Papa’nýn Türkiye ziyareti, karþýlýklý verilen mesajlar global olarak kanýmca çok olumlu idi.
Ben de, olanak bulduðum ölçüde, ziyareti, yorumlarý ekranlardan izledim.
Ancak, algýda seçicilik diye bir þey var, benim en çok ilgimi baþka bir þey çekti.
Papa Ankara ziyaretini tamamladýktan sonra uçakla Ýstanbul’a geldi ve, malum, Ýstanbul’dan da Vatikan’a döndü.
Papa’nýn uçaðý Ýstanbul’a indi, uçaðýn kapýsý açýldý, merdiveni yerleþtirdiler, Papa aprona indi, aþaðýda da devlet protokolü sýralanmýþ, Papa’yý karþýladý.
Protokolü tam izleyemedim, muhtemelen, Ýstanbul Valisi baþta idi, arkasýndan herhalde yardýmcýlarý geliyordu, Belediye Baþkaný da, baþkalarý da yine muhtemelen o protokolde bir yerlerde idiler.
En net görebildiðim, uzun beyaz sakalý ve deðiþik kýyafeti ile Patrik Bartolomeos idi.
Ve, Patrik Bartolomeos protokolün en sonunda yerine almýþ idi.
Papa uçaktan aprona indi, protokoldeki herkesin elini sýktý ve gitti protokolün en sonunda duran Bartolomeos’u kucakladý, beraber apronda yürümeye baþladýlar ve muhtemelen de havaalanýndan beraber ayrýldýlar.
Malum, bizim devlet, Patriði Fatih Kaymakamýna baðlamýþtýr, protokolde de yeri kaymakamdan sonradýr.
Oysa, Papa Ýstanbul’a Patrik için gelir, ABD Baþkanlarý, baþkan yardýmcýlarý gelirlerse Türkiye’ye ve Ýstanbul’a, mutlaka Patriðe uðrarlar, ziyaret ederler.
Yunanistan’dan gelen resmi ziyaretçileri saymýyorum bile.
Bu durum, ABD baþkanlarýnýn, yardýmcýlarýnýn tavrý ve bizde Patriðin Fatih Kaymakamýna baðlý olmasý keyfiyeti, en hafif tabirle, komik durmaktadýr.
Bu durum, dünyanýn meselelere bakýþý ile bizim bakýþýmýzýn arasýndaki ilginç açý farkýný ortaya koymaktadýr.
Benim önerim, Patriðin protokoldeki yerinin iyileþtirilmesi asla deðildir.
Bütün dünyanýn ökümenik gördüðü bir din adamýný zaten protokolde nereye koyabilirsiniz?
Bu konuda tek söyleyebileceðim, Fatih Kaymakamýndan sonra gelen yerinin, kimin aklýna bu cinlik gelmiþ ise, saçmalýðýdýr.
Yapýlmasý gereken, muhtemelen, ökümenik ünvaný olan bir din adamýnýn, biz bu ünvaný ne kadar tanýmasak da, protokol dýþý bir konuma getirmek olmalýdýr.
Ökümeniklik zaten kilise hukuku içinde bir ünvandýr, bizim bu ünvaný kabul etmemiz ya da etmememiz çok komiktir, tamamen anlamsýzdýr.
Býrakalým, kiliseler bu ünvanlarý özgürce kullansýnlar, biz de karýþmayalým.
Ayný þeyi Diyanet Ýþleri Baþkaný için de düþünüyorum.
Diyanet Ýþleri Baþkaný ülkemizde yaþayan milyonlarca sünni vatandaþýn dini lideri, önderi ise, bu tür özellikleri olan bir kiþinin devlet protokolünde birilerinin önünde ya da arkasýnda olmasý tuhaf bir durumdur.
DÝB için vahdet ilkesinin simgesi diyenler vardýr, bu yaklaþým doðru ise, DÝB Baþkaný’ný devlet protokolünde kimin arkasýna koyabileceksiniz?
Býrakalým, bu tür dini önderler protokol dýþý kalsýnlar.
Bizim devletin Patriðin ökümenik sýfatýna duyduðu alerji de kanýmca büyük devlet olma hedef ve ihtirasý ile pek baðdaþmamaktadýr.
Unutmayalým, Patrik Türkiye devleti vatandaþýdýr, bizim içimizden birinin bu ünvan ile ökümenik sýfatýný taþýmasýna karþý çýkmak ufuksuzluðun bizzat kendisidir.
Yapýlmasý gereken, muhtemelen, bu durumu nasýl bölgesel barýþa katký için, hatta Türkiye’nin daha etkin ve etkili bir ülke olmasý için kullanabilirizin formülünü aramaktýr, gerisi yeni Türkiye’ye hiç yakýþmaz.