CHP Genel Baþkaný Kemal Kýlýçdaroðlu'nun "Bizim parti içinde konuþtuðumuz þeylerin bir kýsmý tabi ki aramýzda kalmalýdýr. Ama köþe yazarlarý üzerinden parti içi meseleler tartýþtýrýlýyor. Ben kimin nereden ne kadar maaþ aldýðýný iyi biliyorum" demesiyle ortalýk karýþtý.
Kýlýçdaroðlu'nun "Ben kimin nereden ne kadar maaþ aldýðýný iyi biliyorum" sözüyle kastettiði gazeteciler, çok deðil 2 ay öncesine kadar kendisi Cumhurbaþkaný seçilsin diye gazete köþelerinde ve televizyon ekranlarýnda terör estirip tehditler savuran gazeteci özneleri!
ABD ve Avrupa'daki sivil toplum kuruluþu görünümlü istihbarî yapýlarýn, "Türkiye'deki gazetecilere þu kadar yardým yaptýk" açýklamalarýný çok duydum ama Türkiye'de bir siyasi liderin kendini destekleyen gazetecileri para karþýlýðý haber ve yorum yaptýklarýna dair suçlamasýný ilk defa duyuyorum.
Kýlýçdaroðlu'nun bu açýklamasýnýn ardýndan CHP, Halk TV ile yaptýðý sözleþmeyi feshettiðini ilan etti. Tabiî ki sözleþmenin feshedilmesinden daha çok, sözleþmeden mezkûr açýklamayla haberdar olan kamuoyu, "Ne sözleþmesi, bir siyasi parti ile bir televizyon kanalý niye sözleþme yapar" üzerine konuþtu.
CHP'nin sadece Halk TV ile deðil KRT TV ile de sözleþme yaptýðý ortaya çýktý. Seçim sonrasý CHP'de baþlayan iç savaþta, KRT TV'nin gizli sahibinin CHP'li Tuncay Özkan olduðu ve partinin seçim bütçesinin büyük bir bölümünün KRT TV'ye aktarýldýðý kulaktan kulaða yayýlmýþtý.
Cumhurbaþkanlýðý seçim sürecinde gazeteci öznelerin niye "Pirom, pirom" diye yeri göðü inlettikleri ve neden Kemal Kýlýçdaroðlu terörü estirdiði anlaþýlmýþ oldu. Tamamen duygusal! Hatýrlayalým, seçim döneminde herkese parmak sallayýp, Kýlýçdaroðlu'na destek vermeyenleri sokaða çýkamaz hale getireceklerine dair tehditleri ve vatandaþlarý, "Erdoðan tekrar seçilirse yok þöyle olacak yok böyle olacak" diye korkuya ve endiþeye sevk etmelerini. Seçim sonrasý ise sanki kendileri Kýlýçdaroðlu terörü estirmemiþ gibi seçimin kaybedilmesiyle alakalý Kemal Kýlýçdaroðlu'nu suçlamaya baþladýlar. Kýlýçdaroðlu da, "satýþ öyle olmaz böyle olur" dedi ve "Ben kimin nereden ne kadar maaþ aldýðýný iyi biliyorum" diyerek aþikâre "Sizin kaç paralýk adam olduðunuzu iyi biliyorum, beni daha fazla sinirlendirmeyin hepinizin fiyatýný açýklarým" tehdidinde bulundu. Para verenlerin baþýnda kendisi geldiðinden fiyatlarý ondan iyi kim bilecek deðil mi?
Anladýðým kadarýyla Kýlýçdaroðlu biraz dolandýrýlmýþ gibi hissediyor. "Bunlara partinin milyonlarýný aktardýk ama benim kazanacaðým ortamý oluþturamadýlar gibi bana da sürekli 'Kazanacaksýnýz' yalanýný söylediler" diye düþünüyor olmalý. Kýzgýnlýðý da bundan. Kýlýçdaroðlu'nun içini rahatlatýr mý bilmiyorum ama dolandýrýlan sadece kendisinin olmadýðýný hatýrlatayým. Sayýn Kýlýçdaroðlu, bunlar ABD'yi dolandýrdýlar yahu! Adamlarýn içine öyle dert olmuþ ki hazýrladýklarý raporda, "Maaþlarýný 6 kat artýrdýk ama kamuoyunda Erdoðan'ý iktidardan indirecek ortamý oluþturamadýlar" diye yazmýþlardý. Çaresizliklerini de þöyle ifade etmiþlerdi: "Türkiye'de çalýþacak baþka gazeteciler olmadýðýndan ayný gazetecilere ödeme yapýlmasýna devem edilmeli"!
Yani 'maðdur' sadece Kýlýçdaroðlu deðil, ABD ve Avrupa da bu gazeteci öznelerinin 'maðduru'.
CHP'de iç savaþ daha da kýzýþtýðýnda birilerinin bir televizyon kanalýndan diðer televizyon kanalýna sürekli yer deðiþtirmesinin bedelini de öðrenmiþ olacaðýz. Hakeza, 'Baðýmsýz, özgür basýn' diye zýp zýplayanlarý aslýnda milyonlarýn üzerine nasýl zýpladýklarýný ve halký terörize etmelerinin karþýlýðýnda ne kadar aldýklarýný da...