Peþine düþülen bir ünlü olmak istemem

Fransýz sinemasýnýn yükselen yýldýzý Pio Marmai’yi aklýnýzýn bir köþesine yazýn. Aþkýn Renkleri’nde Audrey Tautou’nun kaybettiði kocasý rolündeki Marmai, bu hafta Aramýzda Bebek Var’ýn baþrolünde ve þimdi röportajýyla STAR?Pazar’da.

Marmai, daha ilk filmi Ömrünün Geriye Kalanýnýn Ýlk Günü ile Fransýz Akademisi tarafýndan Umut Veren Erkek Oyuncu dalýnda Cesar’a aday gösterildi. Bu filmi de Aramýzda Bebek Var’ýn yönetmeni Remi Bezançon yönetmiþti. Bir yýl sonra D’amour et d’Eau Fraiche ile yeniden adaylýk elde etti. Bu yýl Le Grand Depart adlý filmde Eddy Mitchell ile baþrolü paylaþtý. Önceki hafta Cannes Film Festivali’nin Yönetmenlerin On Beþ Günü bölümünde Paris’in ünlü sinema okulu Femis mezunu Elie Wajeman’ýn yazýp yönettiði Aliyah adlý filmin baþrolünde yine dikkatleri üzerine topladý. Pio Marmai ile ocak ayýnda Paris’te Unifrance Buluþmalarý kapsamýnda Aramýzda Bebek Var’ý ve kariyerini konuþmuþtuk.Marmai’yi yakýndan tanýmak isteyenlere...

Kadýnýn hamileliði ve anneliðe alýþtýðý günler sýrasýnda erkeðin durumu yeterince karmaþýktýr. Bir de bu süreci henüz yaþamamýþken bir filmde canlandýrmanýz gerekti... Rolünüze nasýl adapte oldunuz?

Louise ile çok sýký çalýþtýk bu konuda. Aramýzda bir güven iliþkisi de oluþtu hemen. Genel olarak eðlenceliydi sahnelerimiz, zor sahnelerin bile üstesinden geldik filmin bu eðlenceli yanýyla.

 

Ýlk büyük baþarýnýzý ayný yönetmenin filminde elde ettiðiniz. Sanýrým filme baþlamadan önce ona güveniniz vardý. Arkadaþ mýsýnýz yoksa bir yönetmen ve oyuncu iliþkisiyle sýnýrlý mýsýnýz?

Yeterince yakýn arkadaþýz. Yine de eðer yönetmen ve oyuncu iliþkimiz verimli olmasa benimle çalýþmak istemezdi. Daha ilk günden birbirimize uyum saðlamýþtýk, buna raðmen yine benimle çalýþmak istemesi beni çok duygulandýrdý.

Bu öykü ister istemez bir kliþeyi ele alýyor. Bir kliþeyi oynamak pek kimsenin aþina olmadýðý farklý durumlarý oynamaktan, varolmayan bir kiþiliði icat etmekten daha zor olsa gerek deðil mi?

Film oldukça hassas bir konu olan bir kliþeye el atýyor. Bir kliþeden çok tekil bir durumu anlatýyor. Oldukça talepkar, dikkat isteyen bir durum. Çekimden önce çocuklarla vakit geçirdim, dýþarý çýktýk, arkadaþlarýmýn çocuklarýyla ilgilendim. Doðumlar izledim. Canlandýrdýðým karakter de zaten yeni dünyasýný keþif halinde. Doðuma ilk kez tanýk oluyor, þaþkýnlýk içinde. Önemli olan bir çiftin hayatýný ve geçirdiði deðiþimi anlatmasý...

Anne olmak bir içgüdüdür, baba olmak ise öðrenilir. Film bu konuda sizi düþündürdü mü?

Bir anlamda... Arkadaþlarým baba olduðu zaman da düþündüm. Ama pek deðiþmedim film sayesinde. Bence bu bir olgunlaþma meselesi. Özel bir durum, insanýn hayatýnýn ritmi deðiþiyor baba olunca. Filmde bu görülüyor sanýrým. Daha inanýlýr, güvenilir biri haline geliyor.

Aileniz sanat çevresinden, Babanýz sanat yönetmeni anneniz operada kostümcü. Konservatuvara gittiniz. Bu mesleðin içine doðmuþ gibisiniz. Baþka bir hayat mümkün deðilmiþ gibi mi hissediyorsunuz, her zaman tutkulu muydunuz oyunculuða?

Hep tutkulu deðildim. Ebeveynlerim ben çocukken çok konuþurdu iþlerinden. Bense pek fazla ilgilenmezdim. Pek çok provayý izledim. Sanýrým operada figüranlýk yapmaya baþladýðým zaman heves geldi. Tiyatro oyuncusu olmak istedim. Bana hep kolay bir þeymiþ gibi geldi. Çok haz alýyordum. Özellikle rol arkadaþýmla oynamak hoþuma gidiyor. Bir oyuncu arkadaþýmla oyun paylaþmayý seviyorum. Hangi mesleði seçsem birisiyle birlikte çalýþmaktan zevk alýrdým.

Ýçinizdeki yeteneði ne zaman keþfettiniz?

Öðrenciyken ilk derslerimi aldýðým zaman. Lisedeyken oyunculuk eðitimi almaya baþlamýþtým bile. Sonra da Centre Dramatique National de Saint-Etienne’de öðrenim görürken. Liseden sonra oyunculuk eðitimini sürdürmeye karar verdim. Fiziksel olarak kendimi geliþtirmeme yardýmcý oldu, üç yýl boyunca eðitimime odaklandým.

YENÝ DALGANIN MÝRASINI YÝYORUZ

Fransýz sinemasýnýn genç kuþaðý kendini göstermeye baþladý. Kendinizi bu kuþaða ait görüyor musunuz?

Gerçekten yaratýcý birçok genç yönetmen tanýyorum. Pek fazla aktör ve yapýmcý tanýmýyor. Yönetmenler gayet cesur. Politik bir sinema yapýyorlar. Yýllardýr Yeni Dalga’nýn mirasýný yiyoruz. Hep bu çizgiden yararlanýldý, artýk ilerlemenin zamaný geldi. Büyük bütçeli yapýmlardan söz etmiyorum. Yeni çaðdaþ bir sinema önermenin zamaný geldi. Zaten artýk tekniðin ve araçlarýn demokratikleþtiði bir dönemdeyiz, olanaklarýmýz geniþledi. Dijital kameralar daha düþük bütçeyle film yapýlmasýný ve genç yönetmenlere daha fazla þans tanýnmasýný saðlýyor. Fotoðraf makinesiyle ucuza çekilmiþ filmler yapýlýyor. Tabii aralarýnda çok fenalarý da var ama en azýndan bir hareket baþladý. Ben bu kuþaðýn sözcülüðünü yapacak deðilim ama neredeyse bir düzine film yaptým. Hemen hepsi genç yönetmenlerleydi ve bu projelere katýlmýþ olmaktan gurur duyuyorum.

Popülist sinemadan hoþlanmadýðýnýzý söylediniz ama bilmem kaçýncý Görevimiz Tehlike’de oynamanýz için teklif gelse ne yaparsýnýz?

Görevimiz Tehlike gibi bir film teklifini kabul etmekte sakýnca görmem. Reddedeceðimi söyleyemem. Öncelikle meraktan kabul ederim. Öte yandan bana çalýþmanýn niteliði yönünden haz vereceðini sanmam. Ben büyük bir organizasyondan ziyade derinlemesine bir çalýþmayý tercih ederim. Biçim konusunda radikal deðilim ama hayatýmýn yönü Görevimiz Tehlike’ye doðru deðil.

Kuþaðýnýzýn oyuncularýný fazla tanýmadýðýnýzý söylediniz, Parisli olmadýðýnýz için mi?

Paris’in banliyösünde oturuyorum. Dýþarý çýkmayý pek sevmem. Meslektaþlarýmla genellikle sette karþýlaþýrým. Arkadaþlarým arasýnda plastik sanatçýlar, fotoðrafçýlar, sanatçýlar, yaratýcý insanlar var.

Ýzleyiciyle iliþkiniz nasýl? Sokakta rahat yürüyebiliyor musunuz?

Evet, gayet rahat yürüyorum. Git gide daha fazla tanýyan çýktýðýnýn farkýndayým ama henüz ünlü deðilim. Televizyona çýkmadýðým için. Televizyon filmlerinde oynadým ama bir iki kere gösterilen filmlerde. Umarým insanlarýn deli olduðu oyunculardan biri haline gelmem çünkü bence takip edilen, peþine düþülen þöhretlerden olmak beni dehþete düþürür.

ÖÐRENECEÐÝM DAHA ÇOK ÞEY VAR

Oyuncu olmanýn en çok hangi yanýný seviyorsunuz?

Bu benim mesleðim. Sinema ortamýný da genel olarak oyunculuðun herhangi bir alanýný da ayýrt etmiyorum, show business gibi hedeflerim de yok. Bunu bir iþ olarak görüyor ve hangi alanda olursa olsun çalýþmaktan zevk alýyorum. Yönetmenleri, teknisyenleri tanýmaktan memnunum. Bana teklif edilen zengin senaryolar, onlarýn çaðdaþ vizyonunu, bana hayata güzel bakmayý öðreten zeki insanlarý tanýmayý seviyorum.

Tiyatro ile sinema arasýnda seçim yapmanýz gerekse...

Seçemezdim! Bence ikisi tamamen farklý þeyler. Sinema çok nankördür çünkü sette verdiðimiz oyunla aramýzda birçok filtre var: Kameranýn açýsý, kadraj, montaj, müzik, post prodüksiyon... Ürettiðimiz þeyle ortaya çýkan arasýnda büyük bir fark olur. Tiyatro ise spontane ve direkttir, ikna edici olmak zorundayýz. Tabii sinemada da tiyatroda da bir ekip olarak yaratýcý olmanýn tadýný çýkarabiliriz.

Oynamayý hayal ettiðiniz bir karakter var mý?

Yok ama çalýþmayý hayal ettiðim bir yönetmen var: Roy Andersson. Mükemmel bir yönetmen. Jacques Audiard’ý ve sinemasýný beðeniyorum. Hangi rol olursa olsun Batman’da oynamayý da isterim.

Herhalde Christopher Nolan’ýn Batman’inden söz ediyorsunuz....

Elbette! O bir sembol... Ben popülist sinemadan ve yapmacýklý yönetmenlerden hazzetmem çünkü...

Sinefil misiniz?

Biraz geri kalýyorum film izlemekte...

Roy Andersson ile tanýþtýðýnýzý herkes bilmez...

Doðru, kolay bir yönetmen deðildir. Ben onu hiperteatral buluyorum. Çok cüretkar, daha 80’lerde çok güçlü bir yönetmendi. Politik olarak da yeni yaklaþýmlar getirdi. Müthiþ bir yönetmen.

Tiyatroda yönetmenlik de yapýyorsunuz. Hangi oyunlarý yönettiniz?

Bir tanesi A quoi pense desagneaux? Oynamadým bu piyeste. Ýkincisi de Leschroniques daha çok oyuncular ve dekorla bir enstalasyon gibi bir hicivdi. Ben de yazarlarýn arasýndayým. Valence’ta seneye bir oyun sahneye koyacaðým.

Film yapmayý da düþünüyor musunuz?

Ýlgimi çekmiyor deðil ama çekiniyorum. Bu aralar görüntünün estetizasyonuna taktým, fotografi beni büyülüyor. Ama anlatacak bir öyküm olduðu zaman film yapacaðým. Öðrenmem gereken  çok þey var.