Taylandlý yönetmen Apichatpong Weerasethakul, “Amcam Geçmiþ Hayatlarýný Anýmsýyor” adlý filmiyle iki yýl önce Altýn Palmiye kazandý.
Bu yýl da “Mekong Hotel” adlý belgesel ve fantastik kurmacayý harmanlayan orta metrajlý filmiyle Özel Gösterimler bölümüne seçildi. Çaðdaþ sanat dünyasýnýn da önemli bir ismi olan Weerasethakul ile bir kez daha söyleþi yapma fýrsatýný kaçýrmadým. Bu söyleþiyi ilk fýrsatta yayýnlayacaðým. Ama bu yazýyý bir anekdotun üzerine kurmak istiyorum:
Söyleþinin baþýnda Weerasethakul birçok ülkeyi dolaþmasýný gerektiren bir senaryo yazdýðýný, bütçesi çok yüksek olduðu için onu doðup büyüdüðü Mekong Nehri kýyýlarýnda geçen bu yarý belgesel projeye uyarladýðýný söyledi. Altýn Palmiye kazanmýþ bir yönetmen de nihayetinde bir süperprodüksiyon da olmayan bir film çekemiyorsa pes, dedim içimden. Söyleþinin sonunda finansman meselesini sordum ona ve Apichatpong Weerasethakul bildik finansman sorunlarýný sýraladýktan sonra, masadaki dört gazeteciyi þoke eden bir yanýt verdi: Avokado çiftliði kurmuþ Kuzey Tayland’da!
Söyleþiyi birlikte yaptýðým Fransýz meslektaþým masadan kalkar kalkmaz telefonunu açtý ve bana “Kusura bakma ama bunu twitter’a yazmam lazým” dedi!
Düþünebiliyor musunuz, her filmi baþarýlý olmuþ, Altýn Palmiye kazanmýþ bir yönetmen sinemadan geçimini saðlamaktan umudu kessin ve tarýma yönelsin! Sinemayý sadece bir sanat olarak icra etmeye devam edecek elbette, ama bu nasýl nankör bir endüstri ki en bayaðý ‘komedi’leri yapanlar paraya para demesin en usta yönetmenlerin mali ve siyasi baskýlar yüzünden çekmediði kalmasýn! Geniþ kitleye hitap eden giþe filmleriyle bir yedinci sanat yapýtý olarak filmleri kýyaslayacak deðilim, elbette... Ama bir sanatý en iyi biçimde icra edenlerin bu kadar zorluk çekmesine isyan etmekten de geri duramayacaðým.
Ayný günün akþamý yeni film projesi için yapýmcýsý Zeynep Atakan ile birlikte Cannes Film Pazarý’na katýlan Kutluð Ataman’a aktardým bu konuþmayý. Ataman çaðdaþ sanat alanýnda Weerasethakul’dan daha kurumsallaþmýþ bir isim ve enerjisini artýk sinemaya yöneltmeyi hedefliyor. Avokado çiftliði meselesine hiç heyecanlanmadýðý gibi bir de “Benim de Erzincan’da ceviz aðaçlarý diktiðimi biliyorsun deðil mi?” diye sormaz mý! Sonra da ekledi “Bu da bir kültür!”
Bosna’nýn ‘Çocuklar’ý alkýþlarla
Cannes Film Festivali ikinci haftasýna hýzlý bir baþlangýç yaptý. Sinema tarihinin yenilikçi ustalarýndan Alain Resnais 90 yaþýnda dahi heyecanýný ve arayýþýný sürdürdüðünü bir kez daha gösterdi. “Vous n’avez encore rien vu” (Daha Hiçbir Þey Görmediniz) adlý filmi dahiyane bir yapýya sahip. Dramaturji üzerine masterclass olarak ele alýnabilir.
Semih Kaplanoðlu’nun ortak yapýmcýsý olduðu, TRT’nin katkýda bulunduðu “Çocuklar”ýn Belirli Bir Bakýþ bölümündeki galasý da dün yapýldý. Bosnalý yönetmen Aida Begiç’in yönettiði “Çocuklar” savaþ sýrasýnda büyüyen kuþaðýn, özellikle ebeveyn korumasýndan mahrum kalan yetimlerin yeni ekonomik düzende varolma mücadelesini dokunaklý biçimde aktarýyor. Gücünü yalýnlýðýndan alan bu film, birkaç noktanýn altý fazlasýyla kalýn hatlarla çizilmesine raðmen her türü takdiri hak ediyor her yönüyle.