Ligin ilk haftasý içinde, sezona en hazýr takým olduðunu gösteren G.Saray oldu. Maça istekli baþladý, çabuk baský kurdu, iyi yayýldý ve bunun doðal sonucu olarak pozisyon zenginliði yaþadý.
G.Antep ise, kulübün içinde bulunduðu idari ve mali sorunlar yüzünden güç kaybýna uðramýþtý. Moralsizdi... Buna raðmen iyi direndi ve muhteþem bir gol attý. Maçýn uzun süre dominant tarafý G.Saray’a son anlarda ciddi sýkýntý yaþattýlar.
Diðer maçlar genellikle durgun geçerken, Drogba ve arkadaþlarý, G.Antep’le birlikte haftanýn son maçýna belirgin bir lezzet kattýlar. Sneijder’in önlenemez yükseliþi de ayný hýzla sürüyor. Sýfýr noktasýndan attýðý erken gol, ancak bir futbol virtüözünün yapabileceði zorlukta ve güzellikteydi. Þapka çýkarýlýr... Muhammed’in golü de bir estetik harikasýydý.
* * *
Hamit sadece kötü oynamakla kalmadý, zavallý ve acýnacak þekilde oynamaya baþladý. Top oyundayken, arkadaþlarý pozisyon alsýn diye bekleyip geç kalýnca; arkadan sinsice sokulan Turgut, topu komik bir þekilde önünden aldý. Hamit çaresizce bakakaldý... Bunun adý tükeniþtir.
Maçýn hakemi, kendi kafasýna göre çaktýrmadan G.Saray’ýn sýrtýný sývazlýyordu. Mesela Melo’nun sarý kartý varken, 26. dakikada yaptýðý sert çelme, ikinci sarýdan kýrmýzýyý mutlak gerektiriyordu ama, hakemin koruma kapsamý alanýndaydý. G.Saray o erken dakikadan itibaren bir kiþi eksik oynasaydý, faturasý ne olurdu meçhul?
* * *
Gene de; ne F.Bahçe, Ne Beþiktaþ, ne Trabzon ne de diðerleri, G.Saray’ýn ýþýðýna ve ýþýltýsýna sahip deðil...
G.Saray elbette henüz tam kývamýnda deðil ama, baþta da söylediðim gibi mevcutlarýn en gösteriþlisi ve en hazýrý... Ama son anlarda yaþadýðý panik anlarý, hala bazý þeylerin eksik olduðunu gösterdi.