‘Onlar bizim öðretmenimiz deðil; düþmanýmýz!.
Biz savaþ ahlâkýný Ýslâm’dan öðreniriz!)
Dün, yani, 11 Temmuz günü, Bosna (savaþýnýn deðil) Faciasý’nýn, /trajedisinin zirve noktasý olan Srebrenitsa Katliâmý’nýn 25. Yýldönüm idi..
Bugünün genç nesillerinin hayal zannettikleri o korkunç barbarlýðý Müslümanlarýn asla unutmamasý gerekiyor. Çünkü, o barbarlýk, emperial- þeytanî güçlerin plânýna uygun geldiðinde, Müslümanlara karþý her yerde tekrarlanabilir, nitekim tekrarlanýyor da..
Yugoslovya’nýn 35 yýllýk lideri Josef Broz Tito’nun ölümünden sonra, parçalanma eþiðine geldiðinde, (Ortodoks) Sýrbistan’ýn lideri Slobodan Miloþeviç’in Büyük Sýrbistan’ý kurmak hayaliyle, önce, ayrýlan Slovenya’ya saldýrmýþ, ama, o saldýrý ikinci ayýný doldurmadan durdurulmuþ ve birlikten kopan ikinci eyalet (Katolik) Hýrvatistan’a karþý baþlatýlan savaþ ise, Papa 2. Yuhanna Paulus’un devreye girmesiyle 1 yýlýný doldurmadan durdurulmuþtu.
Sýranýn, Müslüman Bosna’ya da geleceði açýktý.
*
Bosna’da da baðýmsýzlýk referandumu yapýlmýþ, Bosna- Hersek‘in de, Birleþmiþ Milletler Genel Kurulu’nda Devlet statüsüne kavuþturulunca, Sýrbistan ordusu ve ‘çetnik’ denilen sýrb milis güçleri, 1992 baþýnda Bosna üzerine çullanmýþlardý. Bosna’nýn bir ordusu ve bir silahlý gücü olmadýðýndan bir savaþ deðil, bir ‘jenosid/ soykýrým’ sözkonusu idi. Müslüman halkýn kurmaya kalkýþtýðý devlet, henüz ruþeym halindeyken boðulmak isteniyordu.
Ve karþýsýnda, ‘21. Yüzyýl’ýn eþiðinde bünyesinde bir Ýslâm Cumhuriyeti kurulmasýna asla rýza göstermeyeceði’ni açýklayan bir Avrupa Birliði vardý.
Müslümanlar 10 binler halinde öldürülürken, dönemin Fransa Baþkaný Mitterand, ‘Belgrad (Sýrbistan) üzerine tek bir fransýz mermisi bile atýlmayacaktýr..’ diyordu.
Bosna’da Saraybosna (Sarayova), Mostar, Tuzla, Gorajde, Sancak, Yenice ve diðer bütün þehirlerde, Ýslâm ve Müslüman adýna her ne varsa, toptan imha etmeye yönelik bir ‘soykýrým’ 200 binden fazla insaný korkunç þekilde eritirken..
Dönemin Amerikan Sav. Bakaný Warren Christopher ise, ‘Bosna’da, henüz, Amerikan ulusal menfaatlerini ilgilendiren bir durum yoktur..’ diyordu.
*
Ýnsanlarýn koyun gibi boðazlandýðý iþte o günlerde.. Temmuz- 1995 baþýnda, Birleþmiþ Milletler Güvenlik Konseyi, duruma güyâ artýk el atmýþ ve BM Gücü devreye girmiþti.
Nereye sýðýnacaðýný bilmeyen çaresiz kitlelere, ‘güvenli bölgeler’ gösterildi. Bu yerlerden birisi de Srebrenitsa idi. Ancak o mýntýkada BM Gücü’nü oluþturan Hollandalý subay ve askerler, oraya gelen 12-13 binden fazla Müslümanlarýn elindeki son silahlarýný da almýþlardý.
Ve, deri-kemik haline gelmiþ, aç-susuz periþan ve mazlum insanlar sýrb güçleri tarafýndan katledilirken, BM Gücü’nün Hollandalý komutan ve askerleri, arkalarýný dönüp sýrb komutanlarla eðlencelere dalmýþlar; on bin civarýndaki Müslümanlar da, bir-iki saat içinde korkunç þekilde katledilmiþti.
BM resmî rakamlarý o gün 8370 müslümanýn öldürüldüðünü bildiriyordu.
Ama, Lahey’deki Savaþ Suçlarý Mahkemesi sembolik cezalar vererek kapatacaktý o dosyayý..
*
Bosna’da 4 sene içinde öldürülen Müslümanlarýn sayýsý 200-250 bin civarýndaydý. Onbinlerce Müslüman hâlâ da kayýp.. Yapýlan diðer zulüm ve alçaklýklar, tecavüzler ise, bir ayrý konu..
*
Müslüman savaþçýlar ‘bilge Müslüman lider’ Aliya’dan , sýrblara aynen mukabelede bulunmak için izin istediklerinde, o, ‘Hayýr!. Onlar bizim düþmanýmýz; öðretmenimiz deðil.. Biz savaþ ahlâkýný ve kurallarýný Ýslâm’dan alýrýz..’ diyordu.
Sonunda Clinton Amerikasý da devreye girip, Dayton denilen bir kasabada, Aliya Ýzzet Begoviç, Miloþeviç ve Hýrvatistan Baþkaný Franjo Tujman’ý bir odaya kapatýp, 14 Aralýk 1995 günü, bir andlaþma dikte etmiþ ve o andlaþmayý (merhûm) Aliya, aðlayarak imzalamýþ ve ‘Ben Bosna’yý bu kadar kurtardým, gelecek nesiller de daha fazlasýný kurtarsýnlar’ demiþti.
(Bilge Kral deðil) ‘Bilge Müslüman (merhûm) Aliya Ýzzet Begoviç, ‘Bunca barbarlýk ve ahlâksýzlýklarla karþýlaþtýk ve öldürüldük, ama, baþý önünde eðik deðiliz. Çünkü, hiç kimseye zulmetmedik’ diyordu.
*
Srebrenitsa’da zirveye çýkan o korkunç Bosna Faciasý’nýn 25. Yýlýnda, Bosna’daki yüzbinlerce mazlum kurbanlarýmýzýn ruhlarý için Allah’u Teâlâ’dan rahmetler diliyor, geride kalan kardeþlerimizin de acýlarýný paylaþýyoruz.