*Amerika’da, ‘Evanjelik’ rahiblerin duayla yetinip, ‘salgın’ tedbirlerine itiraz etmeleri ayrı bir konu, 100 binlere pençesini geçiren ‘Coronavirus’ salgını üzerine, çaresiz insanların meydanlarda kendilerini yerlere atarak, secde halinde ağlamaları ve dua edişleri, dehşetli ve ibretlik bir video..
Gerçek dua, aracısız olarak, kişinin kalbinde, Yaratıcı’sıyla konuşmasıdır. İnsanın sadece cismanî varlığını esas alan, ruhî -manevî dünyasından habersiz olanlar bu inceliği anlayamazlar.
*Bir okuyucum, Avustralya’da aylarca söndürülemeyen orman yangınlarının suçlusu olarak, ‘çok su içen başıboş develer’in gösterilip, onbinlercesinin helikopterlerden açılan ateşlerle öldürülmesine ve mükevvenâtın dengesinin bozulmak istenmesine karşı, son ‘Coronavirus’ salgınının, ‘sünnetullah’ın müthiş sillesi olabileceği’ne; Hûd Sûresi’nin 64’üncü âyetindeki ‘…Allah’ın devesini bırakın, Allah’ın arzında otlasın, ona fenalık etmeyin, yoksa hemen azâba uğrarsınız’ ihtarını hatırlatmış; üzerinde düşünülmeyi gerektiriyor.
*Fransız doktorlar bir tv. programında, ‘Coronavirus’ için hazırlanan aşıları, tüberküloz’da BCG aşısının önce Afrikalılar ve AİDS’le ilgili bir aşıyı da ‘uygunsuz kadınlar’ üzerinde denediğimiz gibi yine aynı yöntemle deneyebiliriz’ diyorlar.
Afrika kökenli bir ünlü futbolcu, nicelerine tercüman olacak şekilde, onlar için, ‘tweet ’inde, ‘Des fils de putes!.’ (… Çocukları..) diye yazmış, sosyal medya sallanmış..
O Afrikalı başka ne diyebilirdi?
*Alman dergilerinden Stern’in internet sitesinde zaman zaman bilgi sorgulaması yapılır. Dün sabah da, Hristiyanlık inancı, kültürü ve tarihi etrafında 10 sual sormuştu. Katılım, isimsiz olarak herkese açık..
Sonunda bir değerlendirme yapılıyor.
10 sorudan 3’üne doğru cevap vermişim.
Yapılan değerlendirmenin başlığında ‘Ungläubiger’ yazılmıştı, ‘inançsız’ mânâsında..
Sonra da şöyle yazılmıştı: ‘10’da 3 doğrunuz var. Hristiyan Batı değerlerinin çoğunu fark etmiş görünmüyorsunuz. Kültürel etkilerin bir parçası olmak için mümin olmanıza gerek yok.
Ceza olarak, ‘Ben Hur’ filmini izleyiniz.’
Bu bile, o dünyaya dair bir şeyler anlatmıyor mu?
Biz de benzer bir sorgulama yapsak, nasıl bir tablo çıkar dersiniz?
*İslâmî cenahtan tanınan bir isim, son zamanlarda acaip laflar ediyor. Diyanet’e, son günlerde, yatsı ezânlarından sonra minarelerden okunan, ‘Tekbir’ ve ‘Salât-ı Ummiye’ okunmasına cevazın herhangi bir kaynağını gösterebilir misiniz?’ diye soruyor, üstelik de kendisine söylendiği belirtilen ‘çirkin’ yakıştırmalarla..
Bu okumalardan, o rahatsız olabilir, ama, ‘Fakir’ gibi niceleri de, gecenin karanlığını yararcasına okunan bu metinleri büyük bir zevkle dinliyordur.
Bu çok bilgili zâta, ‘Sen, İslâmî konuların bu şekilde ‘tweet’lerle gelişi-güzel tartışılacağına dair bir kaynak gösterebilir misin?’ diye sorulsa, ne der?’
*Bir gazete paçavrası, kaynak göstermeden Suûdî rejimindeki bir -sözde- ‘hoca’nın, ‘açlık zamanında bir kimsenin en yakınındaki insanları yiyebileceğine dair fetvâ verdiği’ gibi bir asparagas/ uydurma bir haber basmış.. Sosyal medya da hemen atlamış, üzerine..
Suûdî rejiminin vahşiliği ortada olsa da, ‘İslâm’da asla olmayan bir yamyamlığa fetvâ verildiği’ iddiası, İslâma karşı yapılmış alçakça bir şeytanî saldırıdan başka bir şey değildir.
*Hem de, ‘Aile Bakanlığı’nın İstanbul İl Md. Yard. olan bir kişi, ‘çocuklarının aç olduğu’nu söyleyen bir ‘ana’nın ağzından sosyal medyaya yansıyan feryadına, ‘GEBER!’ diye ‘tweet’ atacak kadar vicdan fukarası olduğunu sergilemiş..
Neyse ki, o kişi hemen makamından azledilmiş ve açığa alınmış..
Hemen o tepkiyi verenlerin yüreğine sağlık..
