Ortadoðu’da olan bitende hep bir -petrol- açýsý aranýr. Petrolü olan ülkelerin uluslararasý ilgi ve alakaya daha yakýn durduklarý düþünülür. Örneðin Libya’ya -Petrol olduðu için- ortak müdahale edildiði söylenir. Suriye’de ise -petrol olmadýðý için- uluslararasý müdahalenin gelmediði öne sürülüyor.
Suriye’de petrol var. Doðalgaz da var. Üretim miktarlarý bir Libya ya da Irak boyutunda deðil, ama var. Suriye’ye uluslararasý ortak müdahale -petrol olmadýðý için- deðil, ABD baþta Batý ittifakýnýn metal yorgunluðu nedeniyle gelmiyor. Suriye’ye Libya benzeri bir harekat hâlâ kaðýt üzerinde mümkün. Suriye’yi asýl koruyan ise hava savunma sistemleri deðil, Rusya ile Çin. Libya’da sessiz kalan, sonra da sessiz kaldýklarýna piþman olan Rusya ve Çin, Batýya yeni mevzi vermek istemiyor. Rusya’nýn Tartus’taki üssünün de bu kararda etkili olup olmadýðý tartýþýlabilir. Hatta Rusya için Tartus’un hâlâ stratejik olup olmadýðý da kuþkulu. Çin’in de Suriye’de fazla ekonomik çýkarý yok. Ama dünyada ABD giriþimlerine karþý Soðuk Savaþ’ý andýran bir muhalefet var, o da Rusya ve Çin’den geliyor. ABD ise yeni bir savaþta ön cephede olmak istemiyor, Libya gibi arabanýn arka koltuðuna oturup sürücüye konuþarak -arkadan liderlik- peþinde. Obama’nýn kasým seçimi öncesinde yeni macera istememesi de diðer bir gerekçe.
Batý için Suriye, Ýran’ýn bölgede zayýflamasý ve Lübnan’ýn etkiden çýkarýlmasý için önemli. Þimdilik kasým baþkanlýk seçimine dek -birþey olmayacaðý- varsayýlsa da, Ortadoðu’da en hesaba kitaba gelmeyen þey, takvimdir. Suriye takvimini belirleyecek olan kilit bir faktör de Türkiye’nin tercihleridir.
***
Suriye’de hem petrol, hem de doðalgaz var. Þam yönetimi son 3 yýldýr uluslararasý enerji þirketlerine çokça lisans verip petrol üretimini artýrmaya çalýþtý. Bu þirketler, Suriye devlet þirketleriyle ortak üretime baþladýlar. Suriye enerji piyasasýnda yabancý varlýðý, AB’nin geçen yýlki yaptrýmlarýyla sona erdi. Suriye’de Shell, ABD-Maraton, Çin-CNPC, Rusya-Tatneft yanýnda Ýngiltere, Polonya, Hýrvatistan ve Kanada þirketleri dahil en az 10 yabancý þirket gaz ve petrol üretmekteydi.
Suriye’de gerilim yükselene dek günde 375-400 bin varil petrol üretimi vardý. Gaz üretimi yýllýk 7-8 milyar metreküp idi. Petrolde Suriye’nin 400 bin varilini karþýlaþtýrmak için Irak, günde 2.7 milyon varil petrol üretim yapýyor. Libya üretimi 1-1.5 milyon varil arasýnda. Irak’ýn yýllýk gaz üretimi Suriye’den de düþük; 1 milyar metreküp civarýnda. Irak’ta dev rezerv var, ama Irak gaz üretemiyor. Bu arada sanýlanýn aksine, Irak savaþtan sonra -Batýnýn petrol sömürgesi- falan olmadý. Baðdat, ABD ve Batýlý enerji þirketlerine kök söktürüyor...
Ýstikrarýn rezervi var mý?
Suriye’de gaz ve petrol miktarýnýn kýsmen düþük olmasý, rejimin yabancý þirketleri ülkeye almakta geç kalmasýndan. 2-3 yýlda ve aramaya fazla zaman ayrýlmadan, ancak bu kadar çýkarýldý. Tahminler, Suriye’de açýklanandan daha fazla gaz ve petrol olduðu yönünde. Enerji kaynaðý aramalarý hem teknoloji hem sermaye hem de zaman gerektiren iþler olduðundan, Suriye’de bütün potansiyelin kayda geçmediði düþünülüyor. Esad rejimi yýllýk 10 milyar dolarlýk ihracatýn yaklaþýk dörtte birini petrol satarak saðlýyordu.
Suriye’de de rejim deðiþikliðinden sonra petrol ve gaz konusunun daha öncelik alacaðýný varsayabiliriz. Gerçi rejim deðiþikliði sonrasýnda yeterli siyasi istikrar olur mu, o da ayrý mesele. Irak ve Libya’da siyasi kargaþanýn sürmesi ve istikrarsýzlýk yüzünden enerji kaynaklarý tam iþletilemiyor. Ortadoðu’da refahýn kökleþmesi ve Arap Baharý’nýn herkese meyve vermesi için bu ülkelerin enerji kaynaklarýný verimli biçimde iþletmesi gerekiyor. Enerji üretimi için ise siyasi istikrar gerekli. Bölgede petrol var, gaz var, ama istikrar yok. Arazide alev varken de kimse petrole gaza dokunamaz.
twitter.com/selimatalayny