Baþbakan etrafýndakilere bir operasyon görevi veriyor. Bir “Abi” bundan sonraki geliþmeyi þöyle anlatýyor:
- Baþbakan’ýn etrafýndakilerden hakþinas bir kiþi, hemen geliyor, aman abi operasyon yapýlacak herkes tertibat alsýn, diyor.
O “Abi” bunu öylesine tabii bir olay olarak anlatýyor ki. “Hakþinas” bir kiþi oluyor, Baþbakan’ýn verdiði emri, o operasyona hedef olacak kiþilere taþýyan kiþi.
Peki Baþbakan’a göre bu kiþi ne oluyor?
Þimdi böyle bir durumda, iki “haklýlýk alaný” oluþuyor.
Birisi Baþbakan’ýn “haklýlýk alaný.” Onun durduðu noktadan bakýldýðýnda operasyon yapýlmasý gereken bir iþ var.
Diðer “haklýlýk alaný” “Abiler”in bulunduðu alan.
Baþbakan’ýn etrafýndaki “hakþinas” kiþi, bu ikinci “haklýlýk alaný”na göre “hakþinas.”
Bu zat, Baþbakan’a göre “paralel yapý”nýn uzantýsý oluyor ve ihanet ediyor, “Abiler”e göre görevini yapýyor.
Güncel soru þu:
Baþbakan nasýl tespit edecek bu ihaneti?
“Abiler” söyler mi o zatýn ismini? Daha ötesi “Abiler” kabul eder mi, o zatýn ihanet içinde olduðunu?
Bu olayý bizzat anlatan “Abi” farkýnda bile deðil, o zatýn Baþbakan’ýn güvenini suistimal ettiðinin, aslýnda Baþbakan’ýn güvenine ihanet ettiðinin.
Oysa þöyle düþünse çok farklý sonuçlara varacak:
- Diyelim 17 Aralýk operasyonuna bir ortamda karar verildi. Ali Babacan’ýn dediði gibi, bir hakim, bir savcý, 5 de polis ayarlandý, hükümete operasyon çekilecek... Orada bulunan “hakþinas” insanlardan biri, gitti olayý, Baþbakan’a anlattý.
- Efendim, dedi, böyle böyle bir ortamda, Hükümetinize karþý bir operasyon hazýrlýðý var. Tedbirinizi alýn.
O “Abi” bu adama kendi “haklýlýk alaný”ndan bakýnca nasýl bir tanýmda bulunacak?
- Ýhanet mi?
Camia, bir yandan Hükümete çalýþan böyle insanlardan kurtulmak istemez mi?
Bir ara bir “Abi” anlatmýþtý bana. “Bundan sonra Harun Tokak’la (ve iki kiþi daha) kimse konuþmayacak” demiþmiþ Fethullah Hocaefendi. Hatta “Ben gerekirse bunu bile yaparým” anlamýnda, bileðini kesip atýyormuþ gibi bir harekette de bulunmuþmuþ. Sebebi de, eski Gazeteciler Yazarlar Vakfý Baþkaný Harun Tokak üzerinden bir muhalefet damarý geliþtirilmek istendiði bilgileri ulaþmýþmýþ Pensilvanya’ya...
Nasýl, “paralel yapý”ya camia bünyesinde müsaade ediliyor muymuþ?
Çok net:
Dünyanýn hiçbir ülkesinde ve yönetiminde, baþka yerlerden emir alýp, baþka oyunlar oynanmasýna göz yumulmaz.
- Paralel yapý varsa, onunla hukuk içinde mücadele edilsin!
Bu söylem, Camia çevresinden medyaya yansýyan söylem. Bu söylem, “Hukuksuz tasfiyeler - kýyýmlar yapýlýyor” ifadesiyle tamamlanýyor.
Bir kere þunu görmek lazým:
Türkiye’de artýk toplumun büyük kýsmý, Camia’nýn devlet içinde bir birikime sahip olduðuna inanýyor. Camia adýna konuþanlarýn da az veya çok devlet bünyesinde böyle bir birikim olduðunu reddetmeyeceði tahmin edilebilir. Zaten, Hükümet adýna gerçekleþtirilen tayin ve nakillere gösterilen tepkiye bakýldýðýnda, böyle bir sahibiyet algýsý perçinleniyor.
Soru þu:
- Devlet içindeki birikim, pararel bir yapý halinde mi iþliyor? Yani bir devlet hiyerarþisine baðlý olmasýna raðmen, baþka bir hiyerarþinin emir-komutasýnda mý çalýþýyor?
Þu anda, Camia mensuplarýna yönelik “Güven”in oldukça aþýndýðýný görmek gerekiyor.
Camia mensuplarýnýn, özellikle TSK, emniyet, yargý vb. kritik alanlarda týrmanmak için çok özel yöntemler geliþtirdiði, belki geliþtirmek zorunda kaldýðý da biliniyor.
Bunlarý bilmek, düne kadar, Hükümet ya da diðer tüm hizmet gruplarý için tabii idi. Çünkü o yöntemlere baþvurmaksýzýn, devlet bünyesinde görev alma imkanlarý bulunmayabiliyordu.
Ama, devlet bünyesinde sorumluluk alma iþi, farklý bir hiyerarþik yapý oluþturmaya ve bir noktada “siyasi operasyon çekme”ye varýrsa... Üstelik “hizmet önerileri”nize olabilecek en yüksek özgürlük alaný saðlayan bir siyasi kadroya karþý operasyon çekilirse...
- Paralel yapý varsa ayýklayýn, sözünü, öylesine damarlara girdik ki bunu asla yapamazsýnýz üslubunda söylemek tavýrlardan okunduðunda samimiyet dozu daha bir aþýnmaz mý?
Bir zorluk yaþýyor Türkiye.
Bence bu zorluk, Hizmet hareketinin, bir durum deðerlendirmesi yapýp, gerçekten Hizmet hareketi haline dönmesiyle aþýlýr. Ya da Cemaatin sadece Cemaat almasýyla, ya da adýný koyup siyasete soyunmasýyla...
Bilmem anlatabildim mi?