Evet, kaçýrýlan milletvekili dün akþam saatlerinde serbest býrakýldý, ama yine de bu kýsa süreli ‘alkoyma’ olayýnýn üzerinde durmakta ve özellikle “Neden?” sorusuna cevap aramakta çok yönlü yararlar var.
Kendi tespitimi hemen yazayým: Sadece iki-üç günlüðüne de olsa, Aygün’ü kaçýranlar CHP’yi sýnadý...
PKK gibi terör örgütleri adam kaçýrmayý eylem çeþidi olarak seçtiklerinde istedikleri kiþiyi kaçýrabilirler. Bunun ‘örgüt propagandasý’na yarayacak bir tarafý yok. PKK’nýn bir süredir bu eylemi benimsediði ve 100’den fazla kiþiyi kaçýrdýðý biliniyor. Kaçýrdýklarý arasýnda her meslekten insan var. Geçenlerde serbest býraktýklarý bir Ak Partili yerel siyasetçiye BDP rozeti takýldýðýný bütün Türkiye izledi.
Ne kadar tedbir alýnýrsa alýnsýn, tatil vesilesiyle hemen hepsi seçim bölgelerinde bulunan milletvekillerinden istediðini kaçýrabilirdi PKK... CHP milletvekili Hüseyin Aygün’ü kaçýrdý...
Hüseyin Aygün’ün özellikleri biliniyor: Alevi kimliði ve Dersimliliði ön planda gelen bir hukukçu ve siyaset adamý... Baþka milletvekillerinden farklý olarak kendine özel bir gündemi ve o gündeme yarayacaðýný düþündüðü yolda eylemleri bulunuyor... Ýddialý olduðu Tunceli’den BDP’yi bir milletvekilinden mahrum edebilmiþ ve bunu PKK-karþýtý söylemle saðlamýþ biri...
Önemli özellikler bunlar kuþkusuz; ancak Hüseyin Aygün’ün CHP milletvekili olmasý, PKK açýsýndan, çok daha baskýn bir özellik...
Sebebi basit: Kendisini konuþlandýrdýðý yerden hayli uzaða düþtü son zamanlarda PKK; ‘þiddet’ neredeyse tek deðeri haline dönüþtü. Terörden baþka bir yöntem bilmediði ve terörden asla vazgeçmeyeceði görüntüsünü verdiði için hem Türkiye içinde hem de dýþýnda kendini savunmakta zorlanýyor. Özellikle de Suriye ile Türkiye arasýndaki iliþkiler kötüleþtikten sonra...
Yine de ‘kimya bozucu’ bir etkisi var PKK’nýn... ‘Kürt sorunu’nun çözümünde atýlan doðru adýmlar konusunda iktidarý “Acaba yanlýþ mý yapýyorum?” kuþkusuna düþürüyor eylemlerini yoðunlaþtýrdýkça... Bundan dolayý, yeniden güvenlik politikalarýna dönme zihin eksersizleri yapýlmaya baþladý.
PKK’nýn kendini çok rahat hissettiði ve özlemini duyduðu eskinin politik ortamýna yani...
CHP’nin önemi de burada.
Eski dönemin güvenlik öncelikli politikalarý CHP’nin yardýmýyla sürdürülebiliyordu; Ak Parti ‘çözümden yana’ çizgisini izlerken bu yüzden kendisini yalnýz hissediyordu. BDP bir yöne çekiyordu, CHP ile MHP bir baþka yöne; iktidar da çözüm arayýþýnda zorlanýyordu.
Kemal Kýlýçdaroðlu’nun son ‘Kürt sorununa çözüm’ giriþimi MHP’nin itirazýyla týkansa bile, ‘Yeni CHP’yi çözümden yana olmakta Ak Parti’ye yaklaþtýrdý. Dengeler ‘terörden baþka bir yöntem bilmeyen’ PKK’nýn hiç istemediði yöne doðru deðiþti, deðiþiyor...
Tabii iþin dün burada deðerlendirdiðim Suriye boyutu da var. Suriye’ye askeri müdahaleye karþý çýkýyor CHP ve bu da Türkiye’yi Suriye bataðýna çekmek isteyenleri rahatsýz ediyor.
Sonuç þu: Milletvekili kaçýrmakla, PKK, bir yandan iktidar partisini köþeye sýkýþtýrýrken, bu amaçla Hüseyin Aygün’ü seçmekle CHP’yi tavýr deðiþikliðine zorlayacaðýný umduðu bir teste tâbi tuttu.
Umarým, terör örgütü bu olayýn ülkeyi nasýl kenetlediðini fark etmiþtir.