PKK’nın HDP’den beklediği son hizmet: Kendini kapattırmak!

Ankara’da 28 kişiyi katleden canlı bombanın cenazesini HDP’li milletvekili ile HDP ve onun ‘yerel partisi’ DBP yöneticileri kaldırdı. 

Van’daki cenazeye HDP Van Milletvekili Tuba Hezer ile DBP, HDP ve öldürülen PKK’lıları ‘anma’ törenleri ile tanınan MEYA-DER yöneticileri katıldı.

MEYADER yöneticisi İdris Şaybak, “Dünyanın birçok yerinde diktatörler gençlerin verdiği mücadele ile devrilmişlerdir. Bu da cesaret ister” dedi.

DBP Van İl Eşbaşkanı Caziye Duman da, (PKK’dan YPG’ye kadar bütün alt örgütlerin Kandil’deki üst yöneticisi KCK’lı Cemil Bayık’ın da açıkladığı gibi) “canlı bombanın Sur ve Cizre’ye misilleme olduğunu”, bombacının da “kendini halk için feda ettiğini” söyledi.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, saldırıdan sonra attığı tweet’te ‘kınadığı’ ‘acımasız saldırı’yı yapan katil hakkında söylendi bunlar.

Yani;

Demirtaş’ın kınamasının ‘ikiyüzlülüğün diğer yanı’ olduğunu kanıtladılar.

Sultanahmet’i, ondan önce HDP Diyarbakır mitingini, Silvan’ı kana bulayan DAEŞ militanlarından farkı olmayan bir bombacı katili ‘halkı için kendini feda eden cesur kahraman’ olarak desteklediler.

Bunun DAEŞ’li, El Kaide’li canlı bombalar için Türkiye’de, Paris’te, Berlin’de, Londra’da, Washington’da yapıldığını düşünün!..

***

Aslında yapıldı!

Bakın nasıl;

Türkiye’deki ilk intihar saldırısı PKK tarafından düzenlendi.

30 Haziran 1996’da ‘Zilan’ kod adlı militan Zeynep Kınacı, üzerine yerleştirilen bombaları hamile kıyafetiyle gizleyerek Tunceli’de askeri tören alanına sızdı ve kendini patlattı; 8 asker şehit oldu.

Arkasından 12 PKK’lı canlı bomba saldırısı daha geldi. Siviller ve çocuklar dahi katledildi.

Ve bu ‘katliam’ yolu bir ‘kanlı gelenek’ haline getirildi.

Bizzat PKK’nın talimatı ve dernek, siyasi parti gibi ‘legal’ uzantıları tarafından...

Zeynep Kınacı, yaptığı katliamdan sonra PKK tarafından ‘şehit’ ilan edildi.

‘Dönemin PKK elebaşı’ Abdullah Öcalan, saldırının dönemin başbakanı Necmettin Erbakan’a ‘mesaj’ olduğunu açıkladı.

‘Sivil’ alandaki PKK yandaşı yapılanmalar Kınacı adına anma törenleri ve ‘festivaller’ düzenlediler!

2007’de DTP’li Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil, ‘Zilan’ı  ‘kadının özgürlük mücadelesi’ne örnek gösterdi.

2011’de ‘anma etkinliği’nde BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel “Onların yaşam idollerini kendimize yaşam idolü olarak görmeliyiz” dedi.

(Bu haber “Canlı bombaya kahraman muamelesi” başlığıyla ‘dönemin Radikal gazetesi’nde yayınlandı!)

2015’te Van Muradiye’de ‘Şehit Zilan Özgür Kadın Festivali’ bile düzenlendi. Yine HDP ve DBP öncülüğünde.

Anma törenleri Ankara ve İstanbul’da da yapıldı; “Ardılları olarak Zilan çizgisinde yol almaya devam ediyoruz” mesajları verildi.

Örneğin 1 Kasım seçimleri öncesi 3 Ekim 2015’te, HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın Kadın Seçim Beyannamesi’ni açıkladığı toplantıda Zeynep Kınacı’nın fotoğrafı da ekrana yansıtıldı; DTK Eş Başkanı Selma Irmak, “Zilan burada ve bizi izliyor” dedi.

Bir başka ‘örnek’ de, Suriye’de PYD/YPG kontrolündeki Şengal’den. PKK’ya yakın ajanslar, ‘Zilan’ın Şengal’de ‘askeri törenle anıldığı’ haberini geçti geçen 30 Haziran’da.

YPJ Şengal komutanlarından Hêdar Reşît’in, “Esas çizgimiz olan Zilan çizgisiyle mücadelemiz de yola devam ediyoruz. YPJ Şengal’î Zilan’ın fedai ruhuyla geliştirip büyüteceğiz” dediği;

Şengal YJA Star komutanlarından Berfîn Nurhak’ın da, “Bugün de YJA Star, YPJ, YPJ Şengal güçleri Zilan’ın ruhuyla yoluna devam edecektir” sözleri ajansın haberine yansıdı.

Bütün bunlar iki şeyi ‘bir kez daha’ ortaya koyuyor:

1- PKK ve uzantısı bütün örgütler KCK şemsiyesi altındadır, bir ve aynı.

2- Örgüt, HDP’yi sivil siyaset alanını genişletsin diye değil, ‘silahlı’ alana güç sağlasın diye kurdu.

3- HDP, bombacı katile sahip çıkmakla ‘demokrasi tarafından cezalandırma’yı talep ve ısrar ediyor. Böylece örgüte bir kez daha hizmet ederek, “Türkiye’de siyaset yolları kapandığı için silahlı mücadeleden başka yol yok” diyebilme fırsatı sunmaya çalışıyor.

Bombacıyı övmek ve kahraman ilan ederek yeni nesillere ‘ölüm’ yoluna sürüklemeyi ‘siyaset’ saydıklarından değil, böyle bir görev verildiğinden...

‘Demokrasi’nin işi zor...

Bu mücadeleden hem yapılması gerekeni yapacak, hem de terör örgütü ve yandaşlarının ‘gel gel’ oyununa gelmemeyi başaracak.

Başarmak zorunda.