Önce “Bu karar olmasý gerekendir.... Keyfi uygulama sona eriyor sadece” diye tahliyelere selam çakan tweet atacaksýnýz, ama sonra tweetlerinizin muhtevasý deðiþecek ve iktidarýn kumpas kurduðu iddiasýna geleceksiniz:
Ýþte son tweetler:
“Davutoðlu öyle þeyler söylüyor ki: Asliye Ceza’nýn kararýný seçim meydanýnda kullanmak için iktidarýn çýkarttýrdýðýný düþünüyor insan.”
“Net söylüyorum: Davutoðlu’nu dinledim ve tahliye kararýnýn seçim malzemesi olarak planlý yapýldýðýný düþünüyorum. Yeni bir tezgah!!!”“
Ýmza: Samanyolu yayýn grubu Ankara temsilcisi Abdullah Abdülkadiroðlu.
Kumpas görülmeseydi, tahliyeler rutin bir adli iþlem muamelesi görseydi, Zaman ve Bugün gibi haber atlama pahasýna tahliyelerin manþete çekildiði bir baþarý hikayesi ortaya çýkacaktý.
Ama kumpas çabuk görüldü ve üstelik, kumpas, “Paralel yapý”nýn “Adliye boyutu”nun tabak gibi ortaya çýktýðý bir mahiyette görüldü. Zaman ve Bugün tahliye heyecanýnda kaldý, Ankara temsilcisi, “Oyuna getirildik” duygusuna savruldu.
Son hadisenin bence beþ boyutu var:
Bir: Paralel yapý, adliyede hala mevcudiyetini koruyor.
Ýki: Paralel yapýnýn adliye boyutu, son derece gözükara insanlardan
oluþuyor.
Üç: Paralel yapýnýn Pensilvanya üssü, devlet içindeki mensuplarýný gerektiðinde intihar eylemine sürükleyecek kadar gemiyi yakmýþ bulunuyor.
Dört: Pensilvanya üssü bu operasyonu ya içerdekiler böyle bir intihar eylemini göze alacak kadar önemli isimlerden oluþuyor diye düþünerek, ya içeride kalýþ süresi uzadýkça çözülmeler olabileceði endiþesi ortaya çýktýðý için ya da dýþarýda olup da muhtemel takibat endiþesi yaþayan devlet görevlilerine “Biz hala güçlüyüz, mensuplarýmýzý ne eder eder devletin elinden kurtarýrýz, onun için kimse takibata uðrarýz endiþesine kapýlmasýn” mesajý vermek için devreye soktu.
Bir ara yazdým, Ergenekon-Balyoz davalarý devam ederken GYV Baþkaný Mustafa Yeþil’e, biraz da gýpta ederek “Cemaat bünyesinde böylesine gözü kara hukukçular yetiþtirildiðini bilmiyordum” demiþtim de o da bana herhalde safiyetime hayret ederek “Yaa öyle mi?” diye cevap vermiþti. Doðrusu son hadise, beni bir kere daha hayrete düþürdü: Evet gözü karalýklarýna Ergenekon-Balyoz davalarýnda bir genelkurmay baþkanýný “Terör örgütü lideri” sýfatýyla bile pattadak içeriye attýklarýnda hayret etmiþtim ama þimdi neredeyse hukuku amiyane olarak söyleyeyim hiç “Sallamayarak” yaptýklarý karþýsýnda bir kere daha þaþýrýyorum.
Benim “Ne idiniz ne oldunuz!” baþlýklý yazýlarýma yansýyan duygu da bu þaþýrmýþlýðý içinde barýndýrýyor.
Ortada, gerektiðinde her türlü çýlgýnlýðý göze alacak bir yapý var.
Bugüne kadar “Haþhaþi” tanýmlamasýný pek kullanmadým. O tür etiketlemelerden kaçýnýyorum. Ama, bu gözü karalýðýn Hasan Sabbah’ýn müritlerinde gözlenebildiði de tarihi bir vakýa. Fethullah Gülen’in baðlýlarýnda böyle bir aidiyet coþkusu oluþturduðunu kabul etmek lazým.
Vaazlarda Fethullah Gülen kürsüde aðlarken onu dinleyen çoðu genç baðlýlarýn nasýl gözyaþlarýna boðulduðuna dair görüntüler var. O görüntülerin içinden de böyle feda oluþlar çýkabilir.
Ama bu feda oluþlarýn, merkezdeki kiþiye nasýl bir sorumluluk getirdiðini de dikkate almak lazým. Þayet orada içine her türlü garabetin konabileceði bir baþkalaþým olursa, ortaya gerçekten dramatik olaylar çýkar.
Dünkü Zaman’a baktým, gazetenin birinci sayfasýna tepkiler yerleþtirmiþ, Avrupa’dan gelenler ilk sýrayý oluþturuyor. Yakýnda Amerika’dan da benzeri yansýmalarýn sayfalarýna yansýdýðýný görebiliriz. Bunlar Türkiye’ye yönelik “Soykýrým” abanmasýna paralellik arz eden tepkiler. Camia’nýn “Her þeyi” göze almýþlýðýnýn bir baþka göstergesi.
Abdullah Abdülkadiroðlu’nun “Yeni bir tezgah” yorumu Zaman’a ve Bugün’e bugün yansýyacak mý, bilmiyorum, ama bu gözü karalýðýn, her türlü kumpasa kapý araladýðýný unutmamak lazým. Belki de yaþanan Davutoðlu’nun kumpasý deðil, mensuplarýnýn uçurumdan aþaðýya kendisini atýp atamayacaðýný, yani baðlýlýk dozunu sýnayanlarýn kumpasýdýr. Belki de her devlet kurumu bir Alamut Kalesi gibi görünüyordur.