Türkiye’nin bir beka meselesi mi var? Evet, var. Yaþadýðýmýz geliþmeler ortadayken Türkiye’nin bir beka mücadelesi yürütmediðini söylemek tabloya eðri bakmaktýr.
Az sonra nasýl bir beka mücadelesi yürütüldüðü, karþýmýzda nasýl kirli bir ittifak kurulduðuyla ilgili ilginç bilgiler vereceðim. Ancak önce birkaç hususu vurgulamam gerekiyor.
Doðuda ve güneyde, Türk sýnýrlarýnýn ötesi ateþ çemberi. Irak istikrarsýz, Suriye iç savaþ yorgunu. Ýran ambargo altýnda, ancak bölgesel hýrslarýndan vazgeçmiyor. Terör örgütü PKK/YPG Irak’ýn kuzeyi ve Suriye’de Türkiye için tehdit oluþturuyor.
Doðu Akdeniz’de kesif bir alan kapma mücadelesi var. Ýsrail, Yunanistan, Güney Kýbrýs Rum Kesimi ve Mýsýr’dan oluþan bir blok Türkiye’nin haklarýný gasp etmeye çalýþýyor. Siyonist rejimin planý ayný zamanda Kudüs’e el koymak. Suud-Birleþik Arap Emirlikleri kliði istikrar bozucu rolünü oynamaya devam ediyor.
Dünya düzeni çöktü. Küreselleþme, liberal sistem yenildi. Sýnýrlar dikenli tellerle tahkim ediliyor. ABD-Çin boðaz boðaza. Yeni düzen kurulurken Türkiye’nin baðýmsýzlýðýný korumak çok önemli. S-400 tartýþmasý da bunun bir parçasý. Türkiye’nin hava savunma sistemini güçlendirmesinden rahatsýz olan baþkentler Ankara’nýn kendisine baðýmlý kalmasýný istiyor.
***
Savunma sanayiinin yerlileþtirilmesi konusunda önemli adýmlar atýlýyor. Türkiye hem kendi stratejik ihtiyaçlarýný karþýlamaya hem de ürettiði silahlarý yurtdýþýna satmaya baþladý. Son üç yýlda savunma sanayii ürünlerinde ihracat yüzde 170 arttý. Türkiye bu alanda en çok ihracat yapan 14. ülke haline geldi.
Ýhraç kalemleri arasýnda Bayraktar ÝHA, ZOKA (Akustik Torpido Karþý Tedbir Karýþtýrýcý ve Aldatýcý sistemi), ATAK helikopterleri var.
Burada özellikle Türkiye’nin sahip olduðu ÝHA/SÝHA teknolojisine deðinmek gerekiyor. ÝHA/SÝHA’lar terörle mücadeleye katkýsýyla terör örgütü artýk açýk alanda faaliyet yürütemiyor, gruplar halinde dolaþamýyor.
***
Ýþte tam burada asýl meseleye girelim. ÝHA/SÝHA’larýn terör örgütünde yarattýðý tahribat üzerine örgütün akýl hocalarý devreye giriyor. PKK’ya bir “drone stratejisi” geliþtirmesi için yol gösteriliyor.
Terör örgütü YPG mensuplarýna Suriye’nin kuzeyinde verilen eðitimler malum. ABD’li “danýþmanlarýn” terör örgütüne, DEAÞ’la mücadele kisvesi altýnda verdiði bu eðitim içinde sadece silah nasýl kullanýlýr eðitimi yok. Bu eðitimin içinde savaþ konseptinden istihbarat toplamaya, teknoloji kullanýmýndan adaptasyona kadar birçok baþlýk bulunuyor. ABD’lilerin eðittiði YPG’liler bu bilgileri Kandil’e taþýyor.
Bu eðitimler içinde ÝHA/SÝHA’lardan korunmaya yönelik tedbirler ya da drone’lu saldýrý eðitimi de var mý henüz belli deðil. Ancak koalisyon içindeki diðer bir “müttefikin”, Kandil’de PKK’ya derme çatma bir “drone merkezi” kurdurduðu söyleniyor.
Terör örgütü PKK bu konuda sadece sözde müttefiklerden yardým almýyor. Ele geçirdikleri bazý DEAÞ’lý terörist mühendislerle anlaþýp, DEAÞ’ýn drone’lu saldýrý tecrübesini PKK’ya aktarmaya çalýþýyor.
Özetle.. ABD, koalisyon ülkeleri, PKK ve DEAÞ’ýn ayný cümle içinde geçtiði bir beka mücadelesi veriyoruz.