Böyle bir imtiyaza, eskinin dünyaya nizamat veren Roma, Sasani, Osmanlý gibi imparatorluklarý bile sahip deðildi. Hatta yakýn tarihin güneþ batmayan imparatorluðu Büyük Britanya bile bazý standartlara uyuyordu. Yaptýðý haksýzlýklardan, iþgallerden dolayý günümüzün imparatorluðu ABD'nin nasýl hem içeriden hem de dýþarýdan sert eleþtirilerin hedefi olduðunu hepimiz biliyoruz. Sözü fazla uzatmadan Ýsrail'den bahsettiðimi söyleyeyim. Zaten siz de tahmin etmiþsiniz. Düþünebiliyor musunuz, geçenlerde Gazze'deki þifa hastanesini yerle bir edip yüzlerce insaný, çoluk çocuðu katlettiðinin sabahýnda Ýran'ýn Þam konsolosluðuna saldýrdý, iki generali ve birkaç askeri öldürdü. Sonra da bir kuruluþ adýna yardým daðýtan gönüllüleri bombalayýp katletti. Bir çuval un için çýrpýnan gariban Filistinlileri, acýmasýzca, safaride av partisine çýkmýþ gibi katlettiðini saymýyorum bile. Kimseden doðru düzgün bir ses çýkmadý tabi. Bu yüzden böyle bir imtiyaza, eskinin dünyaya nizamat veren imparatorluklarý bile sahip deðildi, dedim. Diyelim ki Ýsrail Filistinlilerin topraklarýnýn üzerine kurulmuþ gasýp bir ülke deðil. Diyelim ki seksen seneye yakýn zamandýr Gazze'yi iþgal etmemiþ, karadan, havadan, denizden ablukaya almamýþ. Açýk cezaevi hayatýný yaþatmýyor Gazzelilere. Ve diyelim ki Hamas diye bir örgüt, durduk yere bu kendi halinde masum, uluslararasý kurallara uyan ülkeye saldýrdý. Dolayýsýyla varsayalým ki Ýsrail'in dedikleri gibi kendini savunma hakký var. Yine de bu katliamlarý, bu cinayetleri mazur gösterecek bir vicdan bulamazsýnýz. Dolayýsýyla Ýsrail'in bu tavrý, sadece ve tamamen dünya tarihinde görülmemiþ bir imtiyazla izah edilebilir. Hemen hemen sadece sivillerden, çocuklardan, kadýnlardan oluþan otuz küsur bin insaný öldürdü. Altý aydýr sürdürüyor bu saldýrganlýðý ve nerede duracaðý da belli deðil. Küçücük Gazze þeridini karýþ karýþ bombaladý, taþ üstünde taþ, omuz üstünde baþ býrakmadý neredeyse. Amerika ve batýlý ülkeler de uçak gemilerini bölgeye göndererek adeta "karýþaný yakarým" diyerek Ýsrail'in akýl almaz katliamlarýný sürdürmesi için gerekli desteði sunuyorlar.
Þimdi de bu imtiyazlý ülke, Ýran'ýn uluslararasý normlara göre topraðý sayýlan Þam konsolosluðunun kapsamýndaki bir binaya saldýrarak subaylarýný öldürmek suretiyle savaþý bölgeselleþtirmeyi, dolayýsýyla Amerika'yý iþin içine sokarak eli deðmiþken bir de bu düþmanýndan kurtulmayý amaçlýyor. Böyle bir imtiyaza sahip olunca gözlerini kan bürüyor demek ki. Nitekim birkaç sene önce Mavi Marmara gemisiyle Gazze'ye yardým ulaþtýrmaya çalýþan insanlara gözünü kýrpmadan saldýrmýþ ve on vatandaþýmýzý öldürmüþtü ayný vahþetle.
Bir ülkenin bu tür bir imtiyaza sahip olmasý, Almanya'da uðradýklarý soykýrýmla, holokostla, tarih boyunca aþaðýlanmalarýyla, sürgün edilmeleriyle vs izah edilemez. Bugün yeryüzünde öyle milletler vardýr ki Yahudilerin yaþadýklarý zulümler, onlarýn gördükleri katliamlarýn yanýna bile yanaþamaz. Bu milletler ve topluluklar yaþadýklarý acýlarý hiçbir zaman unutmadýklarý halde, yine de bu olaylarla ilgisi olmayan insanlardan intikam almak gibi bir durumu akýllarýndan bile geçirmezler. Dolayýsýyla Ýsrail'in bu tavrý kelimenin tam anlamýyla patolojik bir durumdur.
Patolojik bir toplumun bu tür bir imtiyaza sahip olmasý insanlýk açýsýndan büyük bir felakettir.