PKK aðzýyla konuþan Amerikalýlar 

Güvenli bölge meselesinde takvim iþliyor. Bunu nereden anlýyoruz? ABD, Suriye’ye 600 asker daha gönderdi. Bu askerler 2000 civarýndaki Amerikan askerinin çekilmesini organize edecek. Sayý fazla gelmiþ olabilir. Ancak Ankara’daki güvenlik uzmanlarýna göre deðil. Hatta çekilme için biraz daha askere ihtiyaçlarý var. 

Peki, Cumhurbaþkaný Erdoðan neden son birkaç gündür uyarý tonunu yükseltti? Gaziantep’teki açýklamasýna bakýn. “Diplomatik süreçlerin neticesini bekliyoruz. Oldu oldu, olmadý bir gece ansýzýn oralardayýz” dedi. Bu açýklamanýn bir sebebi var. 

Cumhurbaþkaný Erdoðan Suriye’nin kuzeyine iliþkin meseleleri doðrudan Trump ve Putin ile konuþuyor. Trump’ýn, Erdoðan’la konuþtuktan sonra Suriye’den çekilme kararýný açýkladýðý malum. Bu açýklamanýn ardýndan Washington’un karýþtýðý da ortada. 

Trump’ýn altýnda, daha çok askerlerden oluþan bir ekip ABD’nin Suriye’den çekilmesini engellemeye, olmazsa yavaþlatmaya çalýþýyor. Ya da çekilme tamamlandýktan sonra Suriye’nin kuzeyindeki “yatýrýmlarýný” yani terör örgütü YPG/PKK’yý korumayý hedefliyor. Ýþte bu ekip Washington-Ankara hattýndaki frekansý bozmaya çalýþýyor. 

Ne diyorlar? Cumhurbaþkaný Erdoðan ile ABD Baþkaný Trump’ýn anlaþtýðýnýn aksine “güvenli bölge deðil, tampon bölge olsun” diyorlar. Güya bu tampon bölgede YPG/PKK’lý teröristler Türk sýnýrýndan uzakta duracak, sýnýrla teröristler arasýnda örgütle baðlantýlý olmayan, SDG içindeki Araplar bulunacak, böylece Türkiye’nin güvenliði saðlanmýþ olacak. Buna karþýlýk da Türkiye Suriye’nin kuzeyine girmeyecek. 

Bunu Washington’daki bazý Amerikalýlar dile getiriyor ancak talebin sahibi o Amerikalýlar mý yoksa terör örgütü mü belli deðil. Çünkü gelen bilgilere göre Trump’ýn çekilme kararýndan caymayacaðýný gören terör örgütü, Amerikalýlara tampon bölgeyi kabul ettiðini iletti. Ancak üçüncü bir tarafýn da tampon bölge içinde olmasýný ve Türkiye’ye karþý kendilerini korumasýný istiyorlar. 

Türkiye için bu giriþimlerin hiçbirisinin anlamý yok. Ankara, Cumhurbaþkaný Erdoðan ile Trump’ýn telefon görüþmesinde hangi konuda uzlaþýldýysa o noktada duruyor. Çerçeve basit: Terör örgütü YPG/PKK Suriye’de de Türkiye’de de Irak’ta da Türkiye için öncelikli tehdit. Bunun isim deðiþtirmesi, elindeki silahla güneye çekilmesi, baþka yapýlar içinde varlýðýný sürdürmesi bir anlam ifade etmiyor. Terör varlýðýnýn, sivil ya da eli silahlý bir þekilde devam etmesinin ne anlama geldiðini Duhok’taki Türk üssüne yapýlan saldýrýda gördük. 

Peki, ne olacak? ABD çekilme sürecini baþlattý ve bu sürecin geriye dönmesi beklenmiyor. ABD çekildikten sonra terör örgütü PKK ile Türkiye arasýnda hiçbir bariyer kalmayacak. Bu noktada elbette Rusya ile iþbirliði önemli. Putin’in Adana mutabakatýný gündeme getirmesi, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn da mutabakatla ilgili “Türkiye’nin bölgedeki aðýrlýðýný hissettirebileceði önemli bir anlaþma” demesi boþuna deðil. Neden? Çünkü ABD askerinin kanunsuz bir þekilde Suriye topraklarýnda bulunduðunu vurgulayan Putin, Türkiye’nin Adana anlaþmasýyla buna hakký olduðunun altýný çiziyor. Ankara, Adana mutabakatýnýn yeniden gündeme gelmesine pozitif bakýyor. Bunu “güvenli bölge deðil tampon bölge olsun” taleplerine karþý bir hamle olarak görmek mümkün.