15 Temmuz’dan sonra çok net bir biçimde görüldü ki Pensilvanya ile Kandil iç içe.
PKK’nýn nasýl paralel bir örgüt olduðu veya FETÖ’nün nasýl PKK görünümlü bir paralel yapý olduðu artýk ispata muhtaç bir konu deðil. Tabii her iki paralel örgütün ayný merkezden kumanda edildiði de...
***
FETÖ’nün asker ve polis kýlýðýndaki kaçkýn teröristleri bugün Kandil’in saflarýnda akýldanelik yapýyorlar.
Herkes þunu bilsin ki PKK saldýrýlarýnýn arkasýnda FETÖ var.
FETÖ ile PKK arasýnda fark görenler henüz büyük resmi doðru okuyamayanlardýr.
Dahasý ve en fenasý, Türkiye düþmaný ülkelerin/güç odaklarýnýn bu her iki örgütü nasýl kullandýklarýný anlamayanlardýr.
Düne kadar FETÖ gerçekliðine inanmayanlar nedense bugün PKK ile FETÖ’nün nasýl beraber eylem koyduklarýný da en iyimser ifadeyle anlamýyorlar.
O yüzden PKK’ya veya PKK’nýn uzantýlarýna yönelik devlet/hükümet tedbirlerini hâlâ “demokrasi” ve “hukuk devleti” ilkeleri baðlamýnda eleþtiri konusu yapabilmektedirler.
***
Ýlginç bir savrulma söz konusu.
Bir yanda FETÖ/darbe karþýtlýðý, öbür yanda eli kanlý FETÖ’cü darbecilerin iþkenceye uðradýklarý iddiasý üzerinden kendi hükümetlerini/devletlerini uluslararasý camiada itibarsýzlaþtýrma giriþimleri.
Parti ismi vermek istemiyorum ama bir partimizin PKK’nýn kapatýlan bir gazetesi için kopardýðý fýrtýna doðrusu manidardýr.
Ne yani FETÖ veya PKK ile mücadele edilirken onun uzantýlarýna dokunulmayacak mý? Bir gazetenin veya televizyonun sözgelimi Pensilvanya’daki o deccalin veya PKK terör örgütünün amansýz savunuculuðunu yapmasýna göz mü yumulacak demokrasi ve hukuk devleti adýna? Bir terör örgütünün gazetesi için kopartýlan fýrtýnaya baktýðýmýzda aklýmýza þu soru geliyor: Diyelim ki DAEÞ’in bir gazetesi veya televizyonu olsa, Hükümetimiz bunu kapattýðýnda o siyasal partimiz bunu eleþtiri konusu mu yapacaktýr?
Veya HDP’nin Anayasa vb. siyasal çözüm süreçlerinden dýþlanmasý her seferinde eleþtiri konusu yapan o parti, diyelim ki DAEÞ’e açýkça ve alenen destek veren bir partinin Meclis’te yer almasýna ne der acaba?
Demokrasi savunusu ile terör karþýtlýðýný doðru temele oturtmak lazým.
***
Darbe karþýtlýðý sadece kýnamayla olmaz. Darbeyi yapan o terör örgütünün veya Türkiye’ye topyekûn savaþ ilan etmiþ olan terör örgütlerinin tüm uzantýlarýyla veya iltisaklý unsurlarýyla kökünün kazýnmasý operasyonuna destek vermeden salt darbe veya terör karþýtlýðý iddialarý inandýrýcýlýðýný da samimiyetini de yitirir. Türkiye bugün topyekûn bir saldýrý altýndadýr. Bu terör saldýrýlarýnýn kaynaðýnýn asýl dýþarýsý olduðu biliniyor. Türkiye henüz bir darbe giriþimini, arkasýndaki dýþ güçlere raðmen milletinin imaný sayesinde püskürtmüþ. Darbecilerin devlet ve toplum içindeki uzantýlarý hâlâ güçlerini koruyorlar.
Her Allah’ýn günü ülkemizin bir veya birçok yerinde terör saldýrýlarý oluyor.
FETÖ’cülerin de içinde olduðu paralel PKK eylemlerinin nasýl bir iç çatýþma senaryosuna yaslandýðý herkesçe biliniyor.
Tam da bu süreçte birilerinin kalkýp “darbecilerin iþkence gördükleri iddialarý var!” veya “PKK’nýn gazetesinin kapatýlmasý demokrasiye aykýrýdýr. HDP’nin dýþlanmasý kabul edilemez!” biçiminde söylemler eþliðinde siyasal bir muhalefet geliþtirmesi doðrusu üzücüdür. Henüz tehdit bertaraf edilmemiþken siyasetin bu eksene doðru kaymasý, Türkiye’nin ihtiyaç duyduðu “Yenikapý ruhu”na sýrt çevirmek anlamýna gelir.
***
Ha paralel PKK, ha PKK görünümlü FETÖ! Son terör eylemlerinin PKK tarafýndan yapýldýðý doðrudur.
Bu saldýrýlarýn arkasýnda FETÖ vardýr.
FETÖ’nün aklý ile PKK’nýn gövdesi birleþtirilmiþtir. PKK kisveli FETÖ eylemleri veya FETÖ kýlýklý PKK saldýrýlarý sahiplerinden gelecek ikinci bir emre kadar devam edecektir. O yüzden diyorum ki; gün, FETÖ ve PKK gibi taþeron örgütlere karþý birlikte mücadele etme günüdür. “Ýþkence iddialarý” veya “diktacý yönelimler” tarzý gerçeklikle baðdaþmayan suçlamalar üzerinden geliþtirilen söylemlerle o malum güç odaklarýnýn algý operasyonlarýna destek sunanlar tarihin de, milletin de gazabýndan kurtulamazlar.