Ýyi bir strateji, bir sonraki adýmlarý da öngörür ve ona göre önlemler alýr. Türkiye PKK gibi büyük ve kök salmýþ bir sorunla uðraþýrken bu ilkenin gereklerini de yerine getirmek zorunda. Bu baðlamda sýnýrýn dýþýna çekilmeye zorlanan PKK nereye gidecek sorusu kritik bir önem kazanýyor.
Ýstihbarat birimleri ve bazý siyasiler “bir süreliðine de olsa nereye giderlerse gitsinler, yeter ki çatýþmasýz bir dönem kazanalým, bu sayede demokrasi PKK’nýn istismar ettiði kitlelerde zemin kazansýn”diye düþünüyor. Öte yandan karþýt görüþte olanlara göre PKK’nýn baþka bir ortamda güçlenerek Türkiye’nin karþýsýna daha tehlikeli bir þekilde çýkmasý ihtimali beliriyor.
PKK Suriye’de
Bu baðlamda Suriye’deki geliþmelerin özel bir önemi var. Aslýnda bizler bu tartýþmalarý yaparken örgüt Suriye’ye kýsmen yerleþti bile. 5 bin civarýnda tahmin edilen silahlý militanlarýn binden fazlasý son bir yýl içerisinde PYD görünümü altýnda Suriye’nin kuzeyine geçti. Eðer Ýmralý Süreci sonunda silahlý militanlarýn Türkiye’yi terk etmesi üzerine bir anlaþmaya varýlýr ise bu PKK’lýlarýn büyük bir kýsmýnýn Irak’a deðil, Suriye’ye dönecekleri tahmin ediliyor. Ýlk etapta PKK’nýn Suriye’nin kuzeyindeki militan sayýsýný 2 binin üzerine çýkaracaðý hesaplanýyor.
PKK için Kuzey Suriye’de çok uygun bir zemin var, çünkü Suriye Kürtlerinin büyük çoðunluðu Türkiye’den göçen kiþilerden oluþuyor. Diðerleri de genelde Türkiye Kürtleri ile ayný aþiretlerden geliyor. Dolayýsýyla konuþulan dil, akrabalýklar ve ortak kültür Irak Kürtleri ile kýyaslandýðýnda PKK’ya daha çok yarýyor. Bu da PKK’nýn Suriye Kürtçülerini hýzla PKK’lýlaþtýrabilmesi ihtimalini ortaya çýkarýyor. Bu þartlar altýnda Kandil’in hesabý, týpký Barzani-Talabani ikilisinin Irak’ta yaptýðý gibi özerk bir Suriye Kürdistaný’ný Türkiye’nin güney sýnýrýnda inþa edebilmek.
Baþka bir deyiþle PKK Türkiye’de harcadýðý enerjiyi bir süreliðine Suriye’ye kaydýrarak, ileride Türkiye’ye yeniden dönmek üzere taktik bir tercihte bulunabilir. Elbette tüm bu söylediklerimiz bölgesel deðiþikliklerle iç içe geçmiþ durumda. Suriye, Irak ve Ýran’ýn PKK’ya yaklaþýmý, Batý ve Ýsrail’in bu denklemde nerede duracaklarý örgütün planlarýný olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilir. Ýran, Irak ve Suriye þimdilik PKK’nýn kuzey Suriye’de güçlü bir oluþum haline dönüþmesini istiyor ve fiilen de destekliyor. Ýsrail de bu geliþmeden þu ana kadar rahatsýz görünmüyor. ABD ve Avrupa için ise PKK’nýn Suriye’deki varlýðý henüz rahatsýz edici bir boyutta deðil.
Barzani’nin zor seçimi
Bu denklemde en çok merak edilen þüphesiz Barzani’nin tutumu olacaktýr. Ancak Barzani þu ana kadar PKK ile karþý karþýya gelmemeyi tercih etti. Barzani Kürdü Kürde kýrdýran adam olmak istemediði gibi bazen içindeki pan-Kürdist arzularý da yenemiyor. Bunun doðal bir sonucu olarak Barzani PYD’ye silahlý eðitim ve silah yardýmýnda da bulundu. Barzani’nin derdi tüm Kürtlerin hamisi olabilmek. Ancak Irak’ta kendisine tehdit oluþturan aktörler ile Suriye’de PYD’yi ve PKK’yý destekleyen aktörlerin ayný oluþu iþi daha bir çýkmaza sürüklüyor.
Özetle, Ýmralý ile yakalanan diyalog Türkiye için sevindiricidir. Umarýz bu süreç terörü bitirmede yardýmcý olur. Ancak Ortadoðu’daki geliþmeler Kürt sorununun sadece Ýmralý ile çözülemeyeceðini açýkça ortaya koyuyor. PKK da bu geliþmelere güveniyor. Görüldüðü kadarýyla Kandil, Abdullah Öcalan’ý aþan bir takým hedefler peþinde. Hatta satýr aralarýndan okunabildiði kadarýyla Öcalan’ýn önderliðini de bir þeylerle ikame etmenin yollarýný arýyorlar.