Özgürleştiren inancın özgürleştiren sesi

Özgürlüğün Sesi Bilal, ilk Müslümanlardan Bilal Habeşi’nin hikayesini anlatıyor. Sinemanın gücünün, inançlarımız ve ülkemizin dertlerinin anlatılması için kullanılmasına iyi bir örnek, her ne kadar film Türk yapımı olmasa da.

Özgürlüğün Sesi Bilal, Hz. Muhammed’e ilk inananlardan siyahi bir köle olan Bilal-i Habeşi’nin hikayesi… Çağrı filmiyle biz yaştakilerin beyninde bir fiziki görünüme sahip olan Bilal Habeşi’nin ilk caminin kulesine çıkıp okuduğu ezanı hiçbir zaman unutamam. İşte o zaman sinemanın gücünün büyüklüğünü fark ettim. Dinimiz hepimizin en önemli değeriydi ama onu sinemada seyretmek, çekilen acıları görmek, inancı adına kurban olanların anlarına şahit olmak başka birşeydi. Sanki bir inanç tazelenmesiydi. Yıllarca bunun eksikliğini çektik. İki milyardan fazla Müslümanı barındıran ülkelerden çıkan bir avuç filmi yazmak bir inanan olarak kendi adıma acizliğimi ifade etmek aslında. Arada bir gelen birkaç filmle kendimizi avuttuk. Bu hafta ise bir animasyon olan Özgürlüğün Sesi Bilal’i seyredeceğiz. Bilal Habeşi benim için hep önemli bir karakter olmuştur. Çünkü kölelikten özgürlüğe Müslümanlık sayesinde geçen çok önemli bir karakterdir. Bu anlamda Müslümanlık ile özgürlüğün, adaletin, özdeşliğini ortaya net şekilde koyan bir hikayedir. Animasyona dönersek, yapım ekibi Walt Disney ve Pixar stüdyolarında çalışan uzmanlardan oluşan Özgürlüğün Sesi Bilal, daha önce Türk izleyicisi ile Malcolm X, Bosna ve Minyeli Abdullah’ı buluşturan Khan Medya tarafından ülkemizde sunulmakta. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı tavsiyeli bu yapımın dublaj kadrosunda Engin Altan Düzyatan, Ayça Bingöl, Tamer Karadağlı, Volkan Severcan ve Hakan Vanlı gibi sanatçılar bulunuyor. Khurram H. Alavi ve Ayman Jamal’ın yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosu yine Ayman Jamal’a ait. Müslümanların çektiği acıları odağına alan filmleri bir gözden geçirdik. Aşağıda verdiğimiz listede belgesel filmler veya kutsal kimliklerin biyografik öyküleri yer almıyor. Bunlar birçok coğrafyadan gelen ve bizim dinimize dokunan bazı filmler.  

Malcolm X, 1992

Babası Ku Klux Klan tarafından öldürülen Malcolm, çağdaşı bir çok siyah gibi umutsuz ve zor bir çocukluk geçirir. Neticesinde hayatı günlük yaşayan bir hırsıza dönüşür. Sonunda hapse girdiğinde İslam öğretisi kendisini yeniden tanımlamasına yardımcı olur. Burada dahil olduğu toplulukta kendini bulur ve yükselmeye başlar. Hapisten çıkınca Malcolm, adeta bir mesih işlevi yüklenir ve kendilerini birer suçlu yapan toplumsal adaletsizliğe başkaldırır.

Çağrı (The Message-1977)

Çağrı filmi peygamberimizi ve Müslümanlığın başlangıcını anlatan tartışmasız en iyi film. Filmde peygamberimiz gösterilmez. Hatta Hz. Ebubekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali de. Yönetmen Mustafa Akkad “Çocuklarıma dinlerini öğretmem gerektiği duygusuna kapıldım. Ama bu kolay olmadı” diyor. Film o kadar etkileyiciydi ki haftalarca hatta yıllarca vizyondan kalkmadı. Bu film kadar başarılı ve etkileyicisi çekilmemiştir. İnsanlar o dönem öylesine etkilendiler ki Hz. Hamza’yı öldüren Vahşi karakterini canlandıran Salim Gedera “Film bittikten sonra benim kötü günlerim başladı. Sokakta yürürken insanlar yüzüme tükürüyordu. Sokağa çıkamaz oldum. İşimden atıldım. Hamza’nın katili diye kimse iş vermiyordu” diye anlatır. İşte Çağrı bu kadar etkili bir filmdi…

Ömer Muhtar (Lion of the Desert, 1981)

Kaddafi Mustafa Akkad’dan Libya’nın kurucusu Ömer Muhtar’ın hayatını çekmesini istemiştir. Akkad da Anthony Quinn ile bu işe soyunmuş ve büyük başarı gösteren filmi çekmiştir. Anthony Quinn, Ömer Muhtar’ın çekimlerinde yaşadıklarını şöyle anlatır: Çöl Arslanı filmi beni çok etkiledi. Ömer Muhtar’ın tutuklandığında hapiste elleri kelepçeli olduğu bir sahne var. Bu şekilde abdest almaya çalışıyor. Arka planda ezan sesi var. Ömer Muhtar’ın yanı başında ise bir İtalyan subay nöbet tutuyor. Bu sahnedeki inanç ve azim beni çok etkilemişti.”

Mekke’ye Yolculuk (Journey to Mecca, 2009)

Yapıt, Kâbe’nin üzerinde düşük irtifada uçularak gerçekleştirilen hava çekimleri başta olmak üzere, eşi görülmemiş güzellikte görüntüler barındırıyor. Film, 14’üncü yüzyılda yaşamış olan ünlü Faslı gezgin İbn-i Battuta’nın hayat hikâyesi ekseninde, geçmişle günümüz arasında gidip gelen paralel bir kurguda ilerleyerek, dünyanın dört bir köşesindeki Müslümanların her yıl Kâbe’ye yaptıkları görkemli Hac yolculuğunu anlatmakta.

Hz. Muhammed: Allah’ın Elçisi Muhammad: The Messenger of God, 2016

Abraha’nın fil ordusuyla Mekke’ye yönelişi sırasında Mekke halkı çaresizdir. Hz. Muhammed’e hamile olan Hz. Emine halk gibi kaçıp dağlara saklanamaz. Abraha kimseciklerin olmadığı şehri kolayca ele geçirebileceğini düşünür ancak filler Mekke’ye adım dahi atmaz. Ardından milyonlarca ebabil kuşu, Abraha’nın ordusunu taş yağmuruna tutarak yok ederler. Olaydan bir ay sonra doğan Hz. Muhammed dünyayı kökünden değiştirecektir...

Guantanamo Yolu The Road to Guantanamo, 2006

Film, 10 Eylül 2001’de İngiltere’deki evlerinden ayrılan Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı üç Müslüman genç Ruhel, Şefik ve Asıf’ın öyküsünü aktarıyor. Yolculuklarının tek amacı, annesinin seçtiği kızla evlenecek olan Asıf’ın düğününe katılmaktır. Üç arkadaş, Pakistan’a gittiklerinde yanlışlıkla Amerikan birlikleri tarafından Guantanamo’ya nakledilirler. Mahkumiyetleri boyunca her üçü de sorgulanır; haklarında hiçbir kanıt bulunmadığı halde sayısız işkence ve suçlamaya maruz kalırlar.

Vaat Edilen Cennet Paradise Now, 2004

Çocukluk arkadaşı olan genç Filistinli Khaled ve Said, Tel Aviv’de gerçekleştirilecek bir saldırıda intihar bombacısı olarak görevlendirilirler. Aileleriyle vedalaşmadan, son bir gece geçirdikten sonra, vücutlarına bağlı bombalarla sınıra götürülürler. Ama operasyon planlandığı gibi gitmez ve birbirlerinin izini kaybederler. Zalimliğe karşı intihar bombacısı olmayı sorgulayan film çok tartışıldı ama bakış açısı çok doğruydu.

Kara Altın Black Gold, 2012

Auda ölmek üzere olan kardeşine “Kardeşim lütfen Allah’a sığın” der, Ali ise şöyle cevaplar: “Beni ezen ayağı mı öpeyim?” Auda devam eder: “Öldükten sonra bir melek gelecek yanına hangi tanrıya inandığını soracak, ne diyeceksin?” Ali zar zor cevaplar: Allah. “Melek soracak hangi peygambere inanıyorsun?”: “Muhammed”. “Hangi dine inanıyorsun?” “İslam” der ve Ali ölür. Yönetmen bu sahneyle Müslüman inancını ve Batı medeniyetini birleştiriyor. İnançsız bilimin kimseye yararı olmadığını anlatıyor.       

Büyük Yolculuk Le grand voyage, 2004

Büyük Yolculuk, Tunus asıllı Fransız bir baba-oğulun dramatik öyküsünü anlatıyor. Müslüman kültürü ile yetişmiş baba, daha çok Fransız kültürü ile yetişmiş oğlundan kendisini Mekke’ye, Hac’ca götürmesini ister.Oğul için çok da iyi tanımadığı bu kültürle tanışmak hiç de kolay olmayacaktır.