Parola vatan işareti namus!

Oy Hawar!!  Bu bir feryattır ki ardı arkası kesilmez. Bu bir feryattır ki Kürt’ün de Türk’ün de yüreğini dağlar!

Türk’ün cehennemi belli de Kürt’ün ki, farklı mı? İkisinin de yolu bir; ikisinin de cehennemi Emperyalizm değil mi?

İyi niyet taşları dendi adlarına; döşendi de döşendi. İlk bakışta dendi ki bunlar cennete taş döşemekte. Sonra bi baktılar ve dövünmeye durdular; ağıta döküldüler hep bir ağızdan:

“Oy yanılmışız ki Allah cezamızı vere! Bu PKK denen pislik öte devletin ordusu. Amerikalının vurucu gücü! And içmiş insanımızı bire kırmaya!!»

Ne demişler? Sivriltilen kazıklar, döner bizi kazıklar!  Abdullah Öcalan sivriltilen bir kazık; kazığı sivrilten de Öteki Devlet! PKK derin değil Öteki Devletin ordusu! Ama zaten bir dönem “parola vatan işareti namus” şiarını belleyenler bu gerçeği biliyor!!

Kural sujsmaktan yanaysa susmayanlar da var. Bedelini ödeme pahasına ve bu bedel de hep can oluyor...

PKK’yı Apo kurdu, yalan ki kuyruklıu cinsinden. Apo saat bile kuramaz; nerede kalmış PKK’yı kurmak! PKK’yı kurmak örgütlü düşünmek gerektirir; para, çevre, bilgi, kültür gerektirir ki, bunlardan payına pek birşey düşmemiş Apo’nun.  Onun için de Apo bir vitrin. Ardında ne ararsan, kimi ararsan var. Suriye’nin El Mohab eatı mı? Elbette. Ya Yunan istihbaratı? Hiç kuşkunuz olmasın. Hatta Yunan subaylar PKK›ya silahlı eğitim de vermiştir; hep Öteki Devletin denetiminde ve onun izin verdiği yere kadar! Türk istihbaratı Yunan’ın boyundan büyük işlere kalkıştığını görüyor; bakıyor ki ormanlar yanmakta, turistik yörelerede bombalar patlamakta, Atina’nın küstahlığı ve şımarıklığı tavan yapmakta ki,  o saat aynı şeyler Yunanistan’da da oluyor vre birdenbire Türkiye’de ortalık duruluyor!

PKK ve Apo en büyük desteği Yunanistan’da görmüştü.  Yunanistan’da barınıyor. Apo Şam’ı mesken tutmuştu ama PKK’lılar Yunanistan’da kamplarda kalıyor; uluslararası ilişkiler de Atina üzerinden yürüyordu. Herkes Almanya ya da Fransa üzerinde dursa da Suriye kadar Yunanistan’ın da PKK’yı koruyup kolladığı bir gerçekti.

Apo 9 Ekim 1998’de Suriye’den çıktıktan sonra kendini Yunan istihbaratının kucağına attı. O dönemde en yakın dostu, hayatını teslim ettiği kişi Yunan istihbarat ajanı, Savas Khalanderidis’tir. Rütbesi binbaşı olan Yunan ajan, Öcalan’ın Kenya’da paketlenmesinin de görgü tanığıydı. Öcalan’ın Türkiye’ye teslimi Yunanistan’da büyük bunalıma neden olmuş, istihbaratçılarla siyasiler resmen gırtlak gırtlağa gelmişti! PKK’nın haber ajansı Fırat, Khalanderidis’le uzun bir söyleşi yayınladı 2010 yılında.  (PKK’yı Kim KurduNecdet Pekmezci S 2639) Söyleşide Yunan ajan Atina’nın PKK’ya verdiği desteği açık açık anlatıyor.

Apo hizmet etmeye o kadar alışmış ki, yaka paça uçağa bindirilip de kapılar kapandıktan sonra ilk lafı; “Ne olur beni öldürmeyin! Ne isterseniz yaparım; Türkiye’ye hizmet ederim!!” oluyor.

Kısacası Öteki Devlet, PKK’ya kurulduktan kısa bir süre sonra el koydu. Kurucusu uyuşturucu baronu Behçet Cantürk’tür, parayı da fikri de veren odur; Apo falan değil! Daha sonra, CIA, örgütün Amerikan Ordusu Delta Kuvvetlerince eğitilmesine izin verdi; Apo Bekaa’ya yerleşti ve Muhaberat’ın emrine girdi!