Cumhurbaşkanı ve Başbakan yeni dönemde İmralı, PKK ve HDP’nin doğrudan muhatap alınmayacağını, operasyonların devam edeceğini, demokratikleşme adımlarının ise sivil toplumla yürütüleceğini ifade ediyor. Peki nasıl böyle oldu?
İşte PKK ve HDP’nin muhataplıktan düşüş kronolojisi:
24 Şubat 2013: PKK’nın gençlik örgütü YDG-H kuruluşunu ilan etti.
15 Mart: Karayılan “Öcalan’ın çözüm perspektifine güçlü şekilde katılıyoruz”.
21 Mart: Öcalan: “Silahlar sussun, fikirler konuşsun”.
23 Mart: KCK “resmi ve açık biçimde ateşkes ilan ediyoruz”.
2 Nisan: Bayık: Yasal güvence olmadan geri adım atmayız.
3 Nisan: Öcalan’dan PKK’ya: “Sınır dışına çıkış talimatına uyun!”
25 Nisan: Karayılan: 8 Mayıs’ta ön şartsız geri çekiliyoruz.
28 Mayıs: Gezi başladı.
19 Haziran: Karayılan: “Devletin sürece yaklaşımı bizi kaygılandırıyor”
26 Haziran: Başbakan Erdoğan: “PKK’nın sadece yüzde 15’i sınır dışına çekildi”.
10 Temmuz: YDGH şehirlerde asayiş birimleri kurmaya, terör eylemleri yapmaya başladı.
31 Temmuz, 19 Ağustos, 27 ağustos’ta KCK adına Cemil Bayık, 30 Ağustos’ta BDP adına Demirtaş, Türkiye’yi süreci bitirmekle tehdit etti.
9 Eylül: KCK geri çekilmeyi durdurdu.
29 Ekim: KCK: Öcalan’ın koşulları değiştirilsin, yasa çıkarılsın.
16 Kasım: Barzani ve Şivan Perver’i Diyarbakır’da ağırlayan Başbakan: “Bu devlet herkesin olduğu kadar Kürtlerin de devletidir”.
3 Aralık: Bayık, Hükümet adım atılmazsa savaş başlatırız.
17 Aralık: BDP’li dört milletvekili Mecliste açlık grevi başlattı.
9 Mart: Öcalan: Devletle görüşmeler olumlu geçiyor.
15 Mart: KCK: Hükümet demokratikleşmenin muhatabı olmaktan çıkmıştır.
17 Mart: Karayılan: Öcalan cezaevinden çıkmadıkça PKK silah bırakmaz.
21 Mart: Öcalan: Direnirken korkmadık, barışırken de korkmayacağız.
4 Haziran: Çocukları PKK tarafından dağa çıkarılmış anneler Diyarbakır’da gözyaşlarıyla eyleme başladı. Demirtaş “bunlar MİT’ten para alıyorlar” dedi. (Son iki yılda PKK’nın dağa çıkardığı çocuk sayısı 2 bin 52).
8 Temmuz: 2011’de Türkiye genelinden 3 bin oy alan ESP genel başkanı Figen Yüksekdağ HDP’ye eş başkan olduktan sonra “Öcalan serbest kalmadan, TMK lagv edilmeden barış olmaz”.
10 Temmuz: Bayık “Öcalan serbest kalmadan PKK silah bırakmayacak”.
5 Ağustos: Öcalan: 30 yıllık savaş demokratik müzakereyle sonuçlanmak üzere”
1 Ekim: Başbakan ile görüşen Demirtaş “kamu düzeni bozulmayacak” diyerek KCK ve YDGH adına söz verdi.
6-7-8 Ekim: Demirtaş ve KCK, Kobani bahanesiyle halkı sokağa çağırdı. Olaylarda 52 kişi hayatını kaybetti.
11 Ekim: Bayık: Tüm silahlı güçlerimizi Türkiye’ye gönderdik.
25 Ekim: Yüksekova’da çarşı iznindeki üç asker şehit edildi.
29 Ekim: Aysel Tuğluk “AK Parti partnerimiz değildir” diyerek seküler güçlere çağrı yaptı.
30 Ekim: Diyarbakır’da bir üst çavuş eşi yanındayken şehit edildi.
24 Kasım: Sabri Ok: Silah bırakmayı düşünmüyoruz.
20 Aralık: Cemil Bayık: Silah bırakmak ölüm demektir.
28 Şubat: Silahsızlanma kongresi için Kandil ve İmralı anlaştı. Öcalan’ın devletle sunduğu 10 maddelik metni HDP’liler okudu. Hükümet sözcüleri ise Dolmabahçe’de ayrı bir metin okudu.
Aradan 20 dakika geçmişti ki Demirtaş “Hükümete güvenmiyoruz”, PKK yöneticisi Mustafa Karasu “PKK silah bırakacak demek aldatmadır” dedi.
18 Mart: Demirtaş Erdoğan’ı hedef aldı: “Seni başkan yaptırmayacağız”.
22 Mart: Erdoğan: İzleme heyeti ve Dolmabahçe fotoğrafı doğru değil.
5 Mayıs: KCK adına Bese Hozat: Kürtlerin statüsü anayasal olarak kabul edilmeden...
8 Haziran: Demirtaş: “Emanet oyları utandırmayacağız”. Kandil: “Emanet oy yok”. Demirtaş: “Öyle dememeliydim”.
12 Haziran: Demirtaş “Öcalan çağrı yaparsa PKK silah bırakır”. KCK: “HDP de Öcalan da bize çağrı yapamaz”.
11 Temmuz: KCK ateşkesi bitirdiğini açıkladı.
14 Temmuz: Bese Hozat: “Yeni süreç devrimci halk savaşıdır”.
20 Temmuz: Cemil Bayık halkı silahlanmaya, tünel ve siper kazmaya çağırdı.
22 Temmuz: Ceylanpınar’da iki polis memuru uykusunda, Adana’da bir sivil, hamile eşi ve çocuklarının yanında şehit edildi.
23 Temmuz: Trafik kazası ihbarına giden polis memuru PKK tarafından şehit edildi.
24 Temmuz: TSK IŞİD ve PKK hedeflerine hava operasyonu başlattı. Emniyet de PKK, YDGH, IŞİD, DHKPC ve MLKP terör örgütlerine operasyonlar yaptı. Bu operasyonlara FETÖ de eklendi.
Bütün bu sürede HDP, BDP, DTK, DBP gibi yasal yapılanmalar PKK’ya yönelik operasyonları engellemek için canlı kalkan oldu. PKK’nın çatışmaları kırsaldan şehirlere çekme stratejisine uygun olarak “iç savaş” söylemini yükseltti. Özellikle yabancı medyaya “TC devleti Kürt gençlerini katlediyor” temalı açıklamalar yaptı.
