Beklenen oldu.
Herkes ayný pakete baktý, kimi güzel, kimi kötü gördü.
Þimdi müzmin muhaliflerle, hükümet ne yaparsa doðrudur diyenleri baþ baþa býrakýp, pakete yakýndan bakmakta fayda var.
Ben, demokratikleþme ve haklarýn iadesi adýna atýlan her adýmý deðerli görenlerden olduðumdan memnunum.
Pakette anadilde eðitimin anayasa deðiþikliði gerektirmeyen alanlarda özgürleþtirilmesi, yer isimlerinin iadesi, harflere serbesti, andýmýzýn kaldýrýlmasý, Mor Gabriel Manastýrý’nýn arazisinin iadesi, Roman Dil ve Kültür Enstitüsü, gösteri hakkýnýn geniþletilmesi, hükümet komiseri uygulamasýna son verilmesi, ayrýmcýlýkla mücadele ve eþitlik kurulu, bireylerin inanç, düþünce veya kanaatlerine müdahalenin cezalandýrýlmasý gibi çok iyi maddeler var.
Ve bu haklardan sadece biri iade edilecek olsaydý bile paketi desteklemeye deðerdi.
**
Ama daha önce sözü edilen üç önemli konu, cemevlerine hukuki statü, Heybeliada Ruhban Okulunun açýlmasý ve jandarmaya iliþkin düzenleme yer almadý.
Alevi Sorunuyla ilgili ayrý bir çalýþmanýn yürütüldüðüne iliþkin açýklama, bu konudaki eksikliði makul bir süre için mazur görmeyi mümkün kýlýyor. Gerçekten de hükümetin bu konuda ilave bir özen göstermesi þart ve kaþ yapayým derken göz çýkarmamayý baþarmak zorunda. Bu anlamda cemevlerine hukuki statüyü, adalet ve eþitlik ilkesine en uygun biçimde gerçekleþtirmesi gerek.
Heybeliada Ruhban Okulunu da Lozan’daki haklara ve ondan da ötesi din ve vicdan özgürlüðüne iliþkin evrensel standartlara uygun, Rum Ortodoks vatandaþlarýn taleplerini gözeten ve kesinlikle 1971 öncesi statüsünden daha geride olmayacak biçimde açmalý. Mütekabiliyet denen ayýp sözü literatürden çýkarmalý.
En çok heyecan uyandýran haberlerden biri, jandarmanýn Fransa ve Ýtalya gibi bu modeli kullanan ülkelerde olduðu þekilde ordudan baðýmsýz bir kýr polisine dönüþtürüleceðine iliþkin bir reformun da pakette olduðuydu. Sürpriz dendiðinde aklýma bu gelmiþti. Ama söylendiðine göre son aþamada çýkarýlmýþ. Oysa en anlamlý, önemli ve eski bürokratik vesayet rejimini geride býraktýðýmýzýn kanýtý olabilecek deðiþikliklerden biri bu olacaktý.
Pakette, baþörtülü kadýnlara yönelik resmi ayrýmcýlýðýn sona erdirilmesi ve onlarýn kamu görevlisi olarak çalýþma haklarýnýn iade edilecek olmasý da önemli ama böyle yapýlmamalý. Çünkü ordu ve yargýnýn istisna edilmesinin hiçbir mantýðý, anlamlý bir açýklamasý yok ve bu istisna baþörtülü kadýnlarýn hala eþit görülmediðini gösterir. Dahasý, darbenin getirdiði yasaðý bu yolla kaldýrmak, aslýnda fiilen bir hakkýn kullaným alanýný geniþletirken hukuken olmayan bir yasaðý da ihdas anlamýna gelir. Yapýlmasý gereken, bu konuda istisna koymamaktýr. Ýnsan haklarý üniformaya göre deðiþtirilmez, üniforma ona göre deðiþtirilir.
**
Pakette yer verilen reformlara iliþkin hukuki düzenlemelerin þeklinin içeriði kadar önemli olduðu unutulmamalý.
Pakette yer alacaðýna iliþkin beklenti oluþturulan konularda en kýsa sürede adým atýlmalý.
Tabii ki tek baþýna bu paket tüm sorunlarýmýzý çözmeyecek.
Demokrasi tek bir paketle, tek bir adýmla gelmeyecek elbette; ama bütün bu adýmlarla gelecek.
Demokratlara düþen bu adýmlarý desteklemek olmalý.
Paketin amacýna ulaþmasý için, demokrasiyi tamamýna erdirmek için…