CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün’ün PKK terör örgütü tarafýndan kaçýrýlmasý çok talihsiz ve üzücü bir hadisedir. Terör örgütünün sivillerin hak ve özgürlüklerini kýsýtlamasý, onlarýn yaþam hakkýna kastetmesi ne kadar vahim ise, milletin temsilcisi konumundaki bir þahsa yönelik bu eylemi de o kadar vahim ve alçakçadýr.
PKK’nýn bu eylemi birkaç açýdan deðerlendirilebilir.
***
Birincisi, örgüt terör eylemlerini týrmandýrarak devleti istediði noktaya çekmeye ve bu tür kaçýrma eylemleriyle adeta devlete þantaj yaparak amacýna ulaþmaya çalýþmaktadýr. Kaçýrýlan þahýslar meselesini sýklýkla gündeme getiren BDP’nin insani duyarlýlýðýn ötesinde örgütün bu þantaj yönteminin karþýlýk bulmasýný saðlamaya çalýþtýðýný da görüyoruz. PKK’nýn kaçýrma eylemlerini sorgulayamayan bu anlayýþ, devleti örgüt karþýsýnda tavizkar davranmaya zorluyor. Sýklýkla PKK’nýn ve Öcalan’ýn muhatap alýnmasý gerektiðini vurgulayan BDP, bu tür kaçýrma eylemleri üzerinden ‘muhataplýk oluþturma’ gayretlerine çanak tutuyor.
Ýkincisi, bölücü terör örgütü, bölgede kendince bir otorite kurmaya, alternatif bir yönetim tesis etmeye uðraþýyor. Yargýlama, gözaltýna alma, vergi toplama gibi kamu fonksiyonlarýnýn muadillerini üreterek kendisi adam kaçýrýyor, sorgulama yapýyor, haraç topluyor. Aslýnda Öcalan’ýn geçmiþ dönemlerdeki açýklamalarýnda da, Kandil’den gelen çaðrýlarda da bu tür mesajlara rastlýyorduk. PKK sitesindeki ‘gözaltýna alýndý, sorgulandý, yargýlandý’ þeklindeki ifadeler, otorite oluþturma çabasýný yansýtýyor. Ýþte tam da bu noktada söylememiz gereken husus, gerçekleþtirilen KCK operasyonlarýnýn paralel devlet yapýlanmasýný çökertmekte ne kadar önem taþýdýðýdýr.
Üçüncüsü, PKK, bölgede BDP’ye yol açmaya, siyasi alan kazandýrmaya çalýþýyor. Bölgenin genelinde AK Parti’ye, Tunceli’de ise CHP’ye yönelen saldýrýlar, açýkça BDP karþýsýndaki partileri sindirme, yýldýrma, tasfiye etme çabasýný ortaya koyuyor. Terör örgütünün son dönemlerdeki açýklamalarýnda BDP’nin Gaziantep, Þanlýurfa ve Tunceli gibi þehirlerde etkisiz kalmasýndan veya Bingöl ve Muþ gibi þehirlerde istedikleri ivmeyi yakalayamamasýndan duyulan rahatsýzlýk hissediliyor. Kýlýçdaroðlu’nun CHP’nin baþýna geçmesinin ardýndan Tunceli’deki CHP oylarý artmýþ ve BDP’nin alaný daralmýþtýr. Özellikle Kürt kökenli Alevilerin siyasi eðilimlerindeki deðiþim, PKK’yý rahatsýz etmektedir. Ýlçeleri gezen ve vatandaþla bir araya gelen Aygün’ün PKK tarafýndan kaçýrýlmasýnýn ardýnda muhtemelen örgütün bölgede etkinlik kazanma çabasý yatmaktadýr diye düþünüyorum.
***
PKK’ya müzahir bir sitede dün, AK Parti’ye yakýn olduðu için kaçýrýlan bir köy muhtarýnýn serbest kaldýktan sonra BDP’ye geçtiði duyuruluyordu. Rakiplerini silah zoruyla devre dýþý býrakmaya çalýþan bu anlayýþýn öncelikle BDP tarafýndan lanetlenmesi gerekir. BDP çýkýp cesurca, ‘benim sizin terör ve tehditle aldýðýnýz oya ihtiyacým yok’ diyebilmelidir. Ancak BDP tam aksine, PKK’nýn baský ve terörle açtýðý yolda ilerlemekten medet uman bir yaklaþým sergiliyor.
Siyasi deðerlendirme olarak iki küçük hususa da deðinmek istiyorum. Birincisi, CHP’nin olayýn olduðu gece verdiði mesajlarýn kaçýrýlan milletvekilinin kurtarýlmasýna yoðunlaþmak yerine, Baþbakan Erdoðan’ýn aramamasýna yoðunlaþmasý hiç de þýk olmayan bir siyasi fayda görüntüsü oluþturmuþtur.
Ýkincisi, AK Parti teþkilatlarý bölgede sürekli baský ve þiddete maruz kalmakta, parti yöneticileri kaçýrýlmakta ve hatta öldürülmektedir. Þýrnak Ýl Baþkan Yardýmcýsý Ali Kýlýnç PKK tarafýndan öldürülmüþtür. Gürpýnar Ýlçe Baþkaný halen örgütün elindedir. Diðer siyasi partilerin bu konuda gereken duyarlýlýðý göstermemesi de üzüntü vericidir.
Hüseyin Aygün konusu, bir partinin meselesi deðil, hepimizin meselesidir ve PKK da bir bütün olarak siyaset kurumunu ve demokratik yöntemi hedef almaktadýr. Teröre karþý ortak mücadele nosyonu bu yüzden büyük önem taþýmaktadýr.
