Özgürsün kardeşim

Özgürsün kardeşim.

Özgür, tek başına ve çırılçıplak geldiğin bu dünyadan yine tek başına, yine çırılçıplak gideceksin.

Kimseye muhtaç değilsin kardeşim.

"Senin ekmeğini ben veriyorum" diyerek ezene, üzene de ki ağılda kuzu doğunca çayırda çimeni biter. Kimse kimsenin ekmeğini veremez, en fazla ekmeğin sana ulaşmasına aracılık eder, vesile olur.

Rızkından şüphe etme kardeşim.

Rızıktan şüphe etmek, rızkı verenden şüphe etmektir. Seni böyle mükemmel yaratıp, benzersiz bir şekil veren Yüce Allah, senin yiyeceğin ekmeği unutur mu sandın? Sen çabanı göster, sen elinden gelenin en iyisini yap, o seni unutmayacak kardeşim.

Sıradan hissetme kardeşim.

Nasıl ki milyarlarca insanın bir tanesi bile birbirinin aynı değil, nasıl ki kimse sana benzemiyor, yeteneklerin, becerilerin, özelliklerin de farklı ve benzersiz. Sana "sıradansın, diğerlerinden ne farkın?" diyecekler, aldanma kardeşim.

Güç yürekten gelir, unutma kardeşim.

Senden daha zengin olan, daha etkili bir aileye mensup olan, daha iyi eğitimler almış olanlar senden daha güçlü değiller. Senden daha iyi olma garantileri yok. Kendini az, eksik, yetersiz ve güçsüz hissetme. Her gece güneşle birlikte bütün dünya yıkılır, sabah güneşin doğuşuyla yeniden kurulur. Ayakta olduğun sürece umut vardır, yürekten inananlar, gücünü yürekten alanlar her zaman kazanır.

Çaresiz hissetme kardeşim.

Derdin mi var? Borcun mu var? Ödemen gereken taksitlerin, kredilerin mi var? "Yapacak hiçbir şey kalmadı" mı diyorsun? Çok yanılıyorsun kardeşim. Önce düşen omuzlarını, sonra yüzünü kaldır yerden. Çaresiz hissettikçe çaresizleşirsin, umutsuz hissettikçe umut biter. Ama umut varsa, henüz hiçbir şey bitmemiş demektir. Sen önce gönlünü ferah tut, sonra dimdik durup derin nefes al, sonra en makul şekilde çözmek için sorunları, harekete geç. İşte şimdi çaresiz değilsin kardeşim.

Umut ol kardeşim.

İki gömlek vardır insanlar için, ya umuda ihtiyacı olan olursun, ya umut veren. Umut veren olursan umudun kaynağı olur, kendi ihtiyacın olan umudu da kendi içinde bulursun. İnsanlara el uzattıkça sana eller uzanır, insanları mutlu ettikçe mutlu olursun, başkalarında umut yeşerttikçe umutla dolarsın. Umuda ihtiyacı olan ya bulur, ya bulamaz. Ama umutlandıran, umudu yeşerten hem kendisi için, hem başkası için umudun kaynağını bulur.

Ölümlüsün kardeşim.

En büyük derdinde bile şunu unutma, dünya çok kafaya takmaya değmez, nasılsa hiçbirimiz içinden sağ çıkamayacağız. Bütün dünyevi problemlerde "Ölüm yok ya ucunda" dedikçe rahatlayacaksın, problemler onları problem olarak gördüğün sürece problem çıkarırlar, onları önemsemediğin zaman küçülür giderler. Unutma ki ölümlüsün, dertlerin de öyle.

* * *

Bu yazıyı derdi olan, sorunların üstesinden gelemeyen, daralan, ferahlık ve genişlik yolu arayanlara armağan ediyorum. Eğer bu sizseniz, buyurun okuyun, eğer çevrenizde böyle arkadaşlarınız varsa yazıyı paylaşıp bu maddeleri okutun.