Bombayý CHP Bartýn milletvekili Aysu Bankoðlu patlattý, eksik olmasýn...
Bu haným kardeþimiz, herkesin oylarýna talipmiþ.
Önce uzun bir “herkes” parantezi açýyor ve bütün ideolojik kesimleri sýralýyor, arkasýndan “PKK’lý kardeþlerini” zikrediyor.
Diyor ki, “PKK’lý kardeþlerimizin de oylarýn talibiz...”
Ýyi ediyor da, PKK’lýlarla nereden kardeþ olduklarýný, nasýl kavilleþtiklerini anlatmýyor.
Nasýl bir “bað” bu?
Bu sorunun cevabýný birazdan, genel baþkanlarý Kemal Kýlýçdaroðlu’nun aðzýndan alacaðýz.
Önce bu hanýmefendiyle ilgili bir-iki gözlemimi aktarmak istiyorum:
Dýþarýdan baktýðýnýzda, “milletvekiline” benzetemiyorsunuz.
CHP’liye hiç benzetemiyorsunuz.
CHP’li hanýmlardaki o tahammülfersa dýþlama meraký bu hanýmda yok, gibi...
Ýtici deðil...
Bilakis haným hanýmcýk, naif, mahallenin “býcýrýk bacýsý” kývamýnda bir kardeþimiz.
Fakat, konuþtuðunda anlýyorsunuz ki, bütün bunlar maskeymiþ... Kendisini “býcýrýk bacý” olmaya zorluyor.
Biraz itici olmayý göze alsa, “Biz sýrtýmýzý YPG’ye veriyoruz” diyen hanýmefendi gibi bodoslamadan dalacak.
Ýtici deðil ama kurnaz...
Lafa doðrudan “PKK’lý kardeþlerimiz” diye girse, sonradan tevil etmekte zorlanacak. Önce genel bir “kardeþlerimiz” parantezi açýp memlekette ne kadar “farklýlýk” ve inanç tercihi varsa, bu parantezin içine týkýþtýrýyor; sonra da arkasýna “PKK’lý kardeþlerimiz” ibaresini takýyor.
PKK-CHP kardeþliðine gelince...
Bunun temellerini, yukarýda da söylediðim gibi, genel baþkanlarý Kemal Kýlýçdaroðlu atmýþtý.
PKK’yý açýktan lanetleyemeyen Kýlýçdaroðlu, PKK’nýn Suriye kolu olan PYD/YPG’yi terör örgütü saymýyor. Onlar, Kýlýçdaroðlu’na göre “iþgale karþý vatanlarýný savunan sivil milisler...”
Fakat, iþgale karþý vatanlarýný savunan bu milisler, Suriye’nin neredeyse üçte birini iþgali altýnda tutuyor. Yani, ellerindeki Amerikan silahlarýyla ülkelerini bölmeye çalýþýyorlar.
Kýlýçdaroðlu’nun buna bir itirazý yok.
Kýlýçdaroðlu, Türkiye’yi bölmek için ülkenin Doðu’sunu köstebek yuvasýna çeviren hendek teröristlerine de bir itirazý olmamýþtý.
Hatýrlarsanýz, güya o teröristleri caydýrmak için þöyle bir açýklama yapmýþtý: “Hendek kuran arkadaþlar, Tahir Elçi’yi seviyorsanýz o barikatlarý derhal kaldýrýn.”
Tahir Elçi’yi niye seveceklerdi ki?
Tahir Elçi’yi “resmen” o teröristler öldürmemiþ miydi?
Hadi teröristlerin Tahir Elçi’yi sevdiklerine ve bir “hatýr”dan baktýklarýna inanalým...
Peki, Kýlýçdaroðlu ne dediðinin farkýnda mý?
Daha doðrusu, farkýnda mýydý?
Hayýr, sadece “hendekteki arkadaþlar” ifadesinden söz etmiyorum.
Bazen ifade biçiminiz ele verir sizi... Kelime tercihleriniz bilinçaltýnýzý ortaya serer... “Arkadaþlar” hitabý bunun tipik örneði. Çokça anlayýþ barýndýran bir ifade bu... “Hendek kurmak” ifadesi de ayný þekilde... “Kurmak” dediðiniz zaman, yapýlan iþe farklý bir anlam atfetmiþ oluyorsunuz. “Olumlu” bir eylemi anlatan bir ifade bu; “inþa etmek”, “meydana getirmek” gibi... “Hendek kazmak” denseymiþ, daha doðru olacakmýþ gibi geliyor bana.
Kelime seçiminin, bilinçli bir tercihin ürünü olduðunu anlatmaya çalýþýyorum.
Çünkü kurulan (“arkadaþlar” tarafýndan inþa edilen) hendek gerçekliðinden sonra, “barikat” gerçekliðiyle karþýlaþýyoruz.
Eli roketatarlý, yüzü maskeli “gençler” saða-sola hendekler kazýyor, yola mayýn döþüyor, uzun menzilli silahlarla asker-polis öldürüyor, hamile kadýnlarý tarýyor...
Ortada böyle bir gerçeklik varken, Kemal Bey “terör” faaliyetini kolaylaþtýran hendek-menfez çalýþmalarýný “barikat” kelimesiyle yumuþatýyor.
Böylece “kardeþliklerini” bütün dünyaya ilan etmiþ oluyor!