Geliniz, bu gün, bu sütunun okuyucularýnýn görüþ ve eleþtirileri etrafýnda söyleþelim.
*30 Mart tarihli yazýmda, ‘Müslümanlarýn mâbedinin bütün dünyadaki ortak ismi, Kur’an’da da geçen þekliyle mescid’dir..’ denilmiþ, mâbedi ayýranlarýn birlik ve kardeþlik sözlerinin inandýrýcý olamayacaðý anlatýlmýþtý. Bunu hatýrlattýðýmda, bazýlarý ‘Ýran’daki mâbedlerde sazlý-sözlü gösteriler olup olmadýðý’ konusunu sordular; orada uzun yýllar yaþadýðýmdan..
Kur’an-ý Mubîn bizi, (Mâide S. 8.âyette, meâlen), ‘Bir kavme olan öfkeniz, sizi adâletsizliðe sürüklemesin; âdil olun..’ diye uyarýyor. Ýran’daki yönetim kadrosuna eleþtirileriniz, husûmet duygularýnýz da olabilir; ama, Ýran halkýný, bütünüyle suçlayanlara o âyeti bir daha hatýrlatýrým.
Belirtelim ki, Müslümanlarýn mâbedinin adý, Ýran'da da Mescid'dir; ve, Mescid'lerde, sazlý-sözlü, çalgýlý, kadýnlý-erkekli folklorik gösteriler yapýlmaz. Sadece bizdeki mevlid merasimleri gibi, mersiye/ aðýt programlarýna yer verilir. Ama, mescidlerin yanýnda Ýran’da ‘Huseyniye', Orta Asya Cumhuriyetleri’nde ise, ‘Muhammediye’ denilen mekânlar vardýr ki, buralarda mahallî örf ve âdetlere göre þekillenmiþ ilahîler, mersiyeler/aðýtlar okunur; düðün ve sair sosyal etkinlikler yapýlýr. Ama, bu mekânlarda da ‘kadýnlý-erkekli, karýþýk’ programlara þahsen hiç rastlamadým.
*Bazý okuyucular, merhûm Muhsin Yazýcýoðlu’yla ilgili, 27 Mart tarihli yazýmýn giriþ cümlesinde, 'kazâ veya tuzak' dediðimi görmemiþ ve o facianýn bir ‘kazâ olduðunu’ yazdýðýmý sanýp, ‘plânlý bir suikasd ve cinayet idi..’ þeklindeki görüþlerini belirtmiþler.
Ancak, aradan 11 yýl geçtikten sonra, þu da unutulmamalý ki, en üst seviyeli takip ile yapýlan kanunî soruþturmalarda bir neticeye varýlamadý. Ama, artýk, ‘Muhsin Bey'in, inandýðý deðerlere baðlý kalmak uðrunda, ne derin fikir ve kalb sancýlarý çektiði’ne odaklanmak daha doðru olmaz mý?
*Özgürder Gn. Baþk. Rýdvan Kaya da, ‘Suç, Ceza ve Af tartýþmalarý etrafýnda..’ baþlýklý, 29 Mart tarihli yazým için, ‘Devlet, kendisine karþý iþlenen suçu affedebilir; ama, vatandaþa karþý suçu affedememeli..’ þeklindeki ölçüye iþaretle, bunun, ‘Meclis’teki infaz düzenlemesine yansýmadýðý, vatandaþýn vatandaþa karþý iþlediði suçlarýn büyük bölümü affedilirken, devlete karþý iþlenen suçlarýn dýþarda tutulduðu’ gibi bir çeliþkiye dikkati çekiyor.
*El’cevab: Rýdvan kardeþim, haklýsýn, sýkýntýlý bir durum.. Ama, 'Coronavirus' salgýnýnýn cezaevlerine de sýçramasý ihtimalindeki dehþet, oralarý biraz rahatlatmak gerekliliðini öne çýkarmýþa benziyor. Bazý etkili yetkililer, ‘Af çýkarmýyoruz, ceza yerinde duruyor, meþruten tahliyeyle ilgili infaz düzenlemesi yapýyoruz. Yani, bir suç iþleyecek olurlarsa, evvelki cezalarýný da tamamlayacaklar..’ diyorlar.’
Eðer, yeni infaz düzenlemesi yapýlabilirse, ‘100 bin kadar kiþinin dýþarý çýkacaðý ve cezaevlerinin biraz rahatlamasý’ bekleniyor.
Terör suçu cezalarýnda ise, devam eden yargýlamalarýn olumsuz etkileneceði endiþesiyle de bir indirime gidilmiyor, sanýrým.
*‘Gazeteci’ olduðu söylenen bir kiþi, ‘Millî Dayanýþma Kampanyasý’ný alaya almak isterken, bu kampanya için açýklanan hesap numaralarýnýn genel adý olan IBAN numarasýyla, Kur’ân’daki ifadeler arasýnda benzerlik kurmaya kalkýþarak, ‘Ey ÝBAN edenler..’ gibi bir istihzâ cümlesi yazmýþ, tweet’inde.. Bu kiþi, ‘Halký kin ve düþmanlýða tahrik‘ suçlamasýyla tutuklanmýþ..
‘Bütün Müslümanlarýn inancýyla alay etmek’ mânâsýndaki alçaklýðý dolayýsýyla o kiþinin tutuklanmasýna, AK Parti’den ayrýlan bir m.vekilinin, bir ‘ütopik özgürlük’ anlayýþýyla karþý çýkmasýný teessüfle karþýlýyorum.