7 Haziran’dan sonra baþlayan terör çemberi iki þeyi net bir þekilde ortaya koydu. Birincisi devletin PKK ile mücadelede sonuç alýcý tavrýyla ilgili.
PKK’nýn Suriye’de edindiði þehir savaþý tecrübesini Türkiye’ye taþýmasýna ve güvenlik birimlerinin bu tip bir terörle mücadele konseptinde tecrübe sahibi olmamasýna raðmen oldukça baþarýlý bir performans sergilendi.
Evet çok sayýda þehit verildi, zaman zaman sivil kayýplar da söz konusu oldu ama sivilleri canlý kalkan yapan, yaþam alanlarýný savaþ alanýna çeviren PKK tam da buna göre yapmýþtý hesabýný. Devletin panikleyeceðini, eski refleksle müdahale edeceðini ve sivil katliamý yapacaðýný, böylece Kürtler arasýnda duygusal bir kopuþ meydana geleceðini düþünerek baþlattýlar bu savaþý.
Bölgeden gelen haberler Kandil’in savaþý baþlatmasýna zemin oluþturan raporun HDP tarafýndan hazýrlandýðý yönünde. Bugün ortaya çýkan sonuç, HDP’nin hem devletin gücünü ve kararlýlýðýný hem de Kürt halkýnýn hendek savaþýna destek vermeyeceðini öngöremediðini gösteriyor.
HDP çuvalladý, kandil küplere biniyor.
Devletin adeta iðne ile kuyu kazarcasýna, patlayýcýlar ve hendeklerle savaþ cephesine dönüþtürülmeye çalýþýlan mahallelerden sivilleri uzaklaþtýrarak yürüttüðü mücadele sonuç vermeye baþladýkça PKK ve sahadaki siyasi aparatlarý daha da telaþa kapýldý.
Göstermelik de olsa kullandýklarý siyaset dilini terk ettiler bu süreçte. Terörü meþrulaþtýrmak ve bir halk direniþi gibi göstermek için olmadýk hallere girdiler. Þimdilerde ise Türkiyelileþme yalanýyla kandýrdýklarý beyaz Türk ve marjinal solcu arkadaþlarýndan ellerinde kalanlarla ve hala bir kaçý gidip gelen Avrupalý yandaþlarýyla avunuyorlar.
***
Bu çatýþma döneminin ortaya çýkardýðý ikinci þey ise Kürt halkýnýn terör ve Kürt sorunu konusunda zihninin son derece berrak olduðudur.
Kürtlerin gördüðü gerçeði HDP ve PKK’nýn görememiþ olmasý ise her iki aktörün birlikte mahvýna yol açacaktýr.
PKK, Esed’le iþbirliði içinde kendine Suriye’nin kuzeyinde kanton bölge oluþtururum, buna itiraz eden Kürtleri susturur sonra da Suriye’nin kuzeyinden PKK’ya lojistik saðlayarak Türkiye’yi karýþtýrýrým, Suriye’deki görüntülerin bezerlerini Türkiye’de yaratýrým, BM’yi, NATO’yu göreve çaðýrýrým, biraz Rusya, biraz Ýran, biraz Esed, biraz ABD ile oynaþýr, Kürt halkýnýn onurunu bölgede ne kadar namert varsa hepsine peþkeþ çekerim ve Rojava’dan Sur’a yürürüm diye düþündü.
Kürt halkýnýn, PKK’ya çare olsun diye HDP’ye verdiði desteði PKK’ya asker yazýldý bunlar diye yorumlayacak kadar Kürtlere yabancýlaþmýþ olanlarýn düþtüðü durum, Kürtleri hain ilan etmek ve evlerinizi terk ederseniz bir daha geri dönemezsiniz demek oldu.
7-8 Ekim’in mimarý, 52 kiþinin katlinin müsebbibi Selahattin Demirtaþ’ýn ve PKK’nýn aparatlarýnýn günlerdir süren Sur’a yürüme çaðrýsý, Kürt halkýnýn saðduyusuna ve Diyarbakýr’ýn kadim Sur’larýna toslamýþtýr.
KCK’nýn, PKK’nýn, HDP’nin, DTK’nýn, DBP’nin, YDG-H’nin Kürtlere söyleyecek bir sözü kalmamýþtýr.
Kürtlere Türkiye’yi çok gören bir akýl ancak taþeronluk yapabilir.
Kürtler Türkiye’nin sahibidir.
Özerklik, öz yönetim gibi ayrý devlet olmanýn Kandilcesi ile Kürtleri kandýrabileceðini zannedenler yanýlýyor.
Bu oyunun Kürtlere vatan deðil PKK’ya egemenlik alaný kurmak için oynandýðýný herkesten daha iyi Kürtler biliyor.