Paralel ve paralý eðitim: Araþtýrma sonuçlarý ne?

Dershane tartýþmalarý, genelde bilimsel veri ve analizlere dayalý olarak yürümüyor. Daha ziyade, kanýlar belirleyici. Oysa sadece dershanelerin dönüþümü için deðil genel olarak eðitim sistemimizde kalýcý iyileþtirmeler için daha fazla bilimsel ve teknik çalýþmaya ihtiyaç var. Örneðin, öðrencilerin dershanelere neden yöneldiðinin veriye dayalý olarak tespit edilmesi, bu yönelimi ya da ihtiyacý azaltma açýsýndan yol gösterici.

Bilimsel literatür

Dershane tartýþmasý, genel eðitim sistemindeki sorunlarý ortaya koymasý açýsýndan öðretici. Konuya iliþkin elimizdeki bazý çalýþma ve veriler, kýsmi de olsa yol gösterici:

- Dershaneler bir fýrsat eþitliði saðlýyor mu? Yoksa, zaten daha paralý olanlarýn daha çok faydalandýðý ve dolayýsýyla fýrsat eþitsizliðini daha da derinleþtiren kurumlar mý? Dershanelerin bazý yoksul ama baþarýlý öðrencilerin eðitim fýrsatlarýný artýrdýðýna dair bazý kanýtlar var. Ancak toplamda dershanelerin eþitliði artýrdýðýný söylemek zor. ODTÜ’den Aysit Tansel’in ÖSYM verilerine dayalý bazý araþtýrmalarý, mevcut haliyle bu kurumlarýn sosyal eþitsizliði beslediðini savunuyor. Dünya Bankasý’nýn 2011’de yayýnladýðý Türkiye raporu da, fen liselerine giden öðrencilerin yaklaþýk üçte ikisinin en zengin yüzde 20’lik ailelerden geldiðini tespit etmekte. Yani daha varlýklý aileler, çocuklarýný daha iyi okullara ya da dershanelere göndermekte; ayrýca özel ders aldýrmakta.

- Dershaneye devam etme, sýnavlarda baþarýyý artýrýyor mu? Alim Arlý, Barbaros Günçer, M. Ruhi Köse, Ali Çarkoðlu, ve M.A. Dinçer ve G. Uysal’ýn yaptýklarý araþtýrmalar, Türkiye’de öðrenci baþarýsýnýn çok büyük oranda sosyoekonomik statü ve okul türü tarafýndan belirlendiðini göstermekte. Yani, dershanelerin baþarýya etkisi çok sýnýrlý. Zaten baþarýda asýl belirleyici olan dershane olsaydý, her dershaneye giden öðrencinin baþarýlý olmasý beklenirdi. Oysa böyle bir þey yok! Öte yandan, iyi okullara girme yarýþý dolayýsýyla çok küçük bir etki bile, adaylarý özel ders ve dershanelere yönlendiriyor.

- Ailelerin ne kadarý çocuðunu dershaneye yollarken maddi zorluk çekmektedir? Elimizdeki bütün istatistiksel ve anekdodal veriler, ailelerin çocuklarýný dershaneye gönderirken çok büyük bir bölümünün ciddi bir ekonomik sýkýntý çektiðini gösteriyor. Buna raðmen, aileler çocuklarý için ellerinden gelen her türlü fedakarlýðý yapmak istiyorlar zira Türkiye’de eðitim hala en önemli dikey sosyal mobilizasyon aracý. Nihayetinde iyi bir diploma, iyi bir iþin anahtarý.

Okullarda verilen eðitim nasýl güçlendirilebilir? Önümüzdeki süreçte en çok konuþulacak konu, bu. Çünkü dershaneye olan baðýmlýlýðý ancak güçlü bir okul sistemi ile azaltabiliriz. Yýllardýr okullaþma oranlarýný artýrmakla meþgul olan Türkiye artýk verilen eðitimin kalitesini de sorguluyor. Bu, iyi bir geliþme. 

 

- Sýnav sistemi ile dershaneler arasýnda nasýl bir iliþki var? Sýnav sistemindeki olasý deðiþiklikler, dershane ihtiyacýný ortadan kaldýrabilir mi? Eðitim Reformu Giriþimi ve SETA’nýn bu konudaki yayýnlarý, geçiþ sistemleri üzerindeki baskýnýn önemli ölçüde azaltýlabileceðini savunuyor. Örneðin, mevcut liselerin neredeyse yarýsýna sýnavla öðrenci seçilmesinden vazgeçilmeli, çok az sayýda liseye sýnavla öðrenci seçilmelidir. Yükseköðretime geçiþte de yapýlmasý gereken deðiþiklikler söz konusu. Bu konular da, önümüzdeki dönem çok konuþulacak.

Üniversitelere düþen sorumluluk

Yukarýda sýralamadýðým, dershanelerin dönüþüm sürecine ýþýk tutacak sorular çoðaltýlabilir. Çoðaltýlmalýdýr da. Bu sorularýn tamamý zaten genel eðitim sisteminin sorunlarýyla yakýndan iliþkili. Bu sorular, sadece hükümetin ilgilenmesi gereken konular deðil. Üniversiteler ve sivil toplum kuruluþlarýnýn, eðitim sistemini iyileþtirme konusunda daha fazla inisiyatif ve sorumluluk almasý gerekli.

Umuyorum ki dershane tartýþmasý, genel eðitim sistemi hakkýnda daha fazla araþtýrma yapýlmasýný tetikler ve böylece eðitimi iyileþtirme çalýþmalarý hýz kazanýr.