Barýþ süreci bir devlet merhameti idi.
Bir grup Kürt genci, týpký 1968’lerden beri pek çok Türk gencinin de heyheylenerek sokaða sürülmesi gibi daðlara sürülmüþ, oradan devlet çýkacaðýna ümitlendirilmiþlerdi.
Vurdular, vuruldular, 40-50 bin insan gitti.
Devlet safýnda can verdi insanlar, örgüt safýnda can verdi.
Belki danýþýklý dövüþler oldu vs.
Bir gün örgütün lideri teslim edildi Türkiye’ye.
Örgüt anlamalýydý ki, lojistik destek saðlayarak daðlarda on yýllarca var olmalarýna imkan saðlayanlar, bir gün en tepedekini teslim edebiliyorlardý.
Türkiye’nin o dönemdeki Baþbakaný (Ecevit) bile hayret etti bu iþe:
- Acaba neden teslim edilmiþti Öcalan?
Acaba onun üzerinde örgüt düþündü mü?
Çözüm sürecinden önceki günleri hatýrlamalý örgüt.
Hani “Vur ve kal” hesabýnýn devreye sokulduðu, hani “Halk savaþý”nýn devreye sokulduðu ve yaþý 18’in altýnda binlerce Kürt çocuðunun Gabar’da, Cudi’de askerlerin önüne sürüldüðü günleri...
Binlerce Kürt çocuðu gitti o karþýlaþmada.
Ýstese devlet, daða sürülen diðerlerini de öldürür, belki o halk savaþý (!) daðlara gömülürdü. Çünkü savaþa katýlan bir halk yoktu. Halkýn çalýnan çocuklarý vardý sadece.
Orada Tayyip Erdoðan, Abdullah Gül ve onlara refakat eden devlet birimleri, bir “Barýþ yolu” açalým dediler.
Çözüm süreci girdi devreye.
Zaten hükümet olarak bu kadro, birçok toplum kesimi ile birlikte devletin Kürt vatandaþlarýna yönelik tavrýný da önemli ölçüde restore etmiþlerdi. Red, inkar, asimilasyon politikalarýnýn devreden çýkarýldýðý, bölgenin maðduriyetini giderecek ekonomik - sosyal adýmlarýn atýldýðý dönemlerdi.
Devlet, bu iþin aslýný - faslýný görebildiði farz edilen örgüt lideri Öcalan’la iletiþime geçerek bir barýþ imkaný bulabileceðini düþündü. Ne de olsa Öcalan, örgütle oynayan dýþ odaklardan uzakta, bir ölçüde steril vaziyetteydi.
Süreç, süreç, süreç...
Epeyce ilerlediði farz edildi.
Ama bir gün Türkiye, Kuzey Irak’taki Kürtlerle, Amerika’nýn hoþuna gitmeyen bir petrol anlaþmasý yaptý. Ve o arada çözüm sürecinin baþ mimarýErdoðan “One Minute” gibi bir manifestoya imza attý.
Ýþte o arada Rojava çýkarýldý, Kürt siyasetine el koyan gruplar, ayrý bir oyun oynayabilecekleri konusunda ümitlendirildi, Türkiye içinde barýþtan öte, belki de bölgesel bir PKK yapýlanmasý imkaný olabilirdi.
Haydi yeniden savaþa!
Meðer barýþ dönemi bile, maalesef ki devletin göz yummasý ile, savaþ yýðýnaðý yapmakla geçirilmiþ.
Baþlatýldý savaþ.
Þimdi o dönemi yaþýyoruz.
Devlet de “Peki öyleyse savaþsa savaþ” dedi.
Tabii, devlet içinde paralel yapý vs. gibi, Erdoðan’la hesaplaþmayý ülke ile hesaplaþmaya vardýran, bunun için iç - dýþ bütün millet düþmanlarýyla el ele tutuþabilen yapýlar var. Onlar mücadeleyi çürütebileceklerini sanýyorlar.
Ama bu iþte PKK’nýn da hiç þansý yok, iç - dýþ millet düþmanlarýyla el ele tutuþanlarýn da hiç þansý yok.
Tehdit büyük görünüyor. Hakikaten terör örgütünün içte yaptýðý yýðýnaklar ve ortaya koyduðu eylemler, insanlarý ürkütüyor, kaygýlandýrýyor.
Ýnsanlar o kaygý ile soruyor:
- Ne olacak bunun sonu?
Bu kaygýyý, bir de seçimlerde Ak Parti’ye oy veren Kürtler’in önemli bir kýsmýnýn bile PKK uzantýsý partiye oy vermeleri artýrýyor.
“Acaba Kürtleri kayýp mý ediyor Türkiye?” sorusunun bu kaygý ile seslendirilen soru olduðu muhakkak.
Bence hayýr, Kürtler Türkiye’yi býrakmaz. Kürtler Türkleri de býrakmaz. Týpký Türkler’in Kürtleri býrakmayacaðý gibi. Öcalan’ýn belki de hayatýnda söylediði en doðru söz “Bin yýl Ýslam bayraðý altýnda birlikte yaþayan bu iki halk” sözüdür.
Biz ayrýlamayýz, bu tarihin hükmü.
Bu iki halký ayýrmaya çalýþanlarýn tamamý bu iki halka düþman olanlardýr.
Gelelim PKK eylemlerinin kýymet-i harbiyesine..
Anadolu’da bir söz var:
- Karýnca kanatlanýnca zevalini bulur, denir.
Bu cinayetler sadece zeval iþareti.
Kürt çocuklarý bir kere daha savaþ alanýna sürüldü.
Kandil’deki savaþ baronlarý canlarýný çok sevdikleri için ön mevziye bir kere daha binlerce Kürt çocuðunu sürdü.
Maalesef ölümler olacak.
PKK’nýn aklý olsa, 1984 - 2013 arasýndaki çatýþmalý dönemde gerçekleþen ölümlerin oranýna bakar. PKK’nýn aklý olsa, çözüm sürecinden önceki kalkýþmada daðlarda ölen Kürt çocuklarýna bakar. PKK’nýn aklý olsa yeniden baþlayan þu çatýþmalý dönemde verilen kayýplara bakar. Nihayet PKK’nýn aklý olsa, Þýrnak’ta yürüyüþe geçen Kürt halkýna, baþçavuþu ve eþini örgüt militanlarýnýn elinden alan halka bakar.
PKK’nýn hiç þansý yok, evet.
Bu defa devletin aklý varsa, PKK’yý akýllandýrýncaya kadar kudretini gösterir.
Tabii halk için þefkatini asla ve asla ihmal etmeden...