Yeni Türkiye’de iki sorun var.
Bir: PKK’nýn yarattýðý “Kürt sorunu”...
Ýki: Kürtlerin “PKK sorunu”...
PKK bölgede “tek parti rejimi” istiyor. Ýstiyor ki sadece ve yalnýzca kendisi/partisi iktidarda olsun. Baþka bir deyiþle kendisinin/partisinin dýþýnda hiçbir parti olmasýn. PKK’nýn “tek parti rejimi” geçmiþteki “tek parti rejimi”nden çok daha totaliter ve zalimce... PKK “tek tip Kürt” olsun istiyor. PKK kendinden farklý ve kendine karþý Kürtlere karþý “inkarcý” bir anlayýþa sahip. Sadece “inkarcý” deðil, ayný zamanda “imhacý.”
PKK asimilasyonist bir anlayýþa sahip. Kendi Kürdü’nü yaratmak için silah gücünü kullanýyor. PKK verili Kürdü kabul etmiyor. Yani Kürdü olduðu gibi kabul etmiyor. En fenasý, Kürtlerin kendi içindeki farklýlýklarýný bir tehdit unsuru olarak görüyor. O yüzden kendi ideolojisine uygun “tek tip Kürt” yaratmak için zoraki yöntemlere dayalý asimilasyon politikalarý izliyor. Diyeceðim o ki, eski Türkiye’de inkara, zora ve asimilasyona dayalý “Türkleþtirme” projesi bugün PKK eliyle “Kürtleþtirme” projesine dönüþtürülmüþ bulunuyor.
Yeni Türkiye eski devlet anlayýþýný tarihe uðurlarken o eski devlet anlayýþýndan ziyadesiyle zarar görmüþ Kürtler bu kez PKK’nýn “tek parti/tek tip Kürt” projesi dolayýsýyla daha yýkýcý bir zararla yüz yüze bulunuyor. Yeni Türkiye’de Kürtlerin iþte bu yüzden bir “PKK sorunu” var. Bakmayýn siz PKK/HDP canibinin “tek tipçiliðe” karþý çýktýklarýný söylemelerine...
Dibine kadar tek tipçiliði dayatan totaliter ve zorba bir anlayýþýn mensuplarýdýrlar gerçekte... Bölgede Kürtler üzerinde yarattýklarý “totaliter cehennem” bunun apaçýk göstergesi.
‘Ya sev, ya terk et’in Kürtçesi
PKK kendinden farklý ve kendisine karþý Kürtlere silah zoruyla dayattýðý politika þu: “Ya sev, ya terk et!”
Daha doðrusu dediði þu PKK’nýn: “Ya bana benzersin ya da çekip gidersin. Sana hayat hakký yok!”
Bölgede silah marifetiyle sürdürülen bu politika korkunç bir psikolojik harekatla besleniyor. PKK’nýn partisinin dýþýndaki partilerde siyaset yapan (AK Parti’li ve Hüda-Par’lý) Kürtlerin gerçekte Kürt olmadýklarý propagandasý çok kaba ve incitici bir dille sürdürülüyor. PKK yandaþlarýna göre o Kürtler imha edilmesi gereken düþmandýrlar...
Devletten kendi farklýlýðýnýn kabulünü talep eden PKK/HDP canibinin farklý Kürtlerin varlýðýný kendisi açýsýndan bir tehdit gibi görmesi, en kötüsü de onlarý imhaya yönelmesi paradoksun ötesinde bir durum elbette... Bu inkarcý, imhacý, asimilasyonist ve zorba anlayýþýn bölgede nasýl bir totaliter cehennem yarattýðýný söylemeye gerek yok.
PKK “tektipçi/homojen” bir toplum yaratmaya çalýþýyor. Kürtlere kendisi gibi olma özgürlüðünü tanýmayan, öz yönetim adý altýnda kendi totaliter ve zorba tek parti rejimini dayatmaya çalýþan PKK/HDP canibinin demokrasiden ve demokratik özerklikten söz etmesi tek kelimeyle kara bir mizah örneði...
Kürtlerin ‘PKK sorunu’ çözülmedikçe...
Eski Türkiye’nin inkara, asimilasyona ve zora dayalý “Kürt sorunu” çözüldü. Öcalan “Ýnkar biterse isyan biter!” diyordu. AK Parti eliyle “inkar” sonlandýrýldý. Sadece inkar deðil, asimilasyon ve baský politikalarý da... Ama PKK’nýn silahlý isyaný bitmedi. Çünkü Kandil’in Türkiye düþmaný efendileri bu isyanýn bitmesini istemiyor. PKK’nýn silahlarý üzerinden Türkiye’yi bölüp parçalamaya ve zayýflatmaya çalýþýyorlar.
Kandil’de pek çok ülkenin PKK’sý var. Ve bugün artýk PKK eliyle oluþturulmuþ bir “Kürt sorunu” var. Ve dahi Kürtlerin de bir “PKK sorunu” var... Bu “Kürt sorunu” ile “PKK sorunu” çözülmediði sürece Kürtlerin sahici anlamda özgürleþmeleri mümkün deðil. PKK Kürtlerin özgürleþmesinin önündeki en büyük engeli oluþturuyor asýl.
Kim ki Kürtlere sahiden özgürlük istiyorsa ve kim ki sahiden bu ülkeye barýþ gelsin istiyorsa asýl bu “PKK sorunu”nun çözülmesi gerektiðine inanmalýdýr. PKK’nýn siyasi aparatý olan HDP’ye destek sunanlarýn gerçekte Kürtleri PKK’nýn totaliter/baskýcý cehennemine ittiklerini artýk görmeleri gerekiyor.
Kürtlere yeni ve daha yýkýcý bir trajedi yaþatmaya hiç kimsenin hakký yok.