Son bir hafta içinde piyasalardaki “aþýrýya kaçan olumlu” yorumlarý ve “Fitch’in açýklamalarýnýn sadece pozitif taraflarýnýn” haber yapýldýðýný görünce, geçmiþte herkes ayný þekilde “olumsuzken” abartmayýn çaðrýsý yapan biri olarak devreye girme zorunluluðu hissettim...
Sevgili dostlar, Türkiye’ye geçmiþ 10 yýllýk ve gelecek 10 yýllýk GENEL mercek altýnda bakýnca OLUMLU olmasýna hatta Türkiye’ye daha büyük giriþler olacaðýný düþünmeme raðmen, son dönemde oluþan kýsa vadeli “ataklara karþý” dikkatli olmamýz gereðini düþünüyorum. Buna en güzel örnek ÝMKB. 86,000 üstünü test eden endeks çok sert bir satýþla 76,000 altýna geldi ve bütün hareket sadece 20 iþ günü içinde oldu...
Bu yazýyý yazdýðým saatlerde ÝMKB’de hava yine çok olumlu ama özellikle Amerika’daki detaylar ve Irak-Suriye gerginliði “DÝKKAT” sinyali üretiyor...
Bu noktada soralým; ABD’de neler oluyor? Neden temkinli olmak lazým? DOW 14,000 üstünde, nasýl analiz etmek gerekli?
Sevgili dostlar, beni düþündüren kýsmý da tam burasý. DOW 14,000 üstünde ama baþta Warren Buffett, George Soros ve John Paulson olmak üzere BÜYÜK OYUNCULAR portföylerindeki hisseleri hýzla elden çýkarýyorlar... Daha açýk yazayým; BÜYÜK OYUNCULAR þimdiki durumun olumlu görünmesine raðmen yapýlan düzenlemelerin piyasalarý özellikle sermaye piyasalarýný çökerteceðini düþünüyorlar. Dayandýklarý isim de oldukça GÜVENÝLÝR bir ekonomist olan Robert Wiedemer... Wiedemer’a göre hisse senedi piyasalarýnda ciddi bir düzeltme gerçekleþtirilecek... Peki kim bu adam? 2008’de baþlayan çöküþü 2 yýl öncesinden öngören Wiedemer, küçüklü-büyüklü onlarca dönüþü önceden doðru tahmin eden bir isim... Benim güvendiðim ve bir þey söylediðinde dikkatli dinlediðim bir bilim adamý...
Sonuç: Ana trend olumlu olmasýna raðmen zaman zaman oluþan sert kýrýlmalar ABD’deki durumu ciddi incelememiz gereðini doðuruyor. Türkiye yoluna gidiyor, dünya genelinden ayrýþýyor, 10 yýlda 3’e katlanacak gibi söylemlere katýlýyorum fakat sermaye piyasalarý daha kýsa döngülerde dönüyor. Dikkatli, temkinli ve iyimser olmaya devam...
13-14 Mart’ta ‘Bankalara gitmiyoruz’
Türkiye’de Bankacýlýk Sektörünü özellikle “vatandaþýn aleyhine” geliþen sistemi ilk eleþtirenlerden hatta “Türkiye’nin þýmarýk çocuðu bankalar” baþlýðý ile yazý dizisi yapan biri olarak vatandaþýn hak arama eylemini sonuna kadar destekliyorum...
Sevgili dostlar, bu konuya ve çarpýklýklara Baþbakan Erdoðan, Zafer Çaðlayan ve Hayati Yazýcý defalarca deðindiler ve konuyu gündemde tuttular. Bu sayede hiç konuþulmayanlar “konuþulur” oldu, tartýþýlmayanlar “gün yüzüne” çýktý!
Peki bugün durum ne?
Sevgili dostlar, konuyu daha önce bu sayfada defalarca sizlere aktardým... Bence Türkiye’nin “en önemli sorunu”!
Neden mi?
1- Bir ülke düþünün son 60 yýlda bankacýlýk sektörü ile vatandaþ arasýndaki “bütün düzenlemeler” vatandaþýn aleyhine yapýlmýþ! Son 5 yýldýr düzeltilmeye çalýþýyoruz!
2- Bir ülke düþünün “dünyada eþi benzeri olmayan” bir uygulama yapýlýyor. Konut kredisi alýyorsunuz, adýna dünya ile uyumlu þekilde “mortgage” diyorlar ama yaptýklarý dünya yüzeyinde eþi benzeri olmayan detaylar içeriyor... Konuta karþýlýk verilmesi gereken kredi için “bütün mal varlýðýnýz hatta ailenizin bütün varlýklarý” tehdit altýna alýnýyor!
3- Bir ülke düþünün “bankadan gelen öde emrine” itiraz etmeniz için “önce ödemeniz” sonra “Yargý makamýna” gitme hakkýnýz var!
4- Bir ülke düþünün “düþük kredi faizi” diyerek reklam yapýlýyor, iþlem yaptýðýnýzda “peþin komisyon, dosya parasý, kur farký” gibi “abuk subuk” kalemler ile “kredi faizi” inanýlmaz noktalara geliyor...
5- Bir ülke düþünün “aylýk kredi kartý gecikme faizi” ABD ve AB’deki “yýllýk faizden” daha yüksek!
6- Bir ülke düþünün Ticaret Kanunu’nun “bütün detaylar” vatandaþýn “aleyhine” çalýþýyor ve “size gönderilen” ödeme emrine itiraz etmeniz için en az “o ödeme kadar” paranýz olmasý gerekiyor!
7- Bir ülke düþünün bankalarý “katrilyonlarca” kar açýklarken, reel sektör “yok oluyor”!
8- Bir ülke düþünü bankalarý 30 milyar TL’ye yakýn kar ediyor! Bir banka tek baþýna 3 milyar TL’den fazla kar yazýyor! Ayný anda reel sektöre kredi akýþý durma noktasýna geliyor!
9- Bir ülke düþünü bankalarý 10 milyar TL’ye yakýn “masraf” kesiyor ve kestikleri masrafýn kanuni dayanaðý yok!
Sevgili dostlar, soruyorum; dünya üstünde var mý böyle “karlý, ballý” bir ticaret? Risk alma, devletin eliyle zorla tahsilat yap sonra “ben risk aldým, faiz yüksek olmak zorunda” masalý anlat.
Sonuç: Son 60 yýldýr Türkiye’de sektör vatandaþýn aleyhine geliþti, devleþti. Þimdi özellikle Baþbakan Erdoðan’ýn attýðý cesur adýmlar ile yeni düzenlemeler yapýlýyor. Yapýlmalý daha çok adým atýlmalý ve özellikle BÝLÝNÇ tabana yayýlarak herkes sistemin nasýl çalýþtýðýný anlamalý...