Bu konuda daha önce de yazdým ama tekrarlamakta fayda olabilir.
Yeni yasalar çýkýyor, bu yeni yasalar da doðal olarak tartýþýlýyor.
Yeni yasalarýn içeriðini tartýþmayacaðým ama bu tartýþmalara temel oluþturduðunu düþündüðüm bir kavramsallaþtýrmayý yeniden tartýþmaya açmak istiyorum.
Söz konusu kavramsallaþtýrma özgürlük-güvenlik dengesi (saçmalýðý).
Bu kavramsallaþtýrma özgürlük ve güvenlik gibi iki vazgeçilemez, standartlarý belli kavramý bir tahtýravallinin uçlarýna oturmuþ kavramlar gibi algýlýyor.
Yani, biri inerse, diðeri çýkýyor ya da tam tersi,saçmalýk dediðim de bu.
Baþka bir ifade ile de “özgürlük çýtasýný çok daha yukarýlara çekersek, güvenlikten taviz veriyoruz ya da güvenlik hedefini yükseltirsek özgürlükten taviz veriyoruz” diye algýlýyor birileri.
Bu kavramsallaþtýrma, tahtýravalli alegorisi soðuk savaþ yýllarýndan, hatta çok daha eskilerden kalmýþ bir saçmalýktýr, bunu iyi görmemiz lazým.
21. yüzyýlda özgürlük ve güvenlik ayný yönde hareket edecek kavramlardýr.
Yani, özgürlük çýtasýný yukarý çekersek güvenliðimiz de artacak ya da tam tersi özgürlük hedeflerini sýradanlaþtýrýr isek güvenlik durumumuz da parlak olamayacak.
Artýk tahtýravalli yok, ayný yönde hareket eden, beraber inen, beraber çýkan özgürlük ve güvenlik kavramlarý var günümüzde.
Bu yeni(?) durumun da iki temel nedeni var.
21. yüzyýl küresel standartlar yüzyýlý, teknolojinin belirlediði tersinemez küreselleþme süreci böyle gerektiriyor.
Özgürlük ve güvenlik kavramlarýnýn da, þayet birinci sýnýf bir ülke, birinci sýnýf bir demokrasi, birinci sýnýf bir hukuk devleti olacak isek, taviz verilemeyecek, aþaðý ya da yukarý yönde oynanamayacak standartlarý var, bu bir.
Ýkinci ve çok önemli temel neden de özgürlük-demokrasi-hukuk devleti ve ekonomik büyüme iliþkisi.
Özgürlük ve hukuk devleti olmadan büyüme ve istihdam olmuyor, bundan sonra hiç olmayacak, herkesin bunu iyi görmesi þart.
Büyüme ve istihdam olmadan da güvenlik bir hayal.
Yani özgürlük demek ayný zamanda güvenlik de demek.
Büyüme-güvenlik dengesi, tahtýravallisi laflarý boþ laflar.
Yazýmýn baþýnda yeni yasalarýn içeriðine girmeyeceðimi söyledim ama bir konuya da deðinmez isem çatlarým.
Devlet reaksiyoner olamaz, olmamalý, reaksiyoner devlet akýntýya kapýlabilecek devlet demektir.
Özgürlük, güvenlik gibi konularda, standartlar bellidir, devletin ortaya çýkan konjonktürel geliþmeler karþýsýnda yasama yetkisini þöyle ya da böyle kullanmasýný doðrusu yadýrgýyorum.
Devlet küresel standartlarý haiz konularda, mesela özgürlük, mesela güvenlik yasama yetkisini konjonktürden baðýmsýz kullanmalýdýr.
Devir ihtiyaç üzerine yasa yapma devri deðildir.
Ýhtiyaç yereldir, yasama yetkisi ve içeriði ise evrenseldir.