Bugün biraz kültürel takýlalým, anasýný satiyim...
“Kutsal Hafta”dayýz, yâni “Paskalya Haftasý”nda!
Hýristiyan Âlemi’nin en büyük yortusudur. Yortu (Rumca iorti) bayram demek. Bizde Hýristiyan ve Mûsevî bayramlarýna yortu denilir. Eskiden bu kelimeleri îzâha gerek yokdu, herkes bilirdi. Böyle giderse yakýnda Hýristiyanlýk ve Mûsevîlik kelimelerinin ne anlamlara geldiðini de dipnotu koyarak açýklamak zorunda kalacaðýz.
Paskalya’dan sonraki ikinci büyük yortu “Noel”dir, Hazret-i Îsâ’nýn doðum günü îtibâr olunan 24/25 Aralýk gecesi.
Üçüncüsü ise “Pentakosta” (Ellinci Gün) anlamýna gelen ve Kilise’nin Doðum Günü olarak kutlanan yortu. Burada 50. günden kasýd, Paskalya Pazarý’ndan sonraki 50. gündür.
Þimdi bunlara ne lüzum var diyen ukalâlara da sorayým:
Bunlarý bilmezseniz onlardan farkýnýzý neye göre ölçeceksiniz, a midye kafalýlar?
Midye gibi yaþamayalým! Dünyâda bizden baþkalarý da olduðunu bilelim!
Ve dönelim Paskalyaya:
Bu yortu, Yahudilerin en büyük yortularýndan bir olan ve Mýsýr Esâreti’nden kurtuluþlarýný sembolize eden “Hamursuz” (Pessah) Yortusu ile ayný haftaya denk gelir.
Latincesi de zâten “pascha” (paska)’dýr.
O hafta Hazret-i Îsâ çarmýha gerilmiþ ve mezara konulduðunun üçüncü günü (Pazar) Mânevî Babasý addolunan Yüce Tanrý onu mezardan çekerek gökyüzüne, yanýna getirmiþdir. Ýnanç budur. Paskalya Pazarý ilkbahar dolunayýndan sonraki ilk pazardýr ve bu bakýmdan 22 Mart ile 25 Nisan arasýnda oynar.
Baþka bir deyiþle “Îsâ’nýn Diriliþi Yortusu”dur bahsetdiðimiz.
Ancak bu söylediðim, Katoliklerle Protestanlar için geçerlidir. Ortodokslar gerçi ayný inancý paylaþýrlar ama onlar hesâbý “Gregoriyen Takvim”e göre deðil “Jüliyen Takvim”e göre yapdýklarýndan Paskalya Pazarý onlarda farklý târihe denk düþer ve bu târih bâzý yýllar beþ haftaya kadar açýlabilir.
Bu yýl Katolik ve Protestanlar için Paskalya Pazarý 8 Nisan, Ortodokslar içinse 15 Nisan’dýr.
Eðer bir Yunanlý/Rum ahbâbýnýz varsa öbür pazara kendisine geleneksel bir Ortodoks selâmý ile hoþluk edebilirsiniz:
“Hýristos anesti!” (Hýristos dirildi!)
O da size þu cevâbý verecekdir:
“Alithos anesti!” (Hakýykaten dirildi!)
Hazýr açýlmýþken þu takvim meselesini de sevâbýna anlatývereyim:
Büyük Romalý Kumandan ve Devlet Adamý Gaius Iulius Caesar (M.Ö. 100 - M.Ö. 44) M.Ö. 46 Yýlý’nda, 355 günden oluþan eski Mýsýr Takvimi’ni düzelttirmiþ ve 365 günlük “Jüliyen Takvim”i ertesi yýl, yâni M.Ö. 45’de yürürlüðe sokmuþdur. Ölümünden bir yýl önce.
Sonra Papa XIII. Gregorius o takvimi biraz daha düzelttirmiþ ve 1582’den îtibâren bu “Gregoriyen Takvim” tedrîcen yürürlüðe girmiþdir. Bugün yeryüzünün çok geniþ kesiminde kullanýlan takvim budur. Bizim Gregoriyen Takvim’i resmen kabûlümüz 1917 Yýlý’ndadýr. En son 1949 Yýlý’nda Çin kabûl etmiþdir.
Pascha kelimesi dînî baðlamda hem “çile/acý” hem de dünyevî baðlamda “ihtiras” anlamlarýna gelebilen “passio(n)” kelimesiyle akrabâdýr.
“Passio” denilince dînî baðlamda Hazret-i Îsâ’nýn çekdiði acýlar ve müteâkýben ölümü anlaþýlýr.
Bu yazýdan sonra bana Vatikan’dan bir piskoposluk nasbnâmesi gelmezse doðrusu þaþarým!
Bâri sâkin bir episkopat olsa...