Anlaþýlan, PKK için sonun baþlangýcýna iþaret eden günlerden geçiyoruz.
Kendi çýkarlarýnýn deðil, baþkalarýnýn çýkarlarý için yürütülen mücadelenin gelip dayandýðý sonuç bu oldu:
PKK/PYD ile Baas’ýn Ýttifaký!
Buna ittifak demek ne kadar doðru o bile tartýþýlýr.
Ýttifaklar karþýlýklý çýkarlarýn korunduðu ve ‘kazan-kazan’ ilkesinin hayata geçtiði süreçler demektir.
Esat ve PKK/PYD Ýttifakýnda, kazanan sadece Esat ve Baas rejimidir. PKK/PYD Esat’ýn gücüne güç katmak için kullanýlan bir enstrümandan ibarettir.
Özgür Suriye Ordusuna ve diðer rejim muhalifleri güçlere karþý savaþta, gücünü kaybetmiþ Baasçýlarýn ordusuna kan verecek PYD, bu ordunun yeni savaþçý birimlerini oluþturacak, böylece Suriye’deki haklý Kürt mücadelesi bastýrýlmýþ olacak ve Baasçýlýðýn þiddet ve terör siyaseti bir Kürt partisinin eliyle yeniden inþa edilecek.
Durum Aliza Markus’un PKK’yý anlatan kitabýnda geçen bir anekdotu hatýrlatýyor.
Öcalan,yakalandýktan sonra, duruþmalarda öyle ifadeler kullanmýþtý ki, Marcus’un anlattýðýna göre, PKK’nýn ilk kurucularý, bu mahkeme savunmalarýný dinlediklerinde sigaralarýný tersten yakmýþlardý.
PYD için savaþan binlerce Kürt genci, bunca mücadelenin, gelip eli kanlý bir diktatörün ordusuna katýlmakla sonuçlanacaðýný duyduklarýnda acaba ne düþündüler, insan merak ediyor doðrusu!
PYD’lilere vaat edilen özgürlük, dünyanýn en zalim ordularýndan birine katýlmak özgürlüðü müydü?..
Putin bilindiði gibi, PYD’nin Suriye ordusuna katýlmasýný talep etti, PYD liderleri Esat’tan sonra Moskova’ya gittiler ve Rus yetkililerle görüþtüler.
Ayný PYD liderleri zaman zaman yabancý medyaya yaptýklarý açýklamalarda Esat’ýn ordusuna katýlmak istediklerini söylüyorlardý.
Ve nihayet... PYD, siyasi olarak Esat’ýn yanýnda duruyordu, en azýndan Kürtler arasýnda, Esat rejiminin sigortasý olup çýkmýþtý.
Þimdi bu sigorta Rusya’nýn planlamasýyla, askeri alana taþýnmýþ olacak.
Yazýn bir köþeye... PYD’yi Esat’a monte edenler, Türkiye’de de bu seçimde yetiþmez artýk, ama gelecek seçimde HDP’yi CHP’ye montajlayacaklar...
Tarih, HDP’ye, geçmiþine karþýlýk, PKK’nýn silahlarý býrakmasý koþuluyla, bir gelecek sunuyordu aslýnda. Ama ne PKK ne HDP bu geleceði istedi. PKK/HDP, Ulusal ve Uluslar arasý müttefiklerinin isteðine uydu, AK Parti’yi ve Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý hedefe alan bir politika izledi. Lideri Öcalan’ý devre dýþý býraktý. Çözüm sürecini terk etti, çünkü Esat ve Ýranlýlar, Batýyla beraber PKK’dan bunu istiyorlardý... PKK bunun için zaten, halktan hiç destek görmeyen, ‘hendek siyaseti’ , ‘devrimci halk savaþý’, özerklik gibi maceralarýn peþine düþtü. Amaç, ona inananlarý çözüm sürecinin, dolayýsýyla demokratik zeminin dýþýna çekip, her birini hendeklerde nöbet tutan insanlar haline getirmekti. Baþarýlý olundu mu peki? Hayýr. PKK/HDP’yi olumlayan halk bu defa sýrtýný döndü.
PKK’nýn silahlý gücü önemli oranda zayýfladý. Türkiye’yi cehenneme çeviririz tehditleri, güvenlik tedbirleri sonucu ve þehitlerin hiç unutulmayacak fedakarlýklarýyla boþa çýkarýldý.
Suriye Kürtleri PYD/Esat iþbirliðine hiçbir zaman evet demeyecektir. Uygun koþullar oluþtuðunda, bu ittifaka Kürtler karþý çýkacak ve mücadele edeceklerdir.
Týpký Türkiye yurttaþý Kürtler’in uzun vadede, Kemalist/Kürt Ýttifakýna evet demeyecekleri ve mücadele edecekleri gibi.
PKK/PYD, Türkiye’de Kemalistlere, Suriye’de Baasçýlara eklemlenir ve bir çeþit siyasi tasfiye yaþamayý kabul ederken, elde var, AK Parti / Kürt ittifaký..
Çözümün anahtarý, Hasan Bülent Kahraman’ýn da geçenlerde bir yazýsýnda ifade ettiði gibi bu ittifaktadýr.
Baþka Türkiye ve baþka bir vatan olmadýðýný düþünen Kürtler’in bu ittifaka, Türklerle beraber dört elle sarýlmasýndan baþka çare yok...