Daha önce Fantastik Rus Sinemasý seçkisiyle seyirci karþýsýna çýkan Pera Müzesi, bu kez Rus edebiyatýnýn ünlü ismi Anton Çehov’dan yapýlan uyarlamalarý beyazperdeye getiriyor. Þubat sonuna dek sürecek programda,Sovyet sinemasýndan günümüze diðer ülke sinemalarýndan da örnekleri içerecek þekilde toplam sekiz eser seyirciyle buluþuyor. Edebiyat uyarlamasý sinemanýn vazgeçilmez yönlerinden biridir ancak iki farklý dil olan bu sanat dallarýnýn birbirleriyle olan iliþkisinde genelde uyarlamalar edebiyat eserlerinin gerisinde kalýr. Örneðin, ilk akla gelen Yabancý, Karamazof Kardeþler, Kelebek gibi çalýþmalara baktýðýmýzda, uyarlanan filmlerin romanlarýn çok zayýf bir uyarlamasý olduðuna tanýklýk ederiz. Öte yandan, birebire yakýn bir tarzda yapýlan uyarlamalarda ise, Harp ve Sulh’da olduðu gibi çok kitabi ve hantal olma riski karþýmýza çýkar. Sinema dilinin kendine has kývrak ve imge gücü yüksek özellikleriyle, edebiyatýn hayalgücüne dayanan karakterini biraraya getirmek,yetkin bir kompozisyonla olduðu takdirde dengeli bir sentezleme yapýlýyor demektir.
Çehov’un, Rusya’daki toplumsal deðiþimi, özellikle aristokrasiden burjuvaziye ve köylülere çok duyarlý bir gözlem gücüyle genellikle insan iliþkilerinde bir çürüme olaraksergilediði edebiyat eserlerinden yer alan uyarlamalara göz attýðýmýzda, programda kronolojik sýraya göre ilk olarak, Sovyet sinemasý döneminden IosifKheifitis’in 1960 yapýmý Köpekli Kadýn’ý görülüyor. Filmde, geçtiðimiz yüzyýlýn baþýnda Yalta’da evli bir çiftin görünürde yolda gittiði görülen evliliklerin alttan alta nasýl sarsýntýlý bir zeminde olduðu veriliyor.Rus sinemasýnýn büyük yönetmenlerinden AndreyKonçalovski’nin1971 yapýmý Çehov baþyapýtý Vanya Dayý’da, bir malikanede biraraya gelen aile bireylerinin iliþkileri ýþýðýnda ailenin nasýl gitgide bir çöküþe sürüklendiði resmediliyor. Yine Konçalovski’nin kardeþi Nikita Mikhalkov tarafýndan yönetilen 1977 yapýmý Otomatik Piyano için Bitmemiþ Parça ( 1980’lerde Mekanik Piyano …olarak Istanbul Sinema Günleri’nde gösterilmiþti), yine bir malikanede biraraya gelen bir aile ve dostlarýnýn çevresinde, insan iliþkilerinin kýrýlgan doðasýný gündeme getiriyor.1978’de çekilmiþ olan Emil Loteanu imzalý Av Kazasý’nda, taþrada Rus aristokrasisinin hayatýna bir bakýþ çerçevesinde ihtiþamdan dekadansa, tutku ve saplantýnýn yer aldýðý bir suç hikayesi iþleniyor. 1994’te bu kez Rusya dýþýnda bir coðrafyada, Fransýz yönetmen Louis Malle tarafýndan Amerikan yapýmý olarak gerçekleþtirilen 42. Cadde’de Vanya, New York’ta eski püskü bir tiyatroda provalardan gerçek sahnelenmeye geçilen Vanya Dayý oyunu temelinde, tiyatroyla gerçek hayat arasýnda ince çizginin gitgide ortadan kalkmasýný sergiliyor.Kira Muratova’nýn Ukrayna-Rus ortak yapýmý 2002’de çekilen Çehov’un Motifleri’nde, kuþak çatýþmasýnýn yer verildiði bir hikayeden birbirine uymayan bir çiftin nikah törenine ilginç enstantaneler sunuluyor.Rusya’dan AleksandrGornovskiy ve Karen Þahnazarov’un 2009 yapýmý Altýncý Koðuþ’u, bir akýl hastanesinin koðuþ yöneticisinin nasýl gitgide ayný koðuþun hastasý olmasýna evrilmesini, bir yabancýlaþmayla geleceðe dair hayal kýrýklýðýna dönüþmesini görüntülüyor. Nuri Bilge Ceylan’ýn 2014 yapýmý Kýþ Uykusu ise, yazarýn Karým ve Ýyi Ýnsanlar adlý hikayelerinden hareketle, eski bir tiyatro oyuncusunun çevresindeki insanlar ve kendi hayatýyla olan yüzleþmesini dile getiriyor.