Kýlýçdaroðlu ile Akþener, 10 gün önce bir araya gelerek, Meclis’te çoðunluðu saðlamalarý halinde Parlamenter Sistemi geri getirme konusunda uzlaþmaya vardýklarýný bir kez daha açýkladýlar.
16 Nisan 2017’deki tarihî ‘Evet’ kararýnýn en önemli sebebi, Parlamenter Sistem’den kurtulmaktý.
Çünkü Parlamenter Sistem, bizim milletimizin boynuna vurulmuþ Batý boyunduruðuydu. O boyunduruðu; hürriyet, özgürlük, yargý baðýmsýzlýðý/tarafsýzlýðý, seçmen iradesi, kuvvetler ayrýlýðý falan yaldýzlarý ile boyadýlar…
Parlamenter Sistem ninnisi ile uyutulmuþ kitleler bir daha uyanmasýn diye þimdi de Erdoðan kin ve nefreti üzerinden “diktatörlük, sultanlýk, saray, saltanat” denilerek algý operasyonlarý yapýlýyor.
Parlamenter Sistem, eski Türkiye’dir. Parlamenter Sistem’de þunlar vardý:
Türk Silahlý Kuvvetlerinin bünyesini, cuntacýlarýn ülkeyi yönetme hastalýðý bir ur gibi sarmýþtý. Parlamenter Sistem sayesinde, sivillerin istiskal edilerek, küçümsenerek, itilerek, kakýlarak itibarsýzlaþtýrmasý mümkün oluyordu.
Parlamenter Sistem, darbelerin kuluçkasýydý. 27 Mayýs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Þubat 1997, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016 hain FETÖ darbesi, hep Parlamenter Sistem’in hazýrladýðý anayasal zeminlerde peydahlandý.
Yüksek yargýsý, medyasý, Batý’ya göbekten baðlý iþ dünyasý, sivil toplumu hepsi bu gayri meþru doðumlara ebelik yaptýlar.
Parlamenter Sistem, bu darbelere Batý müdahalesi için gerekçe de sunuyordu. Batý baþkentlerinden her darbenin sonrasýnda, utanmadan sýkýlmadan piþkin piþkin; “Asker müdahale ediyor ama demokrasiyi korumak, Parlamenter Sistemi çalýþtýrmak için müdahale ediyor” açýklamalarý geliyordu.
Parlamenter Sistem yaþatýyoruz yalaný ile milletin seçtiklerine Meclis’te demokrasi tiyatrosunun rolleri daðýtýlýyordu. Batý’nýn/cuntacýlarýn istediði hükümetler için milletvekilliði pazarlýklarý kuruluyordu. Ve daha neler neler…
Parlamenter sistem olmasaydý, rahmetli Ecevit’in hastalýðý; bugün “Parlamenter sistem isteriz de Parlamenter sistem…” diye tutturan darbe medyasý tarafýndan manþetlere taþýnýp, görevdeki komutanlar, “Ecevit býraksýn, hükümeti Hüsamettin kursun” diye fiyakalý çýkýþlar yapabilir miydi?
Parlamenter Sistem’e dönülsün demek, Türkiye’yi yine “Mahþerin 5 Atlýlarý”, Vesayet aðalarý, demokrasinin kayýt dýþý güç odaklarý yönetsin demektir…
Parlamenter Sistem’e dönülsün demek, milletin hiçbir zaman seçmeyeceði adamlarý Parlamento’da seçtirmek demektir. Mesela Ahmet Necdet Sezer, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Kenan Evren bugünkü yarýþa katýlabilir miydi?
Parlamenter sisteme dönmek demek FETÖ ile mücadeleye son vermek demektir.
Doðru söylemiyorsam, biri çýksýn CHP’nin ve Ýyi Parti’nin beyannamelerinde neden FETÖ’den, FETÖ ile esaslý mücadeleden bahseden tek kelime olmadýðýný açýklasýn bize…
Parlamenter Sistem’e dönmek demek, baþörtüsü zulmünü hortlatmak, imam hatiplerin orta kýsmýný kapatmak, yeni 28 Þubatlarý tezgâhlamak, hatta Ezaný aslýndan koparýp yeniden Türkçe okutmak demektir. Sakýn “o kadar da deðil” demeyin. Birkaç ay önce Kýlýçdaroðlu, Cumhuriyetin kazanýmlarý arasýnda, 1932’de ezanýn Türkçe okutulmaya baþlanmasýný da saymýþtý. (Selimiye’nin, Süleymaniye’nin, Sultanahmet’in Türkiye’deki bütün camilerin minarelerinden ezan 18 yýl “tanrý uludur” diye okundu.)
Parlamenter Sistem’e dönmek ha.
Çanakkale ruhu ile uyanmýþ, 250 þehidi, 2 bin gazisi ile demokrasiye, bayraðýna, vatanýna, devletine sahip çýkmýþ bu millete, Batý boyunduruðunu bir daha asla vuramayacaksýnýz…