaki tesirini, Yargýtay Onursal Üyesi Cevdet Ýlhan Günay þu sözlerle anlatýyor: "Hâkim arkadaþlarýmýz derler ki, bir yere gelebilmek için TSE damgalý olmak lâzým. TSE ama açýlýmý Türk Standartlarý Enstitüsü deðil. Onun açýlýmý, Tunceli-Sivas-Erzincan'dýr!"

Dönemin Adalet Bakaný Mehmet Moðultay da yargýdaki "TSE cuntasýný" aþikâr söylemiþti: "Seyfi Oktay ve benim dönemimde de iki bin hakim aldýk. Bu aldýðýmýz kadrolar, ileride yeþerecek demokrat insanlardýr. Yaptýðým suçsa iþlemeye devam edeceðim. Ben yýlmayacaðým, bu makamý da terketmeyeceðim."

Yargýdaki "TSE cuntasý" Sivas'ta masum suçlu demeden tutuklarken, Baþbaðlar katliamýný gerçekleþtirenlerden yakalananlarý serbest býraktý! Adaleti, hukuku tesis etmesi gerekenler intikam peþine düþtüler. Terör unsurlarý köylerde silahla intikam alýrken, yargýdaki "Tunceli-Sivas-Erzincan cuntasý" devletin imkanlarýyla Müslüman Anadolu halkýndan intikam alýyordu.

Unutulmuþ güzel bir kelimelerimizden biri de "Bedâhet"tir. Sözlüklerde, "Ýspatý gerektirmeyecek kadar açýk ve belli olma, apaçýklýk" diye tanýmlanýr. Yargýdaki "TSE cuntasý"nýn intikam operasyonu da bir bedâhet olarak ortadaydý. Ne tevafuk ki, Sivas'ta ölen 33 kiþiye karþýlýk Baþbaðlar'da 33 kiþiyi þehid edip mahkemede de 33 kiþiyi idama mahkum ettiler. Bu noktada "Bedâhet" kelimesini kullanmayacaðým da hangi kelimeyi kullanacaðým?

Bugün, "Sivas davasýnda adalet saðlanamadý, suçlular yargýlanmadý" diye yaygara yapanlar aslýnda "Elimizde o kadar imkan varken niye daha fazla insaný hapse týkmadýk" diye hayýflanýyorlar. Sivas'ta olaylar baþladýðýnda þehirde olmayanlarý bile idam cezasýný çaptýranlar hangi adaletin saðlanamadýðýndan bahsediyorlar?

CHP Genel Baþkaný Özgür Özel bir ilki gerçekleþtirdi ve 5 Temmuz'da Baþbaðlar köyündeki anma törenine katýldý. Özel törende yaptýðý konuþmada, TBMM'de Baþbaðlar katliamýyla alakalý araþtýrma komisyonu kurulmasýndan bahsetti. Araþtýrýlsýn tabi. Lâkin Sayýn Özel araþtýrmaya kendi partisinin dehlizlerinden baþlayabilir. 1995'te SHP ile CHP birleþince SHP'nin dosyalarý da CHP'ye geçmiþtir. O dosyalar içinde "TSE" adýyla bir dosya var mýdýr diye bakarsa ipin ucunu tutmuþ olur. Baþbaðlar davasýný yargýda kimlerin akamete uðrattýðý o dosyada yazýyordur. O dosyayý hem halkla hem de TBMM ile paylaþýrsa, Baþbaðlar katliamýnýn faillerinin bulunmasýný konusundaki samimiyetini bir bedâhet olarak ortaya koymuþ olur! Heyecanla bekliyorum.