Parayla saadet olmaz

Yeşilçam filmlerinin en temel mesajıydı parayla saadet olmaz mesajı.

Benzer bir durumu İşte Benim Stilim’de yaşadık.

Bir yarışmacı 22 bin liralık kıyafetle podyuma çıktı bu da parça parça anons edildi ama jüri hiç beğenmedi kıyafetleri.

Asıl sıkıntı ya da bilinmesi gereken şey şu, 22 bin lira, elbise, çanta ve ayakkabı için hiç de yüksek bir fiyat değil. 

Şaka yapmıyorum, sadece belirli marka çantaların fiyatı bile 22 bin liranın üzerindedir.

Ancak sosyete denilen dünyada o çanta ya da elbise ya da ayakkabılar şık ya da stil sahibi olmak için değil güç gösterisi olarak kullanılır.

Yani erkeklerin araba ve saatleriyle  yaptıkları gösteriyi kadınlar çanta, ayakkabı ve elbiseleriyle yaparlar.

Mesela Chanel marka Pearl Shaped model çantanın Amerika satış fiyatı şu an 32 bin 500 dolar.

Her neyse film, dizi ya da yarışma ekranda para sahibi olmanın her işe yaramadığını görmek seyredenleri mutlu eder her zaman.

***

Televizyon dünyası bu aralar oldukça hareketli. Mesela Erdoğan Aktaş, neşterini daha da derinlere atmaya başladı Cnn-Turk’te.

Yayından kaldırılan programlar arasında en fazla dikkat çekeni Mirgün Cabas’la Her Şey oldu.

NTV’de bu aralar ekran mesaileri biraz karışık gibi.

Mesela Erhan Ertürk’ü bir süredir ekranda göremiyoruz ama yapılmış bir açıklamada yok.

Yakında ne olduğu anlaşılır deyip, bir kenara not edelim.

***

Cengiz Semercioğlu televizyon ve yapım işlerinden gayet iyi anlayan bir yazardır. Dün TRT’nin gelir ve giderlerine dair uzun bir yazı kaleme almış.

Eleştiri hakkı kutsaldır, TRT gerekiyorsa kendini savunur ama bir noktada topa girme ihtiyacı duydum.

Cengiz kamu finansmanından söz ederek demiş ki “Bu diğer kanallara haksız rekabet” İyi de kamu yayıncılığı kavramını ne yapacağız Cengiz?

Mesela olimpiyatların yayın hakkını özel kanallar satın almaz zira bir iki önemli spor dalının finali dışında tamamen zarar yazar o yayın.

Mesela Viyana Yeni Yıl Konseri’nin yayın hakkını satın alan bir özel kanal çıkmaz.

Türkiye Bayanlar Basketbol Ligi karşılaşmaları ya da siyasi faydaları göz önünde bulundurularak kurulan kanalların maliyeti?

Mesela neden TRT World gibi bir kanal kuruldu diye durup düşünmek lazım biraz.

Kamu yayıncılığı kar etme felsefesiyle yapılacak bir yayıncılık türü değil.

Ayrıca BBC yayınları için de İngiliz vatandaşları  para öderler yani kamu yayıncısı kuruluşlar her zaman kamu tarafından finanse edilir.

Uzatmayayım, bazen bir yazının içindeki çelişkilere bakmak bile yeterlidir.

Mesela TRT’nin reyting yarışından çıkmasını önermek ve sonra reklam gelirlerinden söz etmek garip olmuş. 

Ölçülmeyen bir kanal  nasıl ve neye göre  reklam alabilir ki?..