PKK, ölüm korkusuyla AK Parti’yi sindiremez

Kýrsalda güvenlik güçleriyle çatýþma halinde olan terör örgütü PKK þehir merkezlerinde iki grubu öncelikli tehdit olarak görüyor. Birincisi polis, ikincisi AK Parti teþkilatlarý... Ýktidarýn güvenlik politikalarýna duyduklarý alerjiyi bu iki camiaya yönelik düþmanlýk þeklinde ortaya koyuyorlar. Bölge insanýný kazanmaya yönelik sosyal politika uygulayan her kurum aslýnda hedef tahtasýna oturtulmuþ durumda. Milli Eðitim’den Diyanet’e, Sosyal Yardýmlaþma Vakfýndan Emniyet teþkilatýna kadar halka yönelik sosyal proje geliþtiren bütün kurumlar hasým gözüyle deðerlendiriliyor. Özellikle AK Parti teþkilatlarý ve maneviyat aðýrlýklý çalýþmalar yürüten cemaatler, PKK’nýn zemin kazanmasýna karþý öncelikli engel olarak deðerlendiriliyor. Doðu ve Güneydoðu’da uzun zamandýr silah baskýsýyla otorite tesis etmeye çalýþan PKK ve siyasi uzantýlarý, AK Parti’nin hala bölgede birinci parti olmasýndan, en güçlü alternatif olarak varlýk göstermesinden son derece rahatsýzlar. Bölgede PKK’nýn karþýsýnda durabilen tek siyasi güç AK Parti... KCK yapýlanmasý ise özellikle Gülen cemaatinin okul ve okuma merkezlerini kendi kurmak istediði tahakküm sistemi açýsýndan büyük bir sorun olarak algýlýyor.

PKK son dönemde öncelikli tehdit olarak belirlediði bu kesimlere yönelik insanlýkdýþý saldýrýlar ve eylemler ortaya koyuyor. Cemaat okullarýna, yurt ve dershanelerine yönelik saldýrýlar, polis okullarýna ve servislerine yönelik eylemler ve AK Parti mensuplarýna karþý kanlý kaçýrma ve öldürme giriþimleri...

En son Þýrnak AK Parti Ýl Baþkan yardýmcýsý uðradýðý silahlý saldýrýda öldürüldü, Kulp Ýlçe Baþkaný ise teröristler tarafýndan kaçýrýldý. Seçim dönemlerinde görülen sindirme saldýrýlarý yerini doðrudan imha ederek boyun eðdirme eylemlerine býraktý. Parti yöneticilerini akrabalarýný kaçýrarak istifaya zorlayan PKK, son günlerde doðrudan katliamlar gerçekleþtirmeye, tüm teþkilatlara gözdaðý vermeye çalýþýyor.

AK Parti’ye yönelik terörist saldýrýlar karþýsýnda ise baþta siyasi partiler olmak üzere toplumun büyük kesimi gereken duyarlýlýðý göstermiyor. Baþbakan Erdoðan, Pakistan’a giderken yaptýðý açýklamada bu tür sindirme giriþimlerine boyun eðmeyeceklerini, bölgedeki hizmetlerine ayný kararlýlýkla devam edeceklerini ifade etti.

***

PKK’nýn kanlý saldýrýlarý, korkutma ve þantajlarýyla kendisine alan açýldýðýný düþünen BDP ise bu durumdan rahatsýz olmak bir yana siyasi cinayetleri normal karþýlayan insafsýz bir tutum içine giriyor. PKK’ya yakýn olan çevreler için öldürmek, kaçýrmak, korkutmak, tehdit etmek sýradan bir durum, hatta kendi siyasi hesaplarý için bir gereklilik...

BDP Grup Baþkanvekili Pervin Buldan’ýn bu konudaki yorumu gerçekten insanýn kanýný donduruyor. Buldan, “Bu tür þeyler savaþ süreçlerinde olabiliyor” diyor. Eðer ortada bir savaþ varsa acaba Buldan hangi tarafta duruyor? PKK’yý bir terör örgütü olarak adlandýrýp adlandýrmamak ayrý bir problemdir, ama PKK’nýn katliamlarýný onaylamak ve normal görmek büyük bir vicdansýzlýktýr, cinayete ortak olmaktýr. BDP’nin bu siyaset tarzý hiçbir demokratik ülkede kabul göremez... Rakibini ‘düþman’ olarak görmek, onun yok edilmesinden medet ummak, býrakýn demokratlýkla baðdaþmayý, insanlýkla bile baðdaþmaz. Biz de BDP’nin siyasi projelerini eleþtiriyoruz, ama onlarýn varlýðýný ve haklarýný korumayý demokratik namusun bir gereði olarak görüyoruz. En aykýrý, en ütopik görüþlerin bile özgürce savunulmasý gerektiðini söylüyor, sadece silahý ve terörü kutsayan yaklaþýmlarý reddeden bir tepkisellik ortaya koyuyoruz. BDP’li yöneticiler, AK Partililerin kaçýrýlmasý veya öldürülmesine duyarlýlýk göstermeseler bile hiç deðilse, bu cinayetleri mazur görmemelidirler. Bu kadar gözüdönmüþlük, bu kadar terör ve þiddet sevdasý bir siyasetçiye deðil olsa olsa öldürmeyi meslek edinen bir teröriste yakýþabilir.

Buldan, daðdaki örgüt mensuplarýný indirmenin yolunun ise ‘siyasi uzantýlarla müzakere olmamasý gerektiðini’ söylüyor. Hem terör örgütünün siyasi uzantýsý olduklarýný kabul ediyor, hem de ‘siyasetle müzakere’ söylemini boþa çýkararak terör örgütünü muhatap haline getirmeye çalýþýyor. BDP grubuyla birlikte hareket eden ve zaman zaman demokratik söylemler ortaya koyan bazý milletvekillerinin bu siyasi cinayetler karþýsýnda duyarsýz kalmalarý da hazindir. Ama asýl vahim olan her gün AK Parti’ye zehir zemberek açýklamalarla yüklenmeyi görev bilen diðer partilerin PKK’nýn bu eylemlerine karþý sus pus kesilmesidir. Özellikle BDP’nin aþýrýlýklarýna müsamahakar olup AK Parti’yi yerden yere vuranMHP yönetiminin PKK kaynaklý bu tür eylemlere sessiz kalmasý çok manidardýr.

Kafasý kopmuþ canavar gibi þuursuzca saða sola saldýran PKK’nýn AK Parti’ye yönelik bu tür kanlý eylemlerde bulunmasý, AK Parti’nin þevkini ve azmini kýramayacak, aksine PKK’yý ve ona alkýþ tutan BDP’yi dönüp vuracaktýr.

Bugün için AK Parti hedef olarak görülebilir, ancak asýl hedef demokratik siyasettir. Yeni strateji, PKK’nýn sadece daha hýzlý tükenmesine ve bölgede daha fazla nefret uyandýrmasýna sebep olacaktýr. Kesin olan bir husus var ki, korku üzerinden siyaseti dizayn etmek hiçbir zaman mümkün deðildir.