Parti kuracak arkadaþlara tavsiyeler

Ben medyadaki haberlerin yalancýsýyým, AK Parti içinden yeni parti çýkarma çalýþmalarý “son hýzla” devam ediyormuþ. 

Bir deðil, iki parti... 

Partilerden ilkini, “Cumhurbaþkaný adayýmýz kardeþim Abdullah Gül’dür” sitayiþine muhatap olmuþ Sayýn Abdullah Gül kuracakmýþ. 

Niye böyle bir þeye gerek duydu, bilmiyorum. 

Deðerli fikirlerini AK Parti çatýsý altýnda ifade edebilirdi. Olmak istediði þeyi (belki yeniden Cumhurbaþkaný olmak istiyordur), yine en iyi þekilde AK Parti çatýsý altýnda olabilirdi. Dolayýsýyla, bizi iç karýþýklýktan ve dýþ müdahaleden kurtarmak için, gerekli “ev içi çalýþmasýný” iktidar partisi çatýsý altýnda yürütebilirdi. 

Ne demiþti? “Evinizin içini düzenlemezseniz, iç savaþ ve dýþ müdahale kaçýnýlmaz hale gelir.”

Bunu ne zaman söylemiþti? 

Ýç isyanlar ve dýþ müdahale serisinin son halkasýný oluþturan 15 Temmuz darbe giriþiminden hemen sonra söylemiþti. 

Darbe baþarýlý olsaydý, Sayýn Gül haklý (!) çýkacaktý. 

En azýndan, “Evinizin içini düzenlemezseniz, iç savaþ ve dýþ müdahale kaçýnýlmaz hale gelir” sözüne istinat bulmuþ olacaktý. 

Uzatmayalým... 

Partilerden ikincisini, AK Parti’den Baþbakanlýk yapmýþ bulunan Sayýn Ahmet Davutoðlu kuracakmýþ… 

Bu arada üçüncü bir partiden söz ediliyor... Deðerli Ali Babacan’ýn partisi... 

Babacan, bir rivayete göre, Sayýn Gül’ün öne ittirdiði isimmiþ. Risk sevmez bir “kurnaz” olarak Sayýn Gül, kendisini öne atmayacakmýþ da, “dublör” olarak Babacan’ý kullanacakmýþ. 

Rivayet muhtelif... 

Bu iddialar, bugüne kadar, ismi geçen deðerli siyasetçiler tarafýndan tekzip edilmedi. 

Bu nedenle “Ben medyadaki haberlerin yalancýsýyým” diye giriþ yaptým. 

Madem parti kurmaya bu kadar hevesliler, onlara naçizane bazý tavsiyelerim olacak: 

BÝR- Partiyi (iki farklý partiyi) AK Parti bünyesi içinden çýkarmaya kararlýysanýz, önce AK Parti’yle iliþkinizi kesmek zorundasýnýz. Abdüllatif Þener’in konumunu sürdürmek (o da istifasýný sunmadan yeni parti arayýþlarýna girmiþti), size þeref kazandýrmaz. Hem AK Parti’den ve Cumhurbaþkaný Erdoðan’dan þekvacý olacaksýnýz, hem niçin þikâyetçi olduðunuzu açýk kanallara dökmeyip kaçak güreþeceksiniz, hem de yeni parti kurma temaslarý çerçevesinde Anadolu’yu dolaþýrken “AK Partili” kimliðini kullanacaksýnýz. 

Bu ne piþkinlik! 

Hatta bu ne kurnazlýk! 

ÝKÝ- Rivayete göre, Gül ve Davutoðlu arasýnda su sýzmýyormuþ. Hatta Gül (parti kurdursa bile), duruma ve konjonktüre göre Davutoðlu lehine bu iþten sarfýnazar edebilirmiþ... Ben de Sayýn Davutoðlu’na ve taraftarlarýna diyorum ki, sakýn ola Sayýn Gül’ün kolpalarýna gelmeyin. Çünkü hakkýnýzda hiç iyi düþünmüyorlar. Sayýn Gül’ün “saygýsýz” baþdanýþmaný Ahmet Sever’in yazdýðý iki kitabý okuyun; Gül’ün neredeyse bütün siyasi hayatý, Davutoðlu’ndan nefret etmekle geçmiþ. Gül nazarýndaki “yerinizi” bilin de, ona göre iþbirliði tesis edin. 

ÜÇ- Ben sizin yerinizde olsam, parti kurmakla uðraþmam... CHP’ye katýlýrým. Çünkü CHP genel baþkaný “varlýðýnýzý” takdirle karþýlýyor ve merkez saðdaki “en demokrat hareket” olarak sizi görüyor. Sizin de CHP’den hoþnut olduðunuzu medyadaki adamlarýnýzýn hareketlerine bakarak (hatta bir adamýnýz Halk TV’ye çýkýp, “Erdoðan gazetemize ilan verdirmiyor” diye þikâyette bile bulundu) rahatça söktürebiliriz. Maksat Erdoðan’ý indirmekse (çünkü bütün derdiniz bu), ayrý parti kurmak yerine, “güç birleþimine” gidebilirsiniz. 

DÖRT- Parti kurmak... Bunlar iyi hoþ da... “Erdoðan’ý indirmek” dýþýnda da bir gerekçe bulmalý ve bunu halka anlatabilmelisiniz!