Türk Silahlý Kuvvetleri 4 binden fazla komando ile terör örgütü PKK’nýn Kuzey Irak’taki kalbine bir býçak gibi sokuluyor. Son bilgilere göre derinliði 34, geniþliði 10 kilometrelik bir alanda kontrolü ele geçirdi Mehmetçik. PKK kamplarý birer ikiþer ele geçiriliyor, merkez üsse doðru her gün biraz daha ilerleniyor.
Terörle mücadelede bir diðer baþarý da Münbiç’in PKK-YPG’dan temizlenmesi bahsinde. ABD ile 4 Haziran’da varýlan anlaþmaya göre YPG’liler 90 gün içinde þehirden çýkarýlacak, aðýr silahlar ellerinden alýnacak. Kontrol saðlandýktan sonra halk terörden temizlenen bölgeye dönüp yönetimi devralacak. (HDP’liler bir süredir bunun için de aðlaþýyor.)
Sýnýr ötesinde askeri ve diplomatik çabalar baþarýyla sonuçlanýrken içerde de askerimiz, polisimiz ve yargýmýz teröre karþý 7/24 çalýþmakta. Lakin bu durum, tuhaf ve üzücü biçimde muhalefet bileþenlerini rahatsýz etmiþ görünüyor. Türkiye’nin canýný bunca yakan bir sorunun çözümü muhalefeti niye rahatsýz etsin ki, dediðinizi duyar gibiyim, haklýsýnýz.
Muhalefet sözcülerine ve kalemlerine bakarsanýz sebep, seçimlere az bir zaman kala Türkiye eðer Kandil’e bayrak çekerse bunun AK Parti’ye ve Erdoðan’a yaracaðýný hesap etmeleri.
CHP Kandil operasyonunu açýkça “seçim yatýrýmý” olarak ilan etti. Grup Baþkanvekili Özgür Özel çýktý ve hem operasyonun lüzumuna hem zamanlamasýna laf etti, seçim için dedi.
Hal bu ki Kandil Operasyonu 11 Mart’ta baþlamýþtý, seçim kararý ise 18 Nisan’da alýndý! (Esas baþlangýç tarihi ise iki yýl öncesine, sýnýr ötesi operasyonlarýn baþladýðý 2016 yazýna gider, yani 15 Temmuz sonrasýna. Bu kadar uzun zamandýr can ve emek verilerek bu aþamaya getirilen operasyonlar þimdi sýrf seçim var diye niye dursun ki!)
Nihayetinde CHP’nin bu temelsiz ve haksýz iddiasýna gelen tepkiler yüzünden politikalarýný düzeltmek, ifrazatý temizlemek ve “operasyon olursa destekleriz” demek zorunda kaldýlar.
Lakin tabii, terörle mücadele gibi hayati bir konuda bile kýrdýklarý ceviz bini aþtýðý, eylem-söylem ikilikleri, politika zikzaklarý milletin midesini iyice bulandýrdýðý için enkazý toparlamak ne kadar mümkündür?
Bizzat Kýlýçdaroðlu’nun aðzýndan çýktý çünkü Zeytin Dalý sürerken “Afrin’e girmeyin” sözü. Yine kendisi ve yardýmcýlarý defalarca söyledi, “YPG terör örgütü deðildir” diye. Hatta PKK uzantýsý YPG’ye terör örgütü demeyip TSK yanýnda savaþýp can veren ÖSO’ya dediler “terör örgütüdür” diye.
Buna bir de Muharrem Ýnce’nin FETÖ’nün peþine suikast timi taktýðý, Afrin harekatýnýn kahraman komutaný Metin Temel Paþa’nýn apoletlerini sökeceðini ilan etmesini ekleyin. HDP iþbirliði için ailecek Demirtaþ ziyaretleri de var keza. Kim inanýr artýk CHP’nin terörle mücadelede istekli, gerçekçi ve samimi olacaðýna.
Þurasý açýk ki PKK bir beka sorunu, gelecek korkusu yaþýyor. 1970’lerin sonlarýndan itibaren bir çýban gibi yayýlan, bölge kangrenleþsin ki ana gövdeden kopsun diye uðraþýlan, bu esnada ülkeye durmadan kan kaybettiren ve ne yazýk ki aramýzdaki gafiller ve hainler tarafýndan desteklendiði için de bir türlü bitirilemeyen PKK, nihayet (FETÖ’nün devletten temizlenmesiyle) yayýlamýyor, geriliyor, inþallah tamamen kuruyacak.
Ama bu takibin aynen böyle sürmesi, terörle mücadeleden zinhar geri adým atýlmamasý gerekiyor.
Ýþte tam bu evrede, iktidara talip olan karþý ittifak partilerinin seçim beyannamelerinde terörle mücadeleye dair tek satýr geçmemesi kuþku uyandýrýyor! Hadi ÝP ve HDP’den beklemiyoruz ama CHP, PKK ve FETÖ ile nasýl mücadele edeceðini niye açýklamaz? Neden? Sorulunca da ya geveliyor ya teröristleri memnun edecek sözler sarf ediyorlar.
Terör baronlarýnýn Türkiye’deki seçime dahil olduklarýný, sýk sýk muhalefeti Erdoðan ve AK Parti’ye karþý birleþmeye davet ettikleri bilgisini de aktaralým. Demirtaþ’ýn daðdaki abisi Nurettin Demirtaþ mesela “25 Haziran’da Erdoðan’ýn helvasýný daðýtacaðým” diyor sýrýtarak.