Pasifik kýyýsýnda Türkiye’yi anlatmak

Baþbakan Erdoðan’ýn Washington’da Obama ile görüþmeye baþladýðý sýralarda Los Angeles’in banliyösünde ilk ve ortaokul öðrencileri daha resmi açýlýþý yapýlmamýþ Anadolu kültürünü anlatan bir etkinliði geziyordu. Anadolu’nun tüm tarihi geliþimini anlatan uzun bir giriþten sonra ülkenin yemekleri, kiliseleri, camileri ve mimari eserleri 60 dönüme varan bir alanda Amerikalýlar için sergileniyordu.

Gülen Cemaatine mensup kiþi ve kurumlarca düzenlenen bu etkinlik cumartesi öðlen saatlerinde yapýlan açýlýþ töreni sýrasýnda bütün masrafýna ve külfetine deðdiðini bizim gibi dýþarýdan katýlanlara çok açýk bir þekilde gösterdi. Saat 11.30’da Amerikan Temsilciler Meclisi üyeleri, Kaliforniyalý siyasetçiler, Türkiye’den gelen muhataplarýyla birlikte sahnedeydi. Ermeni Patriði Aramyan’ýn yaptýðý kýsa konuþma tüm ezberleri bozacak nitelikteydi.

***

Çok yakýn zamana kadar coðrafyasýndan baþka pazarlayacak hiçbir kozu olmayan Türkiye bu yýl dördüncüsü düzenlenen etkinlikte kültürünü, hoþgörüsünü ve aðýrlýklý bir kesiminin temsil ettiði dini yorumlama biçimini Amerika’nýn doðu yakasýna göstermek imkaný bulmuþtu. Ermeni lobisinin aðýrlýðýný her alanda hissettirdiði Kaliforniya’da Amerikalý siyasilerin Türkiye hakkýnda söyledikleri gerçekten dinlemeye deðerdi.

Los Angeles’ta gördüðümüz Amerika-Türkiye iliþkilerinde niteliksel bir sýçrama gerçekleþmekte olduðuydu. Bazýlarý her ne kadar Türkiye’nin Amerika için “radar ve coðrafyadan” baþka bir anlam ifade etmediðini söylese de, Amerikalýlarýn Türkiye’ye bakýþý deðiþmekteydi. Türkiye giderek öteki olmaktan çýkmakta; sözleri, siyaseti ve emsali dikkate alýnan, Amerika siyasetinin parçasý olan bir ülke haline gelmekteydi.

Yanlýþ anlaþýlmasýn, Ýsrail’le olan iliþkilerimizi tabii ki normalleþtirmemiz gerekiyor, tabii ki iç ve dýþ sorunlarýmýzý çözmemiz þart. Dostuz, seviliyoruz diye Amerika’yý tercih yapmaya zorlayacak deðiliz. Suriye konusunda da Amerika bizim her istediðimizi yapmayacak. Rusya’yý karþýsýna alýp Suriye’de rejim deðiþsin diye dünya savaþý çýkartmaya kalkýþmayacak.

Zaten Türkiye’nin, daha doðrusu Türkiye’yi yönetenlerin de böyle bir beklentisi yok. Bazýlarýnýn zannettiði gibi Erdoðan Amerika’ya Obama ile bilek güreþi yapmaya gitmedi. Ziyaretin amacý karizmasýyla Amerikan yönetimini kandýrmak ve birlikte bir dünya savaþýna girmek deðildi.

Ayrýca bütün istihbarat imkanlarýný elinde bulunduran, dýþ temsilciliklerinden gelen haber ve yorumlarý okuyan Erdoðan ve ekibinin Obama yönetiminin neye razý olabileceðini öðrenmesi için herhalde Washington’a gitmesine gerek yoktu.

Amaç görüþmek, konuþmak ve bazý konularda mutabakata varmaktý. Görüþüldü, konuþuldu ve belli ki bazý konularda mutabakata varýldý. Deðiþen koþullar da görüþmelere kendi ajandasýný dayattý. Amerika ve Türkiye Rusya’nýn restini gördü, Suriye krizinin siyasi çözümü için adým atma kararý verildi.

Var olan koþullar altýnda Amerika Suriye’ye müdahale etme kararý vermiþ olsaydý bu karar öncelikle Türkiye’nin itiraz etmesi gerekirdi. Çünkü yanlýþ verilecek her kararýn ceremesini ilk önce Suriye’nin, Rusya’nýn ve Ýran’ýn sýnýr komþusu Türkiye çekecekti.

Bizim artýk dünya siyasetini sýfýr toplamlý bir oyun olarak görme alýþkanlýðýndan vazgeçmemiz gerekiyor. Amerika’nýn kazancý bizim kaybýmýzdýr diye bakarsak dünyayý doðru okuyamayýz, her buluþmayý bilek güreþine ya da futbol maçýna indirgeriz. Üstelik de siyasileri yanlýþ kararlar almaya, vardýklarý mutabakatlardan sapmaya zorlarýz.

***

Unutmayalým, Amerika bizim müttefikimiz. 1952’den bu yana ayný ittifak içinde yer alýyoruz. Gücü ve aðýrlýðýyla zaman zaman bizi istemediðimiz þeyleri yapmaya zorladýðý olmuþtur. Ancak günümüzde Türkiye’nin Amerika’daki aðýrlýðý da artmakta, dünya siyasetindeki etkisi hissedilmektedir. Türkiye yarattýðý emsal, uyguladýðý siyaset yüzünden Blair House’da aðýrlanmaktadýr.   

Sorunlarýný çözen, komþularýyla barýþan, yaptýðý hatalardan ders çýkartan, bölgesine coðrafi determinizm yerine insani açýdan bakan, çatýþmadan çok çözümü önemseyen, Los Angeles’ta sergilediði kültürlerarasý hoþgörüyü içselleþtiren, insan haklarýna saygýyý gerçekten benimseyen bir Türkiye dünya siyasetinde çok daha aðýrlýðý olan, Amerika’nýn gibi ülkelerin beklenti ve çýkarlarýný çok daha fazla dikkate aldýðý bir Türkiye olacaktýr.