Panarin Sendromu

Igor Panarin, eski bir KGB analisti. Bugün hala Rusya gizli servisi ile baðlantýsý var mýdýr bilinmez, ancak Rusya dýþiþleri bakanlýðýyla organik baðý bulunan bir araþtýrma ve eðitim kurumunun baþýnda bulunuyor. Jeopolitik uzmaný olan Panarin, ABD konusunda uzman ve uzmanlýðýný hem Rusya hem de ABD basýn yayýn organlarýnda bolca sergileyen birisi.

1998 yýlýnda, katýldýðý bir uluslararasý konferansta kendisinin teori, baþkalarýnýn ise senaryo olarak adlandýrdýðý bir öngörüsü var ve oldukça dikkat çekici. Panarin, bu öngörülerini konferansta sunmadan önce, Rusya’da yapýlan bir dizi “kapalý” toplantýda yetkililere sunduðunu da belirtiyor.

Konferansta dile getirilen konularýn dünya kamuoyunda yer almasý ise 2009’da Wall Street Journal’in kendisiyle yaptýðý bir röportajla mümkün oluyor.

1998’de Panarin 2010 yýlýnda ABD’nin daðýlacaðýný ileri sürmüþtü; tarihi tutturamamýþ olsa da bu iddiasýný sürdürüyor. Senaryo’ya göre, ABD baþkanlarý güzel sözler söyleyip kötü iþler yapýyorlar. Obama iktidara gelir gelmez bu görüþünü yineleyen Panarin, siyahi baþkanla daðýtýlan umutlarýn daha fazla hayal kýrýklýðý yaratacaðýný söylemiþ.

ABD’nin bölünmesi

ABD’nin sürdürülebilir bir ekonomik güç, dünya gücü olmasýnýn uygulanan politikalarla mümkün olamayacaðýný ileri süren Panarin, ABD’nin sonunda bölüneceðini ve birçok eyaletin Birleþik Amerika’dan ayrýlarak baþka bölgesel birliklere katýlacaklarýný savunuyor. Buna göre, ABD altýya bölünecek.

Ülkenin batýsýndaki eyaletler, California Cumhuriyeti adý altýnda toplanýp Çin ile ittifaka girecekler; Güney eyaletleri Texas Cumhuriyeti’nde bir araya gelip Meksika ile birleþecekler; Merkezi Kuzey Amerika Cumhuriyeti, Kanada sýnýrýna yakýn bölgede oluþacak ve Kanada ile birleþecek; Hawai, Japon ya da Çin hakimiyetine, Alaska ise Rus hakimiyetine geçecek. Alaska gibi enerji stratejisi açýsýndan son derece önemli olan bölgeyi Rusya’ya baðlayan Panarin, Washington D.C. ve New York gibi Doðu’daki merkezlerin AB’ye üyeliði zorlayacaðýný ileri sürüyor.

ABD daðýlýrken AB’nin varlýðýný koruyacaðýný varsaymasý, ilginç bir öngörü olmakla birlikte, Birleþik Krallýk ile ilgili iddialarý dikkate alýnabilir. Panarin’e göre Birleþik Krallýk, “güneþin batmadýðý imparatorluk” stratejisinden asla vazgeçmemiþ. Bu baðlamda ABD’yi de yönlendiren oyuncu Ýngiltere. Dolayýsýyla Rusya için ABD ile ilgilenmek anlamlý deðil, zaten daðýlacak, tüm dikkati Ýngiltere’ye vermek gerekiyor.

Avrasya’nýn birleþmesi

Rusya’nýn Birleþik Krallýk’ý çevrelemek için kuracaðý ittifak ise þu biçimde tasarlanmýþ: Almanya-Rusya ittifaký, tarihte olduðu gibi, yeniden inþa olacak. Bu ittifak, Paris-Berlin-Moskova-Pekin-Delhi-Tahran yayýyla desteklenecek. Söz konusu ittifaklar zincirine “yeni Avrasya” adýný veren Panarin, Þanghay Örgütü’nün merkezinin de Rusya’ya taþýnacaðýný iddia ediyor.

Çin ve Avrupa’nýn hakkýný yemeyen, bu arada Rusya’yý dünya devi haline getiren senaryoya göre, dünyada üç bölge ve bunlar arasý denge söz konusu olacak. Biri AB, diðeri Avrasya Birliði ve Çin Commonwealth’i . Tabi bu iç içe geçmiþ kümeleri birbirine baðlayan oyuncu da Rusya olacak.

Bozuk saat bile günde iki kez doðruyu gösterir derler. Trump sonrasý ABD’de Panarin’in yeniden hatýrlanmasý, biraz korkutucu olmakla birlikte Avrasya’da öngörülen ittifak zincirine dikkat etmek gerekebilir. Belki ABD daðýlmayacak ama AB ülkelerinden bazýlarýnýn tercihleri belki de Panarin’i haklý kýlýyordur. Ve belki de Türkiye’nin Almanya baþta olmak üzere AB’ye bu denli sert çýkýþlarýnýn arkasýnda, söz konusu tehlikeli sürece dair bazý ipuçlarý vardýr.