Ne tuhaf. Suriye’deki geliþmeler üzerinden kendi içimizdeki sorunlarý yeniden ve daha sahici biçimde ele almak zorunda kalýyoruz. Bir yanda ‘Suriye’nin kuzeyinde Kürt devleti kuruluyor’ diye ortalýðý ayaða kaldýranlar. Diðer yandan Kürt sorununda kendisini ana aktör olarak gören BDP’nin kýþkýrtýcý siyasi dili.
‘Kuzey Suriye’de Kürt devleti kuruluyor’ diyenler arasýnda kuþkusuz ülkenin geleceðiyle ilgili samimi kaygýlar taþýyanlar var. Tezlerine katýlmasam da onlara söyleyeceðim bir þey yok. Ancak bu konuyu gündeme taþýyanlar arasýnda, özellikle Türk basýnýnda yer tutmuþ kimi Kraliyet özentisi zevatýn yer almasýný manidar bulduðumu söylemeden geçemeyeceðim.
Ýþin bir diðer yaný BDP’nin konuyla ilgili kullandýðý dil ve üslup. AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Ömer Çelik, bu konuda sosyal medyada çok önemli bazý eleþtirilerde bulundu. Önce bunlardan birkaç cümleyi paylaþmak istiyorum:
‘Suriye’deki Kürtlerin yaþadýklarý kabul edilemez koþullardan çýkmalarý ve onurlu bir yaþama kavuþmalarý için çok uðraþtýk. BDP’de Kürtlük, ýrkçýlýk ve PKK yandaþlýðý ile özdeþleþtiðinden, PKK terör örgütüne karþý olan herkesi Kürt karþýtý göstermeye çalýþýyorlar. PYD-PKK’ya Kuzey Suriye’de alan açan Esed ve Baas þebekesidir. BDP þimdi, Esed’in yanýnda olan PKK’nýn yanýnda Baasçýlýk yapýyor.’
Ömer Çelik bu deðerlendirmelerin ardýndan genel çizgiyi þöyle ifade ediyor : ‘Tüm Suriye halkýný olduðu gibi, Suriye’deki Kürt kardeþlerimizi de tehdit olarak deðil, kardeþ olarak görüyoruz. Tehdit unsuru PKK’dýr.’
***
Türkiye’de bir haftadýr devam eden yaygaranýn, BDP’nin dilinden ve geliþmeler karþýsýnda sergilediði duruþtan beslendiðini unutmamak gerekiyor. AK Partili Çelik’in söylediklerinden mülhem ifade edersek, bu kelimenin tam anlamýyla’Baas iþbirliði’dir.
Kuþkusuz Türkiye’nin kendi sýnýrlarýný çoktan aþan bir sorun olarak mücadele ettiði Kürt sorununda BDP önem taþýyor. Ancak bu siyasi parti, sorunun çözümüne katký saðlamak bir yana, sanki barýþýn gündeme gelmesinden rahatsýz bir tavýr sergiliyor.
Þunu not edelim. Suriye’deki sorunun karþýmýza çýkardýðý yeni tabloda PYD’nin var olmasý, ilk bakýþta BDP/PKK hattýnýn elini güçlendirmiþ gibi görünebilir. Oysa gerçek þu: Bölgedeki deðiþim, örgütün þiddeti merkeze alan yapýsýný hýzla tasfiye edecek, BDP’nin de silahlý bir gücü arkasýna alarak yürüttüðü þantaj siyasetinin sonu gelecektir.
PYD’nin Suriye Kürtleri içinde örgütlü olduðu, etkinliði vb, tüm bunlar doðrudur. Ama baþka doðrular da var. Mesela örgütün Baas þebekesinin uzantýsý ve tetikçisi olduðunu hem Suriye Kürtleri, hem de genel anlamda Suriye halký asla unutmayacaktýr.
Dahasý Suriye Kürtleri, týpký Türkiye Kürtlerinde olduðu gibi PYD’den ya da PKK’dan ibaret deðildir. BDP’nin Suriye üzerinden olup bitenleri PKK hanesine yazdýrma çabasýnýn ne kadar nafile bir yaklaþým olduðunu, konuya biraz daha yakýndan baktýðýmýzda hepimiz göreceðiz.
***
Popüler olmak, silahlý bir örgüte sahip olmak ve hele Baas desteði ile bayrak çekmek ilk bakýþta birileri için çok parlak bir gelecek vaad edebilir. Ama emin olun Suriye’de yaþayan Kürtlerin, bu çetenin çok daha ötesinde bir tarihsel derinliði, duruþu ve gelecek tasavvuru var.
Baas þemsiyesi kalktýðý zaman kimin bu topraklarda sahici bir karþýlýðý olduðunu hep birlikte anlama þansýmýz olacak. BDP/PKK/PYD ne derse desin, asýl önemli olan Türkiye’nin sýnýr ötesindeki yeni durumu güvenlik sorunu olarak deðil, bir yeni bütünleþme zemini olarak görebilmesidir.
Bunu kimlerle nasýl yapabileceðini, Suriye Kürtlerine daha yakýndan bakarak konuþmaya devam edeceðiz.