Papa, Rusya'yý ‘barbarlýk'la suçlarken; Gorbaçov da dünyaya vedâ ediyordu

Katolik Hristiyanlarýn ruhanî lideri ve de Roma içinde, sadece 45 dönümlük bir topraðý olan, ama, dünyanýn en zengin devletlerinden birisi sayýlan 'Vatikan' isimli 'din devleti'nin baþkaný olan Papa Francis, 28 Aðustos Pazar âyininde, Rusya Baþkaný Putin'in akýl hocalarýndan stratejist Alexander Dugin'in arabasýna yerleþtirilen bir bombayla öldürülen kýzý Darya Dugina'dan, "zavallý bir kýz" olarak söz edince; Ukrayna tarafý, 'Rusya'nýn Ukrayna'da iþlediði ve on binlerce sivil insanýn ölümüne yol açan cinayetlerine deðinmeyen Papa'nýn sadece bir suikasdi ele almasýný aðýr þekilde eleþtirmiþ; Ukrayna Dýþiþleri Bakaný Dmytro Kuleba, "Papa'nýn sözleriyle Ukrayna'nýn kalbi param-parça oldu" demiþti.

Bu eleþtiri üzerine, 30 Aðustos 2022 Salý günü, Vatikan'dan yapýlan açýklamada, "Ukrayna'da Rusya Federasyonu tarafýndan baþlatýlan savaþý, Kutsal Peder Francis'in, 'ahlâkî açýdan kabul edilemez, adaletsiz, barbarca, mânâsýz, iðrenç ve kutsala saygýsýzlýk olarak' diye nitelediði' açýklandý. Bunun üzerine, Rus Ortodoks Kilisesi Baþkaný Kirill de, Papa Francis ile Eylûl ayýnda yapýlmasý planlanan toplantýyý ibtal etti.

*

Ve o sýralarda da, Rusya'nýn, 'Sovyetler Birliði' döneminin son lideri Mihail Gorbaçov da, Moskova'da dünya hayatýna son nefeslerini veriyordu. (Bu satýrlarýn sahibi, 'Ölen düþmaným da olsa sevinmez, çünkü, kötü insan ölebilir, ama, kötülük devam edecektir.' der, ama, Bakû'da bir dost, haberi alýr almaz, '1990 yýlýnýn 'Qanlý Yanvar'ýnda, -19-20 Ocak günleri-, silâhsýz ve sivil on binlerce insanýmýzý, -istikrar ve emniyeti saðlamak iddiasýyla-, yüzlerce Rus tanký ile ezerek, yüzlercesini þehîd eden Gorbaçov da Cehennem'i boyladý..' diye bildirince, onun sevincini de anlayýþla karþýladý.

Çünkü o, kendi kardeþini de, o Rus tanklarýnýn paletlerinin diþlileri arasýna kurban vermiþti.)

*

Evet, çok aðýr bir saldýrýydý Gorbaçov'un cinayetleri. Üstelik de, iktidara, 'Sovyet Rus Komünist Ýmparatorluðu'nu cinayetkâr geçmiþinden koparmak' ümidlerini yeþerterek gelen bir Gorbaçov tarafýndan tekrarlanmasý daha bir acýydý.

*

Komünist dönemin tarihini, ana hatlarýyla kýsaca hatýrlayalým: 'Boyar'larýn /büyük toprak ve sermaye sahiblerinin ve açlýðýn pençesinde kývranan on milyonlarca 'mujik'in/ Rus köylüleri'nin dertlerine çare olduklarýný ileri sürerek 1917-Bolþevik Ýhtilâli'ni gerçekleþtiren Vladimir Lenin liderliðindeki komünist hareket, 300 yýllýk Romanoff Hanedaný'na ve Çar 2. Nikola ve aile efradýný, çok vahþice ve kanlý bir þekilde katletmekle yetinmemiþ, 'sosyal sýnýflar arasý boðuþmalar'da milyonlarca insan da dünya hayatýndan koparýlmýþtý.

*

Lenin ise, 30 Aðustos 1918'de, onu devrime ihanet etmekle suçlayan Fanya Kaplan isimli bir Marksist militan kadýn tarafýndan vurulmuþ ve aðýr þekilde yaralanmýþ; Fanya, 'kurþuna dizilerek idâm' olunmuþ ve Lenin, o yaralanmadan sonra iyileþememiþ ve 1924'de ölmüþ ve yeni liderlik için, Troçki ve Stalin öne çýkýnca, Troçki kaçýp Türkiye'ye sýðýnmýþ ve Ýstanbul-Büyükada'da misafir edildikten sonra Meksika'ya gitmiþ ve orada 'bahçývan' görünümlü bir KGB ajaný tarafýndan baþýna kazma vurularak öldürülmüþtü.

Stalin, 1924-53 arasý, korkunç bir diktatör olarak 29 yýl hükmetmiþ ve komünist diktatörlüðe karþý çýkan milyonlarý ezip geçmiþti. Ünlü yazar Alexander Soljenitsin, 'komünist sistemin hâkim kýlýnmasý için verilen sosyal sýnýflar arasý iç boðuþmada 60 milyon insanýn öldürüldüðünü' iddia etmiþtir.

Stalin'in ölümü üzerine, 27 yýllýk Dýþiþleri Bakaný Andrei Gromiko, '...Tanrýmýzýn ölümsüz olduðuna inanýrken, ölmesi karþýsýnda þaþkýndýk.' demiþtir, hâtýratýnda.

*

Stalin'den sonra, Nikita Kruþçev, yeni Sovyet lideri olur. Ve o, Stalin'in ölümünden 3 yýl sonra1956'da, Komünist Partisi'nin büyük kongresinde, Stalin'i, 'Tarihimizin gördüðü en korkunç ve zâlim diktatör' diye niteler ve Stalin'in 'Kremlin Duvarý'ndaki mumyalý cesedini, Moskova'nýn uzak bir yerinde defnettirir. (Kruþçev'in Stalin aleyhindeki o müthiþ konuþmasýnda delegelerden birisi 'Sen neredeydin o zaman. ' diye itiraz eder ve Kruþçev, 'Kimdir o?' deyince, kimse ortaya çýkamaz ve bunun üzerine, Kruþçev, 'Her kim isen, ben de senin yerindeydim!' diye cevap verir.)

Ve amma, Kruþçev, 22 Kasým-1963'de Amerikan Baþkaný J F. Kennedy'nin bir suikasd sonucu öldürülmesinden 1 ay kadar sonra. Stalinist'ler tarafýndan kenara konuldu ve ülke Stalinist liderlerden Leonid Brejnev'in güdümüne girdi. Brejnev de 1982'ye kadar 29 yýl iktidarda kaldý.. Ölünce, yerine, eski KGB þeflerinden ve '1956 Macar Ýsyaný'ný kanlý þekilde bastýran Yuri Andropov lider oldu; ama o da 1,5 sene kadar sonra ölünce, yerine Victor Çernenko getirildi. Ne var ki, o da 1,5 sene kadar sonra ölünce, sahneye Mihail Gorbaçov çýktý.

*

Gorbaçov, iktidara gelir-gelmez, eski Stalinist yapýyý deðiþtirmeye kalkýþtý, 'Glasnost / (açýklýk)' ve 'Perestroyka (yeniden düzenleme)' programlarý büyük heyecan meydana getirdi. Kapitalist dünya da alkýþladý onu. Ama, komünist- Stalinist generaller bir darbe yapýp Gorbaçov'u tutukladýlar, ama, Moskova Komünist Parti lideri Boris Yeltsin ve halk, tanklara týrmanýnca, darbe yenilgiye uðradý, bazý generaller intihar ettiler.

Ama Yeltsin, kurtardýðý Gorbaçov'a, Sovyet Birliði'nin daðýlmasýný saðlayan kararnameyi imzalattý ve 15 ülke ortaya çýktý. Gorbaçov'dan geriye en ilginç söz ise: 'Tarih ve zaman, geç kalaný affetmiyor.' olmuþtu.

*

(Irak'taki son büyük karmaþaya ve Yunanistan'ýn 'ateþle oynamasý'na da inþaallah, önümüzdeki yazýda deðinmek ümidiyle...

*