Esasýnda, çoðul eki kullanmam gerekirdi. Bir tek kiþiden söz etmiyorum çünkü.
Bir zihniyeti ve “örgütlü” bir gücü temsil ediyorlar.
Ýnsan suretinde dolaþýyorlar ama bizi insanlýðýmýzdan utandýracak tüm özelliklere
sahipler.
Yalan bunlarda.
Kumpas bunlarda.
Adam satmak bunlarda.
Hýrsýzlýk bunlarda.
Düþmanla iþbirliði yapmak bunlarda.
Casusluk bunlarda.
Bel altý vurmak bunlarda.
Her türlü hokkabazlýk bunlarda.
Dün, CHP’nin Halk TV’sinde bunlardan birini izledim. Dikey hiyerarþik cemaat yapýlanmasýnýn gönüllü neferi olduðu halde utanmadan “demokrasi” dedi. (Çift kiþilikli, çift kimlikli bir þahýstýr bu. Pensilvanya’yla direkt görüþebilmektedir ve kimi internet sitelerinin finansörüdür.)
Hadi bunu desin... Adam oturdu, tam iki saat boyunca ülkeye, ülkeyi yönetenlere, ülkeyi yönetenleri baþýmýza tebelleþ edenlere Cumhurbaþkanýna, Baþbakana, bakanlara, milletvekillerine, halka küfretti.
Hadi küfretsin... Yargýsý var, RTÜK’ü var, hesap günü var... Müþteki hakkýný bu mecralarda arayabilir.
Bir de “tehdit suçu” iþledi. Amerika ve AB ülkelerinde oluþturulan Türkiye aleyhtarý havayý kullanarak, daha doðrusu o ülkelerdeki havayý “güvence” sayarak, suç oluþturacak sözlerle, ülkesini tehdit etti. (Ayný sözleri, bir Amerikalý, Amerikan televizyonunda sarf etse, yayýn bitmeden FBI tepesinde biterdi. Derdest edilip götürülür, “casusluk” suçundan yargýlanýrdý.)
Paralel örgütle mücadele ettiðini söyleyen “birimlere” sesleniyorum:
Bu adama ve bu adamlara, “Bu özgüven nereden geliyor?” diye sormayacak mýsýnýz? Adamlar gazeteleriyle, televizyonlarýyla, dergileriyle, internet siteleriyle her gün küfür ve tehdit suçu iþliyorlar, MGK’nýn “terör örgütü” ilan ettiði yapýnýn propagandasýný yapýyorlar.
Bu rezilliðe müdahale etmeyecek misiniz?
HAMÝÞ
FETÖ’nün rezilliklerini aklama/meþrulaþtýrma misyonuna koþulmuþ “Nokta”
isimli operasyon dergisine cevabýmdýr:
Ordusuna kumpas kuran, yatak odalarýna kamera sokan, devletin gizli güvenlik toplantýlarýný dinleyip yabancý istihbarat örgütlerine servis eden, “himmet” adý altýnda insanlarýn malýna mülküne çöken, soru çalan, yabancý devletlerin kucaðýna oturup kendi ülkesine operasyon çeken þerefsizlerden olmaktansa, “Saray Kürdü” olmayý tercih ederim. Benim için onurdur.
Durumumu faþ ettiðinize (!) göre, demek ki gizleyememiþim.
Fakat neyi gizlediðim, sizlerin neyi yakaladýðýnýz hala bir muamma.
Kürtlüðümü mü gizliyorum, Türklüðümü mü?
Belki de her ikisini birden gizliyorum...
Gayet emin pozlarýnda yazýlar yazýyorsunuz, “haber” adý altýnda operasyon çekiyorsunuz ama bir b..k bildiðiniz yok. Bildiðinizi zannettiðiniz her þey yalan.
Hiç saðcý olmadým.
Ülkücülüðe sýcak bakmadým.
Çok þükür solcu da olmadým,.
Saðcýlýðý, bal peteðinde “Allah” yazýsý bulan “sümük býyýk” aðabeylerinize ve mülaaneci hocalarýnýza soracaksýnýz. En pis ve þerir saðcýlýðý onlar yapýyordu çünkü.
Sýrrý Süreyya Önder’le bir tartýþma yaþadýðýmýz doðrudur ama kimse kimseyi bir çizgiye çekmiþ deðildir.
Terörist cenazeleri konusunda ne söylediðim internet ortamýnda kayýtlýdýr.
Kýt aklýnýzla operasyon çekeceðinize, ilgili videoyu izleyin: Sonunda kim kimden özür dilemiþtir, kim hangi çizgide durmaktadýr, kendi gözlerinizle görün.
Madem “haber” endiþesiyle kalkýþýyorsunuz ve bütün çabanýz insanlarý durumlardan haberdar etmektir... “Pensilvanya’nýn Kürtleri” için de bir dosya yapmayý düþünmez misiniz? Aralarýnda Çok renkli simalar var.
Bazýlarý hem çift kimlikli, hem çift kiþilikli...
Bazýlarý da düpedüz “ajan...”
Düþünmüyorsanýz, düþünün. Epey ses getirecektir.